Büyük bir çekişmeye sahne olan maçta son sözü forvetler söyledi:
Beşiktaş karşısında son haftaların aksine iyi bir mücadele ortoya koyan Bursaspor, Kubilay ve Stancu'yla birer pozisyondan yararlanamadı, Kartal ise Cenk Tosun ve Abouabakar'la galibiyete ulaştı.
Haftalardır bas bas bağırdığımız buydu.
Vasat futbolcu olabilirsin, artı değerlerin olmayabilir fakat bunlar mücadele etmemene, koşmamana engel değil.
Dün hiç değilse sahada ayakları yere basan bir Bursaspor vardı. Hücumsal anlamda olacağı bu kadar.
Eline geçen birkaç net fırsatı bu şekilde harcarsan fazla konuşmaya gerek yok.
Takımı sıradan olmasına rağmen Wagner Love (21 gol) Alanya'yı sırtlıyor, Welliton Kayseri'de 12 gole ulaşıyor.
Ya bizim forvetler?
Bir kere golcün iyi olacak arkadaş. Yakaladığını atacak, saç baş yoldurmayacak.
TEK LAF EDEN OLDU MU!
Adnan Örnek sahaya cesaretli bir 11'le çıktı.
Merter ve Faty ikilisini aynı anda sahaya sürüp biz iyi bir teknik direktörüz diyen bir önceki korkaklar gibi yapmadı.
Sezon başından bu yana ortalıkta gözükmeyen Sinan ve Bilal ile Jorquera'nın mücadelesine saygı gösteriyorum.
Bursasporlu oyunculara söyleyeceğim tek şey var. Sezon başından bu yana tribünden tepki geliyor diye hep söylendiniz.
Beşiktaş karşısındaki savaşınızdan sonra tek kelime eden oldu mu?
Tribünden en ufak bir laf duydunuz mu?
Kazanabilirsin, kaybedebilirsin önemli değil. İstenen demek ki bu.
BIKMADIN MI ELEŞTİRİLMEYE?
Hakem Bülent Yıldırım'a ne diyelim?
Merak ediyorum sayın Yıldırım, 20 yıldır eleştirilmeye bıkmadın mı?
Jorqueara'nın sırtına bilerek basan Quaresma'yı atamıyorsan, bunca geçen yıllarına yazık.
Aynı Quaresma gördüğü sarı kart sonrası tepkisini alkışlayarak gösterdi, yine atılmadı.
Hadi o an arkan dönüktü görmedin de, senin 4. hakemin, yardımcı hakemin ne iş yapar?
Tecrübelisi de genci de aynı.
Peki, Bursaspor yönetiminden bu konuda tek laf eden, ortalığı ayağa kaldıran oldu mu?
Ben yazıyı yazarken yoktu. Olduysa eyvallah, ama yoksa size de yazık.
Bir de loca rezaleti var.
Beşiktaşlılara kim kiraladıysa eğer sizin Bursasporluluk ruhuyla uzaktan yakından alakanız yok.
Beytullah Süat
--------------
İkisi de atamadı!
Cenk’in golüne kadar ki mücadeleye ve taraftarın Beşiktaş’ı oynatmama çabalarına “yazık oldu” diyelim demesine de hakem Bülent Yıldırım’ın Quaresma’yı atamayışı ile Kubilay’ın 0-0’ken kaçırdığı net pozisyona ne diyeceğiz bilemedim…
İşte dünkü maçın özeti de bu iki adamda yada bu iki kırılma anında yatıyor…
Bülent efendi, İnönü’de Marcelo’yu atamamıştı, şimdi de Quaresma’yı… Görevine yapmanın rahatlığıyla da önümüzdeki hafta yeni canlar yakmaya devam edecektir…
Peki ya Kubilay… Geçen hafta Rize’de karşı karşı kaçırmış, Bursaspor dağılmıştı. Dün de yine karşı karşıya kaçırdı Bursaspor kaybetti…
Büyük oyuncular büyük maçlarda ortaya çıkar ama Kubilay, büyük olmayı istemedi, ısrarla da istememeye devam ediyor…
Önümüzdeki sezon bu kadar fırsat bulacağını düşünmüyorum… Kendine yazık ediyor…
Dikkat çekmek istediğim sizin de muhakkak fark ettiğiniz başka konu da; taraftarın, mücadele eden futbolculara tek bir kötü davranışta bulunmamasıydı…
Yönetime veya Bursaspor’u yöneteceklere, sahada olanlara, açık bir mesajdı aslında bu… Kaybedebilirsin ama istekli, hırslı olmak zorundasınız demek istediler…
Sadece loca meselesi sorun oldu… Beşiktaş, İnönü’deki maçta Bursaspor yönetimini ve misafirlerini locada ağırlamış… Beşiktaş yönetimine verilen loca bunun karşılığı niteliğindeymiş. İl Spor Güvenlik Kararı gereği zaten misafir takım tribünün üstündeki bu locanın satışı veya kiraya verilmesi de yasakmış… Aldığım bilgi bu…
Yaşananlar tabii hoş olmadı… Madem böyle bir durum var keşke orada da bir tampon bölge oluşturulsaydı…
Orhan Güney
--------------
Yıldırım ve 106 numara!
