Hava Durumu

Olay Gazetesi yazarlarının maç değerlendirmeleri

Olay Gazetesi spor yazarlarının Konyaspor galibiyeti değerlendirmeleri

Haber Giriş Tarihi: 04.12.2017 09:35
Haber Güncellenme Tarihi: 04.12.2017 09:35
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursasporum.com
Olay Gazetesi yazarlarının maç değerlendirmeleri

Satmak mı, almak mı? (Orhan Güney)

İstatistiklere baksak; Bursaspor’un maçı 3-0 kazandığını anlatmakta sıkıntı yaşayabiliriz... Çünkü; topla oynama; yüzde 71 Konyaspor, yüzde 29 Bursaspor...

Kaleye isabet eden ve Muhammed’in çıkardığı şut sayısı da 12...

Belki oynadığı futbolu beğenmemiş, hatta 3-0 biten ilkyarıdan sonra bile endişe duymuş olabilirsiniz fakat, kabul etmemiz lazım ki, Bursaspor’un stili bu...

Az ama öz geliyor, işi bitiriyor...

Attığı 3 gol de birbirinden şıktı ancak Aziz’inkinin ayrı bir havası vardı... Ligin fantastik golcüsü Aziz’in, solda Kembo’dan topu alışı, içeri girişi, Jorquera’nın akıl dolu topuk pası ve bitirici hamlesi, yayıncı kuruluşun “Vaybe”sine girecek, haftanın golü olacak türdendi...

Tipik bir deplasman takımı gibi oynadı dün Bursaspor, hak ederek kazandı...

Tek eleştirim şu olabilir; Paul Le Guen, oyuna müdahale ve oyuncu değişikliklerinde acaba biraz geç mi kalıyor?

Tamam kulübe zayıf olabilir ancak, yorulan orta sahaya Adana’da 2 gol atan Furkan takviyesi bir hareket getirebilir miydi mesela? Hem, Furkan’ı da ödüllendirmiş olurdunuz...

Neyse, ona da sıra gelecektir muhakkak...

Biz bakalım önümüze...

Bursaspor, 7 maçtır kaybetmiyor... Geçen sezona göre daha sağlam bir takım var. Devre arasına, kalan 3 maçı da kazanarak ya da kaybetmeyerek girerse ne olacak?

Başkan Ali Ay, Divan’da, devre arasında bırakın transfer yapmayı, “Ne zaman olur bilmiyorum ama futbolcu satmamız lazım” diyerek mali tabloyu işaret etmişti...

Aynı Ali Ay’a, Adana’ya giderken uçakta Erkan Sağlık, Konyaspor maçını da hesaba katarak şu soruyu yöneltmişti; “Bursaspor, kalan 4 karşılaşmadan 12 puan çıkarıp, şampiyonluk potasına girerse ne yaparsın.”

Bize şunu söyledi; “Eğer 4 maçı kazanalım, şampiyonluk potasına girelim, devre arasında cebimden ödeyip kaliteli transfer yaparım.”

Artık, “Ciddi miydi, şaka mı yaptı?” orasına siz karar verin...

Yalnız şu bir gerçek; Başkan Ali Ay, “satmak ve almak” arasında çok ince bir çizgide duruyor...

İstanbul'un çakallarına dikkat et Başkan! (Beytullah Süat)

Ligde zor günler geçiren rakibi karşısında şov yapan, Bogdan Stancu, Jires Kembo ve Aziz Behich'in golleriyle farka koşan yeşil beyazlılar, Fenerbahçe'ye korku saldı, yarışta 'ben de varım' dedi.

 

Bu maçın golleri alınır sabaha kadar izlenir.

Batalla'nın ilk goldeki rahmetli Nejat Biyediç vari işini, Jires Kembo'nun adamı manyak eden çalımlarını, Aziz'in kıskandıran golcülüğünü ben anlatmaya kelimeler bulamıyorum.

Uzun zaman sonra bir maçtan bu kadar keyif aldım.

Karşılaşma öncesi endişelerim vardı. Fakat sakin oynayarak, ne yaptığını bilerek kolay bir galibiyet aldı Busaspor.

Hey gidi Mehmet Özdilek hey.

Takımını önde kurarak bize büyük bir iyilik yaptın. Hemen golü bulayım havalarına girdin ama cezayı işte böyle keserler.

Belli ki sen Jires Kembo'nun nasıl bir oyuncu olduğunu, Aziz'in nasıl çıkışlar yaptığını falan bilmiyorsun.

