Düşmek için ısrarcılar!

Futbolu öğrenemediniz!

Dilimizde tüy bitti...
'Futboldan anlamıyorsunuz, futbolun dilini bilmiyorsunuz' diye...
Gördünüz mü sonucu?
Koskoca bir camia yerle bir...
Ama Özlüce'deki tek dert para, arsa, tarla...
Futbola yatırım yapmadığınız için de bu sonuca katlanmak zorundasınız...
Yöneticilik kriz zamanında ortaya çıkar...
Bursaspor bu sezon baştan sona kriz içindeydi...
Yönetilebildi mi?
Hayır?
Bu saatten sonra Bursaspor ligde kalsa ne olacak? Yönetim başarılı mı sayılacak?
Sözleşmesi devam eden teknik direktöre teklif götür, Fatih Terim'e teklif götür, 'Yapmayın etmeyin' dememize rağmen Mutlu Topçu'da karar kıl...
'Almayın Stancu'yu almayın Boban'ı dememize rağmen ne oldu?
Hani nerde Stancu, hani nerde Boban?
Sonra gel, Adnan Örnek'le 16 günlük sözleşme imzala...
Bu mudur futbolu bilmek, yönetebilmek?
Furkan Soyalp'in kart cezalısı olduğu son anda fark edilmeseydi ve Gençlerbirliği karşısında oynatılsaydı takım kazansa bile hükmen yenik sayılacaktı?
(Bakınız Futbol Müsabaka Talimatı sayfa 9, Madde 22, (F) fıkrası)
Biliyor musunuz?
Özlüce'de isyan çıkar, taraftarla camianın ipleri kopar, futbolcu 'Oynamam' der...
Peki, bunları kim idare edecek, kim yönetecek?
Bu iş parayla pulla olmaz...
Futbolu bilmekle, onun dilini konuşmakla olur... Ve siz bu dili göreve geldiğinizden bu yana hiç konuşamadınız...
Bir umut son 90 dakika olsa bile koskoca bir hüsranla karşı karşıya kaldınız...

Süha Gürsoy

*****

Düşmek için ısrarcılar

Rakip Anıl'ın yaptığı büyük hata ve Jorquera'nın müthiş şutu, Allah'ın bir lütfu.
Sen bunun üzerine yatmaya çalışırsan, üstüne kendinden bir şeyler koyamazsan olacağı bu.
Aslında ne bu kadronun, ne bu son 2 teknik adamın ve ne de bu yönetimin genelde üstüne koyacak bir şeyleri olmadığı için Bursaspor bu hallere düştü.
Kader maçında ceza almayı tercih eden taraftarları da unutmamak lazım. Eğer tribünler tam kadro olsaydı, 2.yarıda topu ve oyunu Gençlerbirliği'ne bırakan Bursaspor'u mutlaka ateşlerdi.
Dünkü Bursaspor'un buna ihtiyacı vardı. Çünkü futbolculara ve Adnan Örnek'e dokunsan yıkılacaklardı.
Nitekim öyle oldu.
Gençlerbirliği bir dokundu, 2 gol birden geldi.
Her şeye rağmen, kendi sahasında oynayan ve hiçbir iddiası olmayan rakip ile karşılaşan bir takımın böylesine rahat bir ortamda 90 dakika mücadele edecek gücü ve düşüncesi kalmamışsa zaten iş bitmiş demektir.
Hele hele yenilgiler de üst üste yağmur gibi yağıyorsa.
Maçla ilgili 2 önemli not var;
İlk yarıda Batalla'nın kornerinde Sivok'un kafasını Nihat son anda çıkarıp 2.golü önlerken adeta maçın kırılma anını yarattı.
İkinci yarıda ise Palitsevich'in, Batalla'ya cepheden direkt tabanla girmesi ise net bir kırmızı karttı. Alper Ulusoy'un bunu sarı ile geçiştirmesi büyük hata idi.
Son 1 maç daha var ama, kimsede de ümit yok. Bu takım düşmek için ısrarcı.

Mustafa Tunçakın

Kaynak: Bursa Hakimiyet