Son üç haftada dağılmışta olsa Bursasporlu futbolcular, ezeli rakibi Beşiktaş karşısında beklenen reaksiyonu gösterdi.
Ne yazık ki İstanbul'daki maçta olduğu gibi sonucu yine hakem Bülent Yıldırım belirledi.
Vodafon Arena'da Harun'un baldırına basan Marcelo'yu atmayan, iki penaltı çalan Yıldırım, dün akşam Quaresma'yı bir değil iki kez atması gerekirken oyunda tutmak için üç maymunu oynadı.
Bırak artık hakemliği Bülent Yıldırım. Senin miadın çokdan doldu ama biliyoruz ki MHK'nin tetikçisi olmuşsun. Sana verilen görevi yerine getiriyorsun.
Düdüğünü astıktan sonra başın dik ve onurunla stadyumlara gideceğini sanıyorsan yanılıyorsun çünkü eyyamcı hakem eskisi olarak anılacaksın.
Son 3 haftada yediği 16 golle moralman çöken takımı hafta içi mesaisiyle ayağa kaldıran Teknik Direktör Adnan Örnek ve ekibi kadar tribünlere koşup müthiş ambians yaratan taraftarı da tebrik etmek gerek. Hiç tasvip etmediğimiz, sahaya atılan yabancı maddeleri ve küfürleri bir tarafa bırakırsak Bursaspor taraftarı eski günlerinden esintiler sergiledi. Ama oyuncular ancak bu kadar reaksiyon gösterebildi.
Batalla'nın sakatlık nedeniyle kadrodan çıkarılması, maç içinde önce Emre'nin, ardından Aziz'in sakatlanması Bursaspor adına yaşanan olumsuzluklardı. Beşiktaş'a boş alan bırakmamak için iyi kapanıp mücadele eden ancak hücuma çıkmayı beceremeyen yeşil beyazlı takım için kader anı 60. dakika oldu. Bilal'in pasında Fabri ile karşı karşıya kalan Kubilay, Rize maçındaki gibi topu kaleciye nişanlamayıp fileleri sarsabilseydi hem kendisi kanatlanacak, hem de muhteşem taraftarı zafer sarhoşu yapacaktı.
Genç oyuncular bu külübün birer değeri. Ancak insan şansını biraz da kendisi yaratacak. Bu kadar takımın kaderiyle oynarsan bir daha forma giyme şansın az olur.
Daha çok çalışmalısınız, özel hayatınıza daha çok dikkat etmelisiniz.
Harun Tekin kalesinde devleşmişken, 63'te oyuna giren Cenk Tosun'un savunmanın arkasına sarkmasına izin verirseniz o da ilk maçta olduğu gibi cezayı keser.
Gol öncesi Bilal'e faul var ama üstünden 5-6 pozisyon geçiyorsa daha dikkatli olmanız gerekir.
Beraberlik için risk alınan dakikalarda yine orta alandan kaptırılan topla 90+5'te yenen gol dün gece gösterilen mücadeleye yakışmadı.
Bursaspor yönetiminin misafir tribünün üzerinde bulunan 106 nolu locayı Beşiktaşlılara kiralaması da affedilmez bir hatadır.
Biliyoruz ki gittiğiniz her statta evsahibi size loca veriyor. Ancak efendice maç seyretmeyip amigoluk ve taşkınlık yapan ağza alınmayacak küfürler savuran şahışlara loca vermekte neyin nesi oluyor? Orada yaşanan olaylara davetiye çıkardınız.
Bu sezon görmediğimiz bir tek bu kalmıştı, sayenizde onu da yaşadık.
