Stadyuma gidilemeyecek günlerde ve saatlerde sırf yayıncı kuruluşun ratingi hatrına ülkede maç oynanıyor. Yayıncı kuruluş ne yapıyor: kulüplere parasını zamanında ödemiyor, açıkkanala özet vermiyor, üyelerine dünyanın en pahalını maçlarını satıyor. Ülkede futbol göstermeyen, maç özeti vermeyen, sirkten bozma hatta terbiyesiz 'spor' programları yayınlanıyor. Yayıncı kuruluşlar, ülke futbolunun içine ettikleri yetmiyormuş gibi, sporseverlerin dünya futboluna erişimini de engelliyorlar.
Dünyanın hiç bir yerinde futbol izlemek ülkemizdeki kadar lüks değil, insanların futbol seyrine ulaşması hiçbiryerde böyle engellenmiyor. TFF düzenleyici kuruluş olarak, futbola erişimi kolaylaştıracağına, yayıncıları ve diğerlerini hizaya sokacağına, hiçbir şey yapmıyor. Halihazırda ülke futbolunun önündeki en büyük engel: Türkiye Futbol Federasyonu ve onu yöneten anlayış.
TFF passolig projesiyle futbolun tüm finansmanını Aktifbank'a teslim etti. Olay sadece passolig değil, futbolun patronu artık bir banka. Passolig yarın kalksa bile ülke futbolu bu "Banka''dan kurtulamayacak. Futbolun bağımsızlığı/bütünlüğü bitmiş durumda Passoligci banka kulüplere kredi veriyor, sonra hem gelirlerine temlik koyuyor hem de de stadyum gelirlerine pazarlama bahanesiyle çöküyor.
Banka'nın kulüpleri nasıl kendisine bağladığını, Bursaspor geçen yıl bağıra bağıra kamuoyuna duyurdu, TFF ne yaptı?
TFF ne yaptı söyleyelim, Banka'nın mağdur ettiği kulübe sahip çıkacağına, Bursaspor'u yeni stadıyla tehdit etti.
TFF; Bursaspor'u, istersem yeni stadında seni oynatmam şeklinde tehdit ederek susturmaya çalıştı. TFF yıllardır taraftarsız, bir futbol modelini ülkede oturtmaya çalışıyor, tüm dertleri de yönetim tekeli kurmak, paylaşmamak. Futbol Disiplin Talimatı'nın tribün kapatma hükümlerinin hukuksuzluğu o kadar açıkken, hiçbir şekilde bu düzenlemeye dokunulmuyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde buradaki gibi sistematik seyircisiz oynama cezası verilmiyor, amaç tek: taraftarsız ve katılımsız futbol. TFF Hukuk kurullarının nasıl oluştuğu, nasıl toplandığı, ne karar verdiği muamma, üyelerinden başka kimse bu konuda bilgi sahibi değil. Uygulayıcıların faydalanması için 2-3 yılda bir seçme kararları yayınlanan Tahkim Kurulu'nun 5 yıldır gerekçeli kararları yayınlanmıyor. Nasıl oluştuğu bilinmeyen bir kurul yargı denetimi dışında karar veriyor, oluşumu hukuki olmayan bir kurulun kararları nasıl hukuki olsun? TFF Tahkim Kurulu'nun hakkında karar verdiği ama taraflarına 3 yıldır gerekçeli kararları tebliğ edilmeyen dosyalar var, daha ne söyleyelim.
Gelelim taraftara; bu iş bir tutkuysa önce sahibi değerini bilmeli, ne bu tutkuya, ne de bu oyuna sahip çıkan bir taraftar ortalamamız yok. Taraftar Hakları mücadelesinin bu kadar underground kalışı, buna koşturan bizlerin suçu değil, ciddi bir umursamazlık var. Artık, ''Bu sezon takımın, tribünün bize ihtiyacı var'' kolaycılığından sıyırılmalı herkes, kulüpler sürünüyor, ülke futbolu battı. Yayıncısı, ebiletçisi ve TFF'si elbirliği ile ülke futbolunu batırdı. Geldiğimiz nokta, her sezon futbolumuzdan on yılları götürecek. Artık birşey yapmalı diyorsanız, kitlesel bir boykota omuz verin, stada gitmeyin, maç izlemeyin, sabredin, özlediğiniz futbolu bekleyin. Taraftarsız futbolun bir hiç olduğunu herkes görmeli, kaybedecek ne var?
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"Bursaspor'u susturmaya çalıştılar"
Başkan Ali Ay'ın göreve gelmesinin ardından yaptığı Passolig karşıtı açıklamalar aynı görüşte olan kesimlerin desteğini toplamış, umut olmuştu.