 

AYIP AYIP...

 

Ve maçtan sonra diyorsun ki: 'Bursaspor'un 3 atağı var, 3'ü de gol oldu'

Ayıptır, ayıp...

Bursaspor'a karşı daha ilk dakikalardan itibaren bu kadar önde oyun kurarsan, böyle şansın olmaz.

Keşke herkes senin gibi olsa da her hafta böyle maç izlesek.

Biz ise öyle bir teknik adama sahibiz ki, çok şanslıyız.

Skor 3-0, Jires Kembo 60.dakikada oyundan çıkıyor, yerine Kubilay Kanatsızkuş giriyor. Başka bir teknik adam olsa ne yapardı sizce?.

Zaten skoru yakalamışım diyerek, alır bir savunmacı, işi garantilerdi.

Ama Paul Le Guen öyle mi!.

 

KALDIRIN ŞU MADDEYİ

 

Korkak değil çünkü adam. Geri vites kesinlikle yok.

Aslında tam da bu camianın istediği veriyor hoca.

Sayın Başkan, şu 500 bin Euro'luk fesih bedelini de ne zaman kaldıracaksın çok merak ediyorum.

Ne olursa olsun, İstanbul'un çakallarına dikkat etmek lazım.

Badu'yu biraz daha toparlanmış gördüm. Karabük maçının aksine daha çok koştu, mücadele etti.

Ricardo Faty için fikrim değişmiz fakat profesyonel. Dün hatasız oynadı, işini yaptı.

Keşke onun şu yaptığını diğer gereksizler yapsa, katkı koysa.

Goller Kusursuzdu.(Cevdet Altınel)

Futbol sonuç oyunu... Dün oynanan maçın özeti şu; Konyaspor oynadı, Bursaspor sonuca gitti. Paul Le Guen'in taktiksel oyun kurgusu, özellikle ilk 45 dakika mükemmel bir şekilde oyuncular tarafından sahaya yansıtıldı.

Özellikle ilk golün erken gelmesi, oyunun tam da Fransız teknik adamın istediği gibi evrilmesine neden oldu. Konya ataklarını, kalabalık set defans kurgusu ile karşılayan yeşil beyazlılar, renktaşına tehlikeli pozisyonlar vermedi. Buna karşılık rakip kaleye az ama öz gitti. Gittiğinde de sonuç alıp döndü. Zaten maçta ilk devrede bitti...

Şu çok net; 3 golde hazırlanış ve bitiriliş anlamda kusursuzdu. Batalla'nın alıştığımız öldürücü pası ile Stancu'nun perdeyi açması, Kembo'nun 'bel kıran çalımları' ve ardından çıkardığı sert şutun ağlarla buluşması, takipçiliğini Jorguera'nın usta işi topuk pasını Aziz'in golle süslemesi Bursaspor adına maçın özetiydi.

Sonuca giderken, top hakimiyetini neredeyse tamamen rakibe teslim etmesi, Bursaspor'un tek tartışılacak tarafıydı. Konya'nın baskı kurduğu bölümlerde Jorquera, Badu, Batalla üçlüsünün takımı rahatlatma adına pas trafiğine katkıları çok azdı. Belki sistem gereği böyle oynadılar ama yenilecek bir golden sonra rakibin iştahı, tüm hesapları alt üst edebilirdi. Muhammed kalesinde, Ricardo Faty de defansta sergilediği performansla kafalardaki soru işaretlerini giderdi. Kulübeden istenilen katkının yavaş yavaş gelmeye başladığını görmek en çok Le Guen'i sevindirmiştir.

Barış'a da bir parantez açmakta fayda var. Milli takıma çağrılan bir oyuncu olarak daha özgüvenle oynaması gerekiyor. Ofansı gayet iyi bir oyuncu olmasına rağmen rakip defansın dengesini bozacak bindirmeleri yeteri kadar yapmıyor. Belki de kendini Fenerbahçe maçına saklıyordur...

Şimdi yönetim adına hesapları iyi yapma zamanı. İlkyarının bitmesine 3 hafta kaldı, takımın puanı 24. Sezon sonu Avrupa neden olmasın? Yapılacak 2-3 takviye ile birlikte taşlar tam anlamı ile yerine oturur. Evet ekonomik olarak bir sıkıntı var ama iyi takım ile birlikte gelen para da iyi oluyor. 14 haftada 7 galibiyet ve 3 bereberlik ile TFF'den kulübün kasasına aktarılan para 17 milyon TL. Transferde mesele; Özlüce'de sağlık için spor yapan antrenman topçularını elden çıkarmak...