Düşün kulübün yakasından artık...
Erdal Akçay
------------
Mücadele yetmedi
Direnç, mücadele, yardımlaşma, tribün desteği üst seviyede olunca 3 maçta 16 gol yiyen takım gitmiş yerine istenilen (mevcut kadro ile) Bursaspor gelmişti. Rakip Beşiktaş olunca saha içinde ve tribünde beklenildiği gibi tansiyon yüksekti.
Adnan Örnek bu karşılaşmada Bilal, Sinan, Emre gibi bu sezon fazla forma şansı bulamayan daha doğrusu yıpranmamış oyuncuları ilk 11'de tercih ettiğini gördük. Batalla'nın yokluğu özellikle hücumsal anlamda yeşil beyazlılar adına handikaptı. Alınan ağır mağlubiyetler nedeniyle tam anlamı ile büyük bir psikolojik travma yaşayan bir takımı ayağa kaldırmak hiç kolay değildi.
Ama hafta içersinde yapılan terapi seansları ve tribünden gelen muhteşem destek ile komada olan hastanın ayağa kalktığını gördük dün akşam. Bu karşılaşmada bence yeşil beyazlılar verebileceği maksimum performansı ortaya koydular. Bundan daha fazlasını beklemek mevcut ile doğru orantılı olmazdı.
Ligin hücum gücü en kuvvetli kadro kalitesi ile Süper Lig ekiplerinin bir tık üstünde olan rakibi karşısında taktiksel olarak Bursaspor oynaması gerektiği gibi oynadı. Bloklar arasında mesafeyi mümkün olduğu kadar daralttı. Yardımlaşma ve kora kor mücadelesi ile de Beşiktaş'ın pas bağlantılarını keserek hücum gücünü zayıflattı. Bunları yaparken hücumsal anlamda özellikle ilk devre fazla üretken olamadı. Emre ve Aziz Behich'in sakatlıkları nedeniyle oyundan çıkması Adnan Hoca'nın hamle gücünü zayıflatırken, 60. dakikada Kubilay'ın kaçırdığı pozisyon maçın Bursaspor adına kırılma anıydı. O pozisyon gol olsa Kartal'ın kanatları kırılabilirdi. Ama bu pozisyonun 5 dakika sonrasında Şenol Güneş'in risk alarak oyuna aldğğı Cenk Tosun, Kubilay'ın yapamadığını yaptı. Bursaspor yüklenirken 90 artılarda yenilen kontraatak golünü normal karşılıyorum.
Yenigiliye rağmen bu karşılaşmada yeşil beyazlı oyuncular başı dik bir şekilde sahadan ayrıldılar. Demek ki isteyince oluyormuş. Son olarak Bursaspor'u Bursaspor yapanın da taraftarı olduğunu yine görmüş olduk.
Cevdet Altınel
-----------------
Yıldırım görevini yaptı!
Beşiktaş karşılaşmasında 2-0 mağlup olmamıza rağmen sahada iyi mücadele vardı diyor herkes…
Mücadele var ama skor 2-0 olunca bence hiçbir şeyin önemi yok.
Çünkü mücadeleye kimse puan vermiyor…
Bana Beşiktaş karşısında mücadele ile birlikte galibiyet lazım.
Gerisi hikaye…
Bir iki oyuncunun üzerinde giden bir takımın 31 hafta futbol adına sahaya bir şey koymaması inanılır gibi değil.
Gol atmayı beceremeyen bir takımın durumu ortada.
Kubilay Kanatsızkuş iki haftadır neredeyse takımın kaderiyle oynuyor.
Rize’de 1-0 mağlupken net kaçırdı, dün de maç 0-0’ken yüzde yüzü atamadı.
Aynı pozisyonları Beşiktaşlı Cenk Tosun ve Aboubakar filelerle buluşturdu.
Atacaksın Kubilay kardeş… Atamazsan senin de bizim de işimiz zor.
Yani Süper Lig’de oynuyorsunuz golcünüz yok, kanatlarınız zaten yok.
90 dakikada yakaladığınız en net pozisyonda da golü atamıyorsunuz.
Taraftar tribünde tek kelimeyle mükemmeldi.
90 dakika boyunca oyuncuları sahada diri tuttular.
Türkiye’de tek olduklarını Timsah Arena’da dosta düşmana gösterdiler.
Maçın hakemi Bülent Yıldırım’ın ise yatacak yeri yok.
