Özellikle İstanbul takımlarının kendi aralarında oynadığı maçların öncesinde, sırasında ve sonrasında bugüne kadar bir çok olaya tanıklık ettik.
Futbolcuların, taraftarın ve yöneticilerin kavgaları hep vardı.
İstanbul yazılı ve görsel basını bugüne kadar uyguladığı çifte standart nedeniyle hep Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın yaptıklarını görmezden geldi.
Anadolu kulüpleriyle yapılan maçlardaki en ufacık olayı (hepsine karşıyız) büyütüp kendi çıkarları için kullanmaktan hiç kaçınmadılar.
Örneğin olayların içerisinde Bursaspor taraftarı varsa araştırma gereği bile duymadan “futbol teröristleri” damgası vurmayı kendilerine görev bilenler, sıra İstanbul takımlarına gelince “Bu görüntüler Türkiye’ye yakışmıyor, olayların arkasında kimler var” türünden yorumlarla geçiştiriyorlar.
Kulüp yöneticileri artık kazanmak için her yol mübah anlayışından vazgeçmeli.
TFF’nin ilgili kurullarına da değinmeden olmaz.
Örneğin temsilciler tuttukları takımların mensuplarının yaptıklarını görmezden gelmemeli. Formaların rengine bakmadan raporlarını adil bir şekilde yazabilmeli. PFDK ve Tahkim gibi kurullardan da hakkaniyetli kararlar çıkabilmeli. Genelde üç İstanbul takımının temsilcilerinden oluşan bu kurullarda yapılan pazarlıklar bitmedikçe ve bu yapı değişmedikçe biz daha çok alınan kararları tartışır dururuz.
Geçmişte bir çok örneğini gördük. Raporlar stadına göre değil, objektif tutulmalı. Bu durum hakemler için de geçerli.
Siyasi iradenin de biran önce Kulüpler Yasası ve 6222 ile ilgili düzenlemeleri kanunlaştırması gerek.
Türk sporunu tepeden tırnağa yeniden yapılandırmadıkça bu sorunların çözüme kavuşmasını kısa vadede beklemek hayalden öteye gitmez.
Umarız Fenerbahçe-Beşiktaş kupa maçındaki olaylar son olur.
Tüm sorumlular belirlenip en ağır şekilde cezalandırılır.
Bursaspor’da da iz bırakan Teknik Direktör Şenol Güneş’e geçmiş olsun dileyelim ve bugünkü Karabükspor maçına değinelim.
Bursaspor ne yazık ki son iki sezondur camianın hiç de hak etmediği bir grafik çiziyor. Şampiyon bir kulübün ligde kalmaya oynaması insanın içini acıtıyor.
7 maçtır süren deplasman galibiyet hasreti Karabük’te son bulmalı.
Mustafa Er ve futbolculardan bugün yüreklerini ortaya koymalarını bekliyor bu şehir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Milat olur mu?
Erdal Akçay'ın gündemi değerlendirdiği köşe yazısı.
Özellikle İstanbul takımlarının kendi aralarında oynadığı maçların öncesinde, sırasında ve sonrasında bugüne kadar bir çok olaya tanıklık ettik.
Futbolcuların, taraftarın ve yöneticilerin kavgaları hep vardı.
İstanbul yazılı ve görsel basını bugüne kadar uyguladığı çifte standart nedeniyle hep Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın yaptıklarını görmezden geldi.
Anadolu kulüpleriyle yapılan maçlardaki en ufacık olayı (hepsine karşıyız) büyütüp kendi çıkarları için kullanmaktan hiç kaçınmadılar.
Örneğin olayların içerisinde Bursaspor taraftarı varsa araştırma gereği bile duymadan “futbol teröristleri” damgası vurmayı kendilerine görev bilenler, sıra İstanbul takımlarına gelince “Bu görüntüler Türkiye’ye yakışmıyor, olayların arkasında kimler var” türünden yorumlarla geçiştiriyorlar.
Kulüp yöneticileri artık kazanmak için her yol mübah anlayışından vazgeçmeli.
TFF’nin ilgili kurullarına da değinmeden olmaz.
Örneğin temsilciler tuttukları takımların mensuplarının yaptıklarını görmezden gelmemeli. Formaların rengine bakmadan raporlarını adil bir şekilde yazabilmeli. PFDK ve Tahkim gibi kurullardan da hakkaniyetli kararlar çıkabilmeli. Genelde üç İstanbul takımının temsilcilerinden oluşan bu kurullarda yapılan pazarlıklar bitmedikçe ve bu yapı değişmedikçe biz daha çok alınan kararları tartışır dururuz.
Geçmişte bir çok örneğini gördük. Raporlar stadına göre değil, objektif tutulmalı. Bu durum hakemler için de geçerli.
Siyasi iradenin de biran önce Kulüpler Yasası ve 6222 ile ilgili düzenlemeleri kanunlaştırması gerek.
Türk sporunu tepeden tırnağa yeniden yapılandırmadıkça bu sorunların çözüme kavuşmasını kısa vadede beklemek hayalden öteye gitmez.
Umarız Fenerbahçe-Beşiktaş kupa maçındaki olaylar son olur.
Tüm sorumlular belirlenip en ağır şekilde cezalandırılır.
Bursaspor’da da iz bırakan Teknik Direktör Şenol Güneş’e geçmiş olsun dileyelim ve bugünkü Karabükspor maçına değinelim.
Bursaspor ne yazık ki son iki sezondur camianın hiç de hak etmediği bir grafik çiziyor. Şampiyon bir kulübün ligde kalmaya oynaması insanın içini acıtıyor.
7 maçtır süren deplasman galibiyet hasreti Karabük’te son bulmalı.
Mustafa Er ve futbolculardan bugün yüreklerini ortaya koymalarını bekliyor bu şehir.
Anadolu’nun son şampiyonunu ayağa kaldırın.
Kaynak: Olay
En Çok Okunan Haberler