Teşekkürler Le Guen! (Erdal Akçay)

Bursaspor tıpkı geçen sezon olduğu gibi 14. haftada 24 puana ulaştı 3-0’lık Konyaspor galibiyetiyle... Ama iki sezon arasında o kadar büyük fark var ki yazmakla bitmez...

Hamza Hamzaoğlu ile yine 7 galibiyet 3 beraberlik ve 4 yenilgi almıştı yeşil beyazlı ekip. Ne var ki sergilenen futbol umut vermiyordu. Camiayı umutsuzluk kaplamıştı.

Bu sezon ise bambaşka bir Bursaspor var sahada. Fransız çalıştırıcı Paul Le Guen özelikle 3-5-2’ye döndükten sonra 7 maçtır yenilmeyen, geçen sezondan 10 gol daha fazla atıp 27 gole ulaşan, taraftarını mutlu eden, camiasını umutlandıran bir takım izliyoruz. Hem de büyük keyifle.

Deplasmanda sadece Malatya’yı yenip Sivas ve Kasımpaşa ile berabere kalan yeşil beyazlı ekip Konya’da Stancu, Kembo ve Aziz ile güzel üç gol atıp 3 puanı tereyağından kıl çeker gibi almasını bildi. Harun, Ekong ve Agu’nun yokluğunu kurtarışlarıyla Muhammed, asistleriyle Faty ve Jorquera doldurup, Batalla, Kembo, Aziz ve Stancu ile birlikte galibiyette başrol oynadılar.

İkinci yarıdaki görüntünün tek sebebi cuma akşamı oynanacak Fenerbahçe maçı olduğunu düşünüyorum.

Sakatı çok, alternatifi az bir kadroyla zirve yürüyüşünü sürdüren bu takımın teknik patronuna ne kadar teşekkür etsek azdır. İlk yarıda kalan 3 maçta (Fenerbahçe,. Trabzon (D), Gençlerbirliği) 30 puan barajı aşılabilirse 2018’de bu camia çok daha güzel şeyler konuşabilir.

Son olarak Fenerbahçe maçında Paul Le Guen dolu bir tribün ve coşkulu taraftar istiyor. Zaten bu takım bunu fazlasıyla hak ediyor. Ancak geçtiğimiz sezonlardaki hatalardan ders çıkarıp rakiple uğraşmadan tüm enerjiyi takıma yansıtmakta fayda var. Olası ceza zirve yürüyüşüne vurulacak en büyük darbe olur.

Freni patlamış kamyon gibi! (Erkan Sağlık)

Ziraat Türkiye Kupası’nda oynadığımız Adanaspor karşılaşması sonrasında Başkan Ali Ay ile uçakta uzun uzun konuştuk.

Başkan, haklı olarak maddi anlamda zorluk çektiklerin söylesede ben kendisine, “İlk yarının bitimine 4 hafta kaldı. Bursaspor bu maçların 4’ünü de kazanabilir. Bursaspor borçaları şampiyon olursa kapatır. O yüzden bu maçları kazanırsak şampiyonluğa oynarız. Başkanım borçları kapamak için oyuncu satılmaz. Bu takımı takviyelerle dahada güçlendir” dedim.

Başkan da, “Bursaspor kalan 4 maçı kazansın kendi cebimden para koyup 3-4 takviye daha yaparım” dedi.

Bu cümleleri oyuncu kadrosuna, taraftara ve en çok da hocası Paul Le Guen’e inandığım için rahatça söyledim.

Bu maçlardan ilki Konyaspor’du.

Bursaspor, Konyaspor deplasmanında freni patlamış kamyon gibi saldırdı…

Neredeyse Paul Le Guen ve öğrencilerini durdurmak çok zordu…

Maçın başlama vuruşuyla birlikte yeşil beyazlıların kazanacağı belli oldu…

Tutulması çok zor olan Jires Kembo’yu, Ali Turan’ın savunuyor olması Bursaspor adına sevindiriciydi.

Çünkü, Ali Turan değil, 3 kişi karşısına geçse Jires Kembo, bildiğini okuyor ve rakipleri yerlerde süründürüyordu.

Ricardo Faty hatasız oynadı.

Jorquera garanti futboluyla dikkat çekti.

Stancu tek vuruş ustası olduğunu gösterdi.

Goller ilk yarıda geldi gelmesine karşın atılan her gol şiir gibiydi.