MHK’nin yaptığı bu skandal atama aslında Bursaspor’un dün akşam hakem kurbanı olacağının habercisiydi.
Ligin ilk yarısındaki maçta da düdük çalan Yıldırım, o maçta da resmen Bursaspor’u katletmişti.
Dün akşam Quaresma’yı, ilk yarıda Jorquera’ya yaptığı faulde direk atması gerekiyordu.
İkinci ise sarı kart yediği pozisyonda Portekizli'nin alkışla tepki vermesini görmek istemedi ve ikinci sarıdan kırmızı kartla oyundan atamadı.
Oysa ki maçtan bir gün önce Adanaspor-Trabzonspor maçında Yaşar Kemal Uğurlu, Magaye’yi aynı pozisyonun neredeyse bire birinde ikinci sarı karttan kırmızı kartla dışarı attı.
Hangisi doğru.
Bülent Yıldırım çifte standartla görevini layıkıyla yaptı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tek laf eden oldu mu?
Haftalardır bas bas bağırdığımız buydu.
Tek laf eden oldu mu?
Büyük bir çekişmeye sahne olan maçta son sözü forvetler söyledi:
Beşiktaş karşısında son haftaların aksine iyi bir mücadele ortoya koyan Bursaspor, Kubilay ve Stancu'yla birer pozisyondan yararlanamadı, Kartal ise Cenk Tosun ve Abouabakar'la galibiyete ulaştı.
Haftalardır bas bas bağırdığımız buydu.
Vasat futbolcu olabilirsin, artı değerlerin olmayabilir fakat bunlar mücadele etmemene, koşmamana engel değil.
Dün hiç değilse sahada ayakları yere basan bir Bursaspor vardı. Hücumsal anlamda olacağı bu kadar.
Eline geçen birkaç net fırsatı bu şekilde harcarsan fazla konuşmaya gerek yok.
Takımı sıradan olmasına rağmen Wagner Love (21 gol) Alanya'yı sırtlıyor, Welliton Kayseri'de 12 gole ulaşıyor.
Ya bizim forvetler?
Bir kere golcün iyi olacak arkadaş. Yakaladığını atacak, saç baş yoldurmayacak.
TEK LAF EDEN OLDU MU!
Adnan Örnek sahaya cesaretli bir 11'le çıktı.
Merter ve Faty ikilisini aynı anda sahaya sürüp biz iyi bir teknik direktörüz diyen bir önceki korkaklar gibi yapmadı.
Sezon başından bu yana ortalıkta gözükmeyen Sinan ve Bilal ile Jorquera'nın mücadelesine saygı gösteriyorum.
Bursasporlu oyunculara söyleyeceğim tek şey var. Sezon başından bu yana tribünden tepki geliyor diye hep söylendiniz.
Beşiktaş karşısındaki savaşınızdan sonra tek kelime eden oldu mu?
Tribünden en ufak bir laf duydunuz mu?
Kazanabilirsin, kaybedebilirsin önemli değil. İstenen demek ki bu.
BIKMADIN MI ELEŞTİRİLMEYE?
Hakem Bülent Yıldırım'a ne diyelim?
Merak ediyorum sayın Yıldırım, 20 yıldır eleştirilmeye bıkmadın mı?
Jorqueara'nın sırtına bilerek basan Quaresma'yı atamıyorsan, bunca geçen yıllarına yazık.
Aynı Quaresma gördüğü sarı kart sonrası tepkisini alkışlayarak gösterdi, yine atılmadı.
Hadi o an arkan dönüktü görmedin de, senin 4. hakemin, yardımcı hakemin ne iş yapar?
Tecrübelisi de genci de aynı.
Peki, Bursaspor yönetiminden bu konuda tek laf eden, ortalığı ayağa kaldıran oldu mu?
Ben yazıyı yazarken yoktu. Olduysa eyvallah, ama yoksa size de yazık.
Bir de loca rezaleti var.
Beşiktaşlılara kim kiraladıysa eğer sizin Bursasporluluk ruhuyla uzaktan yakından alakanız yok.
Beytullah Süat
--------------
İkisi de atamadı!
