Bursaspor A Takım otobüsüne haciz haberimiz büyük ses getirdi... Kulüpten elbette ki bu haberi kaleme aldığım için eleştiri topladım ancak amaç kötülemek değil, kulübün içinde bulunduğu ekonomik durumu gözler önüne sermekti... Hemen belirteyim, hacizle ilgili icra müdürlüğünde yaptığımız araştırma plakası 828'le biten Bursaspor A Takım otobüsüyle ilgili... Aslında işin bu noktalara geleceği belliydi... İzleyenler hatırlar, geçen yıl AS TV'nin ekran klasiği Markaj'da 'Bursaspor'un şu an kasasında yurtdışına gidecek uçak bileti parası yok' sözlerim üzerine Sayın Başkan Ali Ay çok içerlemiş ve programa telefonla bağlanmıştı. Başkan Ali Ay'ın 'Gerekirse uçak biletinin parasını ben karşılarım' sözü üzerine ben de Sayın Ali Ay'a, 'Zaten sorun da burada. Kaynak üretilmediği takdirde kulüp ha size borçlanmış, ha bir başkasına. Arada bir fark yok' karşılığını vermiştim... Gelinen noktada artık kulübün ekonomik durumu içinden çıkılmaz bir hal aldı... Otobüse haciz gelmesi sembolik bir olay... Hacze konu olan rakam küçük fakat kulübün kaybettiği imajın tarifi yok... Tıpkı Trabzonspor'un kupalarına haciz konulması gibi... Şimdi gelelim asıl konumuza... Ali Ay ve ekibinin bu ekonomik tablonun altından kalkma şansı yok... Sezon sonuna kadar ödenmesi gereken para 272 milyon TL, öngörülen gelir 110 milyon TL, Aradaki fark 160 milyon TL... Ali Ay, kulübü 2,5 yıl önce enkaz halinde aldı, 'Borçları yarıya indireceğim' dedi, kendisinin de kabul ettiği gibi bunda başarılı olamadı... En büyük hatası işin ehli profesyonellerle çalışmamasıydı... İş bu dakikadan sonra iyi bir iletişim kurarak kenti harekete geçirmeye geldi ki, bu konuda ilk adım atıldı... Yönetim, 2 Temmuz Pazartesi akşamı kenti yönetenlerle önemli bir toplantıya katılacak... Bursa Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, Defterdar, Vergi Dairesi Başkanı gibi tüm üst düzey bürokratların katılımıyla ortak bir eylem planı çıkarılacak... Ali Ay ve yönetimi bu toplantıya 'Köprüden önceki son çıkış' olarak bakıyor... Kulüp açısından bir de güzel hamleden bahsedelim... Bursaspor finans konusunda İstanbul'da faaliyet gösteren bir danışman şirketle anlaşma sağladı. Ayda 8 bin 500 TL ücret karşılığında kulübün tüm finans hareketleri bu şirket tarafından incelenecek, şirket Bursaspor'a borç yapılandırması, ödeme önceliği gibi konularda yol gösterecek... Kulübün birkaç yıl önce pırasa doğrar gibi çek yapraklarını kestiği günlerde yine AS TV Markaj'da; 'Bu gidiş, gidiş değil. Kulübün kesinlikle bünyesinde borç yönetimi konusunda uzman bir personel istihdam etmesi şart' demiştim... Bu sözlerim üzerine o zaman da kulüpten büyük tepki almıştım... Gecikmeli de olsa önemli bir adım atıldı bu konuda... Şimdi yine buradan bir tavsiyede bulunalım...Yine, önyargısız yazıyorum... Oyuncuların elden çıkarılması, futbolcularla iletişim kurulması, yönetimle futbolcular arasındaki köprü vazifesinin üstlenilmesi, göreve yeni getirilen genç arkadaşımızın üstesinden kalkabileceği bir iş değil... Ben söylemiş olayım, değerlendirmesi sizden... Bu iş sadece birkaç yabancı dil bilmekle olmuyor... Çünkü futbolun dili farklı...
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Büyük toplantı 2 Temmuz akşamı!
Süha Gürsoy'un bugünkü yazısı.
Köprüden önceki son çıkış...