Futbol Hukuku twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklama ve tespitlerle dikkat çekti. Atılan tweetler ve öneriler şöyle:
"Ülke futbolu; TFF, yayıncı kuruluş, e-biletçi banka üçgeninde çürüyor, şöyle ki;
Stadyuma gidilemeyecek günlerde ve saatlerde sırf yayıncı kuruluşun ratingi hatrına ülkede maç oynanıyor. Yayıncı kuruluş ne yapıyor: kulüplere parasını zamanında ödemiyor, açıkkanala özet vermiyor, üyelerine dünyanın en pahalını maçlarını satıyor. Ülkede futbol göstermeyen, maç özeti vermeyen, sirkten bozma hatta terbiyesiz 'spor' programları yayınlanıyor. Yayıncı kuruluşlar, ülke futbolunun içine ettikleri yetmiyormuş gibi, sporseverlerin dünya futboluna erişimini de engelliyorlar.
Dünyanın hiç bir yerinde futbol izlemek ülkemizdeki kadar lüks değil, insanların futbol seyrine ulaşması hiçbiryerde böyle engellenmiyor. TFF düzenleyici kuruluş olarak, futbola erişimi kolaylaştıracağına, yayıncıları ve diğerlerini hizaya sokacağına, hiçbir şey yapmıyor. Halihazırda ülke futbolunun önündeki en büyük engel: Türkiye Futbol Federasyonu ve onu yöneten anlayış.
TFF passolig projesiyle futbolun tüm finansmanını Aktifbank'a teslim etti. Olay sadece passolig değil, futbolun patronu artık bir banka. Passolig yarın kalksa bile ülke futbolu bu "Banka''dan kurtulamayacak. Futbolun bağımsızlığı/bütünlüğü bitmiş durumda Passoligci banka kulüplere kredi veriyor, sonra hem gelirlerine temlik koyuyor hem de de stadyum gelirlerine pazarlama bahanesiyle çöküyor.
Banka'nın kulüpleri nasıl kendisine bağladığını, Bursaspor geçen yıl bağıra bağıra kamuoyuna duyurdu, TFF ne yaptı?
TFF ne yaptı söyleyelim, Banka'nın mağdur ettiği kulübe sahip çıkacağına, Bursaspor'u yeni stadıyla tehdit etti.
TFF; Bursaspor'u, istersem yeni stadında seni oynatmam şeklinde tehdit ederek susturmaya çalıştı. TFF yıllardır taraftarsız, bir futbol modelini ülkede oturtmaya çalışıyor, tüm dertleri de yönetim tekeli kurmak, paylaşmamak. Futbol Disiplin Talimatı'nın tribün kapatma hükümlerinin hukuksuzluğu o kadar açıkken, hiçbir şekilde bu düzenlemeye dokunulmuyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde buradaki gibi sistematik seyircisiz oynama cezası verilmiyor, amaç tek: taraftarsız ve katılımsız futbol. TFF Hukuk kurullarının nasıl oluştuğu, nasıl toplandığı, ne karar verdiği muamma, üyelerinden başka kimse bu konuda bilgi sahibi değil. Uygulayıcıların faydalanması için 2-3 yılda bir seçme kararları yayınlanan Tahkim Kurulu'nun 5 yıldır gerekçeli kararları yayınlanmıyor. Nasıl oluştuğu bilinmeyen bir kurul yargı denetimi dışında karar veriyor, oluşumu hukuki olmayan bir kurulun kararları nasıl hukuki olsun? TFF Tahkim Kurulu'nun hakkında karar verdiği ama taraflarına 3 yıldır gerekçeli kararları tebliğ edilmeyen dosyalar var, daha ne söyleyelim.
Gelelim taraftara; bu iş bir tutkuysa önce sahibi değerini bilmeli, ne bu tutkuya, ne de bu oyuna sahip çıkan bir taraftar ortalamamız yok. Taraftar Hakları mücadelesinin bu kadar underground kalışı, buna koşturan bizlerin suçu değil, ciddi bir umursamazlık var. Artık, ''Bu sezon takımın, tribünün bize ihtiyacı var'' kolaycılığından sıyırılmalı herkes, kulüpler sürünüyor, ülke futbolu battı. Yayıncısı, ebiletçisi ve TFF'si elbirliği ile ülke futbolunu batırdı. Geldiğimiz nokta, her sezon futbolumuzdan on yılları götürecek. Artık birşey yapmalı diyorsanız, kitlesel bir boykota omuz verin, stada gitmeyin, maç izlemeyin, sabredin, özlediğiniz futbolu bekleyin. Taraftarsız futbolun bir hiç olduğunu herkes görmeli, kaybedecek ne var?
Futbol Hukuku (Twitter: @futbolhukuku)
Kaynak: Bursasporum.com
En Çok Okunan Haberler