Cenk’in golüne kadar ki mücadeleye ve taraftarın Beşiktaş’ı oynatmama çabalarına “yazık oldu” diyelim demesine de hakem Bülent Yıldırım’ın Quaresma’yı atamayışı ile Kubilay’ın 0-0’ken kaçırdığı net pozisyona ne diyeceğiz bilemedim…
İşte dünkü maçın özeti de bu iki adamda yada bu iki kırılma anında yatıyor…
Bülent efendi, İnönü’de Marcelo’yu atamamıştı, şimdi de Quaresma’yı… Görevine yapmanın rahatlığıyla da önümüzdeki hafta yeni canlar yakmaya devam edecektir…
Peki ya Kubilay… Geçen hafta Rize’de karşı karşı kaçırmış, Bursaspor dağılmıştı. Dün de yine karşı karşıya kaçırdı Bursaspor kaybetti…
Büyük oyuncular büyük maçlarda ortaya çıkar ama Kubilay, büyük olmayı istemedi, ısrarla da istememeye devam ediyor…
Önümüzdeki sezon bu kadar fırsat bulacağını düşünmüyorum… Kendine yazık ediyor…
Dikkat çekmek istediğim sizin de muhakkak fark ettiğiniz başka konu da; taraftarın, mücadele eden futbolculara tek bir kötü davranışta bulunmamasıydı…
Yönetime veya Bursaspor’u yöneteceklere, sahada olanlara, açık bir mesajdı aslında bu… Kaybedebilirsin ama istekli, hırslı olmak zorundasınız demek istediler…
Sadece loca meselesi sorun oldu… Beşiktaş, İnönü’deki maçta Bursaspor yönetimini ve misafirlerini locada ağırlamış… Beşiktaş yönetimine verilen loca bunun karşılığı niteliğindeymiş. İl Spor Güvenlik Kararı gereği zaten misafir takım tribünün üstündeki bu locanın satışı veya kiraya verilmesi de yasakmış… Aldığım bilgi bu…
Yaşananlar tabii hoş olmadı… Madem böyle bir durum var keşke orada da bir tampon bölge oluşturulsaydı…
Orhan Güney
--------------
Yıldırım ve 106 numara!
Son üç haftada dağılmışta olsa Bursasporlu futbolcular, ezeli rakibi Beşiktaş karşısında beklenen reaksiyonu gösterdi.
Ne yazık ki İstanbul'daki maçta olduğu gibi sonucu yine hakem Bülent Yıldırım belirledi.
Vodafon Arena'da Harun'un baldırına basan Marcelo'yu atmayan, iki penaltı çalan Yıldırım, dün akşam Quaresma'yı bir değil iki kez atması gerekirken oyunda tutmak için üç maymunu oynadı.
Bırak artık hakemliği Bülent Yıldırım. Senin miadın çokdan doldu ama biliyoruz ki MHK'nin tetikçisi olmuşsun. Sana verilen görevi yerine getiriyorsun.
Düdüğünü astıktan sonra başın dik ve onurunla stadyumlara gideceğini sanıyorsan yanılıyorsun çünkü eyyamcı hakem eskisi olarak anılacaksın.
Son 3 haftada yediği 16 golle moralman çöken takımı hafta içi mesaisiyle ayağa kaldıran Teknik Direktör Adnan Örnek ve ekibi kadar tribünlere koşup müthiş ambians yaratan taraftarı da tebrik etmek gerek. Hiç tasvip etmediğimiz, sahaya atılan yabancı maddeleri ve küfürleri bir tarafa bırakırsak Bursaspor taraftarı eski günlerinden esintiler sergiledi. Ama oyuncular ancak bu kadar reaksiyon gösterebildi.
Batalla'nın sakatlık nedeniyle kadrodan çıkarılması, maç içinde önce Emre'nin, ardından Aziz'in sakatlanması Bursaspor adına yaşanan olumsuzluklardı. Beşiktaş'a boş alan bırakmamak için iyi kapanıp mücadele eden ancak hücuma çıkmayı beceremeyen yeşil beyazlı takım için kader anı 60. dakika oldu. Bilal'in pasında Fabri ile karşı karşıya kalan Kubilay, Rize maçındaki gibi topu kaleciye nişanlamayıp fileleri sarsabilseydi hem kendisi kanatlanacak, hem de muhteşem taraftarı zafer sarhoşu yapacaktı.
Genç oyuncular bu külübün birer değeri. Ancak insan şansını biraz da kendisi yaratacak. Bu kadar takımın kaderiyle oynarsan bir daha forma giyme şansın az olur.
Daha çok çalışmalısınız, özel hayatınıza daha çok dikkat etmelisiniz.