Bursaspor A Takım otobüsüne haciz haberimiz büyük ses getirdi...
Kulüpten elbette ki bu haberi kaleme aldığım için eleştiri topladım ancak amaç kötülemek değil, kulübün içinde bulunduğu ekonomik durumu gözler önüne sermekti...
Hemen belirteyim, hacizle ilgili icra müdürlüğünde yaptığımız araştırma plakası 828'le biten Bursaspor A Takım otobüsüyle ilgili...
Aslında işin bu noktalara geleceği belliydi... İzleyenler hatırlar, geçen yıl AS TV'nin ekran klasiği Markaj'da 'Bursaspor'un şu an kasasında yurtdışına gidecek uçak bileti parası yok' sözlerim üzerine Sayın Başkan Ali Ay çok içerlemiş ve programa telefonla bağlanmıştı.
Başkan Ali Ay'ın 'Gerekirse uçak biletinin parasını ben karşılarım' sözü üzerine ben de Sayın Ali Ay'a, 'Zaten sorun da burada. Kaynak üretilmediği takdirde kulüp ha size borçlanmış, ha bir başkasına. Arada bir fark yok' karşılığını vermiştim...
Gelinen noktada artık kulübün ekonomik durumu içinden çıkılmaz bir hal aldı... Otobüse haciz gelmesi sembolik bir olay...
Hacze konu olan rakam küçük fakat kulübün kaybettiği imajın tarifi yok...
Tıpkı Trabzonspor'un kupalarına haciz konulması gibi...
Şimdi gelelim asıl konumuza...
Ali Ay ve ekibinin bu ekonomik tablonun altından kalkma şansı yok... Sezon sonuna kadar ödenmesi gereken para 272 milyon TL, öngörülen gelir 110 milyon TL,
Aradaki fark 160 milyon TL...
Ali Ay, kulübü 2,5 yıl önce enkaz halinde aldı, 'Borçları yarıya indireceğim' dedi, kendisinin de kabul ettiği gibi bunda başarılı olamadı...
En büyük hatası işin ehli profesyonellerle çalışmamasıydı...
İş bu dakikadan sonra iyi bir iletişim kurarak kenti harekete geçirmeye geldi ki, bu konuda ilk adım atıldı...
Yönetim, 2 Temmuz Pazartesi akşamı kenti yönetenlerle önemli bir toplantıya katılacak...
Bursa Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, Defterdar, Vergi Dairesi Başkanı gibi tüm üst düzey bürokratların katılımıyla ortak bir eylem planı çıkarılacak...
Ali Ay ve yönetimi bu toplantıya 'Köprüden önceki son çıkış' olarak bakıyor... Kulüp açısından bir de güzel hamleden bahsedelim...
Bursaspor finans konusunda İstanbul'da faaliyet gösteren bir danışman şirketle anlaşma sağladı. Ayda 8 bin 500 TL ücret karşılığında kulübün tüm finans hareketleri bu şirket tarafından incelenecek, şirket Bursaspor'a borç yapılandırması, ödeme önceliği gibi konularda yol gösterecek...
Kulübün birkaç yıl önce pırasa doğrar gibi çek yapraklarını kestiği günlerde yine AS TV Markaj'da; 'Bu gidiş, gidiş değil. Kulübün kesinlikle bünyesinde borç yönetimi konusunda uzman bir personel istihdam etmesi şart' demiştim...
Bu sözlerim üzerine o zaman da kulüpten büyük tepki almıştım...
Gecikmeli de olsa önemli bir adım atıldı bu konuda... Şimdi yine buradan bir tavsiyede bulunalım...Yine, önyargısız yazıyorum... Oyuncuların elden çıkarılması, futbolcularla iletişim kurulması, yönetimle futbolcular arasındaki köprü vazifesinin üstlenilmesi, göreve yeni getirilen genç arkadaşımızın üstesinden kalkabileceği bir iş değil... Ben söylemiş olayım, değerlendirmesi sizden...
Bu iş sadece birkaç yabancı dil bilmekle olmuyor...
Çünkü futbolun dili farklı...
Kaynak: Bursa Hakimiyet / Süha Gürsoy
En Çok Okunan Haberler