16'nın sırrı!

Bursa'nın plakası 16, bazen öyle zamanlarda ve özel günlerde karşımıza çıkar ki, unutmak mümkün değildir!

Örneğin;

16 MAYIS 2010'u kim unutabilir ki?

Türk futbolunda yeşil-beyaz bir devrime imza atan Bursaspor'un 47. yılında ulaştığı en önemli zaferinin, plaka gününe rast gelmesi çok anlamlıdır.

Ve 16 Mayıs; her yıl Bursaspor Bayramı olarak kutlanır.

Gelelim bu yıla...

Sergilenen futbol; çoğu kesimi memnun etmese de, sonuç almayı başaran bir takım izliyoruz bu sezon...

Yani hep söylediğimiz şey:

Haticesiz neticeler sezonunu yaşıyoruz...

Bardağın dolu tarafından bakarsak, çok iyi oynamadan kazanmayı bilen takımlara "winner" takım deniyor.

Yani, kazanmayı alışkanlık haline getiren ekip, anlamında...

TAKIMDAŞLIK RUHU 

Takımda; arkadaşlığın ve yardımlaşmanın çok yüksek seviyede olduğu da bir gerçek...

Şu ana kadar gördüğümüz kadarıyla "arıza" çıkaran biri yok.

11'e giremeyen Necid bile daha geçen hafta arkadaşlarına bir kafede kahvaltı verdi.

Bu örnek bile "takımdaşlık ruhunu" çok iyi gözler önüne seriyor.

Kaptanlar Batalla, Harun, Şamil ve Sivok, takımı çok iyi toparlıyorlar.

Yabancılar da uyumlu...

BEN HAVADA KAPARDIM

Hep söylüyorum;

"Sezon başında bu kadroyla Bursaspor, 8. haftada 16 puan toplayacak ve 4. sırada olacak. Kabul ediyor musun?" deselerdi, havada kapardım.

Zaten kabul etmeyecek adam var mı ki?

Hamzaoğlu'nun kadro tercihlerini, oyun anlayışını, oyuncu değişikliklerini eleştiririz.

Kendi görüşümüzü uygun bir dille aktarırız.

Bu bizim işimiz...

KAZANIRKEN ELEŞTİRMEK...

Ayrıca, takım kazanırken yapıcı yönde eleştirmek daha faydalıdır.

Zira, kaybedilen bir maçtan sonra zaten herkes kaleminin ucunu sivriltir.

Bu da gayet normaldir.

Önemli olan, iyi günde uyarmaktır!

Ailecek Bursasporlu ve kongre üyesi Bursalı bir gazeteci olarak; tabii ki Bursaspor'un kazanmasını isterim.

Timsah 3 puanı heybesine koyunca, yazı yazmak da, program yapmak da keyifli olur her zaman...

Hatta o hafta hep moralli geçer.

Dost sohbetlerinde, çarşı-pazar ziyaretlerinde yüzler güler.

Keyifler katlanır...

İnsanın içine yaşama sevinci dolar.

Hatta okulda çocuklarını kimse kızdıramaz.

Böylesine keyifli haftaları yaşamayı kim istemez ki!..

Pazartesi sabahı Ulutek'teki web.tv'de her hafta yaptığımız Tribün programına gitmeden önce    geçtiğimiz yıllara şöyle bir bakayım dedim.

İLGİNÇ BENZERLİK

Şampiyonluk sezonunda çok güzel bir tesadüfle karşılaştım.

2009'da; 8.haftada Bursaspor'un yine 16 puanı varmış.

Klasmanda da 3. sıradaymış.

Yine 5 galibiyet ve 1 beraberliği varmış.

İlginçtir; yine sadece 7 gol yemiş. Sadece bugünkü 11 gol yerine 15 gol atmış.

Timsah bugün liderin 4 puan gerisinde...

Oysa 7 yıl önce, 24 puanlı lider Fenerbahçe'nin 8 puan gerisindeymiş, 8. haftada...

İşte o "sıfır bonservis" ile kurulan takım, 26 hafta sonra aradaki 8 puanlık farkı kapatıp, 75 puanla şampiyonluk ipini göğüslemişti.

Hem de inanılmazı başararak...

Çünkü karakterli bir kadroya sahipti.

Şehir de; bazıları İstanbul aktarmalı gelerek, "kırık kalpler durağında" buluşan bu inançlı kadroya sahip çıkmıştı.

Timsah, maçlarını neredeyse kapalı gişe oynuyordu.

O zaman bu Passolig falan da yoktu!

Camia da, takım da, taraftar da başarıya açtı.

Kentte en ufak bir çatlak ses yoktu!

Taraftar, takımını, hocasını bağrına basmıştı.

Herkes, adeta hedefe kilitlenmişti! (Sezon başındaki hedef, Avrupa kupalarına katılmaktı.)

...Ve o güzel kenetlenme sonucunda, o unutulmaz 16 Mayıs Zaferi geldi.

Peki;

7 yıl arayla 8. haftalarda 16 puana sahip olmak bir işaret midir, yoksa güzel bir tesadüf mü?

Onu Allah bilir.

Ama şunu iyi biliyorum ki;

Bursaspor, tribünde ve sahada kenetlenirse, bu; kapasitesi belli "geçiş sezonu kadrosuna" rağmen, ligde güzel sonuçlara imza atabilir.

EN AZ 3 TAKVİYE ŞART

Tabii, devre arasında, bir stoper, bir 8 numara ve bir de kanat da oynayabilen forvet almak şartıyla...

Ancak bu 3 transfer de nokta atış olmalı...

Yani, banko oynayacak kaliteye sahip isimler bulunmalı...

8. haftadaki 16 puanlı tesadüf; bana bu satırları yazdırdı.

Eğer, bu güzel sonuçlar; hücum yönü güçlü ve göze hoş gelen bir futbolla bütünleşirse, işte o zaman bu Bursaspor tadından yenmez!..

Kaynak: Bursa.com