Sanki yeşil beyazlı oyuncuların içine Barcelona ruhu kaçmış gibiydiler.

Çalımlar, tek paslar, atılan goller öncesi mükemmel ötesiydi.

Konya’da gerçekten büyük keyif aldık.

Taraftar deseniz 2 bin 240 bileti 15 dakika bitirdi.

Misafir tribününde sanki ev sahibi gibiydiler.

Onlarda bu takıma çok güveniyor.

Herkes gibi taraftarda mücadeleden keyif alıyor.

O yüzden başkanım bir daha oyuncu satma (Oynayanlardan bahsediyorum) konusunu bir kez daha dillendirme.

Çünkü takımdan kimsenin gitmeye niyeti yok.

Sanki yıllardır oynuyor (Mustafa Çulcu)

Bursaspor, deplasmanda oyuna öyle bir başlangıç yaptı ki, müthiş istekli ve üretken oyun ilkyarıda maçı kopardı. Konyaspor'un bu futbol ile ligde işi zor. Futbol doktoru Batalla, defans arasına saldığı pasla Stancu'yu topla buluşturdu, daha 7. dakikada Bursaspor öne geçti. Sonra oyunu ile fark yaratan, iştah kabartan Kembo, ardından da oyun sisteminin daha da parlattığı ve golleriyle öne çıkardığı Aziz ile Bursaspor sonuca gitti . Kaleci Muhammed’i, sanki yılardır Bursaspor kalesinde... Yıllardır bu ligin kalecisi gibi oynuyor ve güven veriyor. Bursaspor, zaman zaman defans arasına atılan paslarda sıkıntı yaşamış olsa da, Konyaspor hücum oyuncuları başarılı olamadı. Ancak, dikkat edilmesi gereken en büyük sıkıntı bu. Bursaspor'u, keyif veren futbolu ve haklı galibiyetinden dolayı kutlarım. Kısıtlı gözüken yedek kulübesini de oyunun akışına göre maksimum verimli hale getirmeye çalıştığı için Paul Le Guen'i de kutlamamız gerekir.

Maçın hakemi Halil Umut Meler'e, “Her pozisyondan sonra oyuncularla bu kadar konuşmaması gerektiğini” birileri anlatmalı. Oyundan zaman çalan, oyunu ağırlaştıran, temponun yükselmesine engel olan kişi olarak hakemin öne çıktığı bir maç izledik. Verdiği her frikik de oyun 1.15 ile 1.30 dakika duruyor. Oyunculara faulü anlatıyor, köpükle çiziyor, adımlıyor, baraj çizgisini çiziyor, oyunculara bir şeyler anlatıyor, sonra el-kol böyle olmayacak diye gösteriyor... Ardından tekrar frikiği kullanacak oyuncuların yanına geliyor, onlara bir şeyler anlatıyor, konuşuyor da konuşuyor... Maçın 13.dakikasında Batalla, oyunu hemen başlatmak istiyor. Bırak oynasınlar... Yookkk arkadaş hakem ısrarla nedendir bilinmez “bekle” diyor, hızı kesiyor, bir şeyler anlatıyor. Pozisyon kaleye 40 m. Konyaspor'un baraj kurma isteği yok. Hakem ise kendince yeni ve tuhaf uygulamalar yapıyor! Çok kötü, çağdaş çizgiden uzak bir hakemlik anlayışı.

25. dakika, Bursaspor ceza alanı içinde Bourabıa ortaladı, top Titi’den döndü, kol kapalı, penaltı olmaz, devam kararı doğru.

35. dakika taç çizgisi kenarında Eze, önce Titi’ye bir faul yapıyor, oyun devamında arkadan Titi'nin sağ bacak arkasına basıyor. Bu basma da hız, şiddet ve yoğunluğa baktığımızda sarı kartın yeterli olduğunu, olayın sınırda kaldığını söyleybilirim. Ancak, bu olayı hiç kart göstermeden geçen hakemin bu kararını asla kabul etmem.

37. dakikada, Ertuğrul'un kendi ceza alanı içinde Fofana ile girdiği mücadelede rakibini çekerek düşürmesi net penaltı ancak hakem tam arkada kaldığı için bu çekmeyi göremedi. Konyaspor'un penaltısı verilmedi.

49.dakikada, Fofana'nın şutunda Faty'in kolu kapalı penaltı olmaz. Devam kararı doğru.

78.dakikada Bourabıa'nın, Barış'a yaptığı faul de çıkan sarı kart ise doğruydu.

Kaynak:Olay

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.