Harun Tekin kalesinde devleşmişken, 63'te oyuna giren Cenk Tosun'un savunmanın arkasına sarkmasına izin verirseniz o da ilk maçta olduğu gibi cezayı keser.
Gol öncesi Bilal'e faul var ama üstünden 5-6 pozisyon geçiyorsa daha dikkatli olmanız gerekir.
Beraberlik için risk alınan dakikalarda yine orta alandan kaptırılan topla 90+5'te yenen gol dün gece gösterilen mücadeleye yakışmadı.
Bursaspor yönetiminin misafir tribünün üzerinde bulunan 106 nolu locayı Beşiktaşlılara kiralaması da affedilmez bir hatadır.
Biliyoruz ki gittiğiniz her statta evsahibi size loca veriyor. Ancak efendice maç seyretmeyip amigoluk ve taşkınlık yapan ağza alınmayacak küfürler savuran şahışlara loca vermekte neyin nesi oluyor? Orada yaşanan olaylara davetiye çıkardınız.
Bu sezon görmediğimiz bir tek bu kalmıştı, sayenizde onu da yaşadık.
Düşün kulübün yakasından artık...
Erdal Akçay
------------
Mücadele yetmedi
Direnç, mücadele, yardımlaşma, tribün desteği üst seviyede olunca 3 maçta 16 gol yiyen takım gitmiş yerine istenilen (mevcut kadro ile) Bursaspor gelmişti. Rakip Beşiktaş olunca saha içinde ve tribünde beklenildiği gibi tansiyon yüksekti.
Adnan Örnek bu karşılaşmada Bilal, Sinan, Emre gibi bu sezon fazla forma şansı bulamayan daha doğrusu yıpranmamış oyuncuları ilk 11'de tercih ettiğini gördük. Batalla'nın yokluğu özellikle hücumsal anlamda yeşil beyazlılar adına handikaptı. Alınan ağır mağlubiyetler nedeniyle tam anlamı ile büyük bir psikolojik travma yaşayan bir takımı ayağa kaldırmak hiç kolay değildi.
Ama hafta içersinde yapılan terapi seansları ve tribünden gelen muhteşem destek ile komada olan hastanın ayağa kalktığını gördük dün akşam. Bu karşılaşmada bence yeşil beyazlılar verebileceği maksimum performansı ortaya koydular. Bundan daha fazlasını beklemek mevcut ile doğru orantılı olmazdı.
Ligin hücum gücü en kuvvetli kadro kalitesi ile Süper Lig ekiplerinin bir tık üstünde olan rakibi karşısında taktiksel olarak Bursaspor oynaması gerektiği gibi oynadı. Bloklar arasında mesafeyi mümkün olduğu kadar daralttı. Yardımlaşma ve kora kor mücadelesi ile de Beşiktaş'ın pas bağlantılarını keserek hücum gücünü zayıflattı. Bunları yaparken hücumsal anlamda özellikle ilk devre fazla üretken olamadı. Emre ve Aziz Behich'in sakatlıkları nedeniyle oyundan çıkması Adnan Hoca'nın hamle gücünü zayıflatırken, 60. dakikada Kubilay'ın kaçırdığı pozisyon maçın Bursaspor adına kırılma anıydı. O pozisyon gol olsa Kartal'ın kanatları kırılabilirdi. Ama bu pozisyonun 5 dakika sonrasında Şenol Güneş'in risk alarak oyuna aldğğı Cenk Tosun, Kubilay'ın yapamadığını yaptı. Bursaspor yüklenirken 90 artılarda yenilen kontraatak golünü normal karşılıyorum.
Yenigiliye rağmen bu karşılaşmada yeşil beyazlı oyuncular başı dik bir şekilde sahadan ayrıldılar. Demek ki isteyince oluyormuş. Son olarak Bursaspor'u Bursaspor yapanın da taraftarı olduğunu yine görmüş olduk.
Cevdet Altınel
-----------------
Yıldırım görevini yaptı!
Beşiktaş karşılaşmasında 2-0 mağlup olmamıza rağmen sahada iyi mücadele vardı diyor herkes…
Mücadele var ama skor 2-0 olunca bence hiçbir şeyin önemi yok.
Çünkü mücadeleye kimse puan vermiyor…
Bana Beşiktaş karşısında mücadele ile birlikte galibiyet lazım.
Gerisi hikaye…
Bir iki oyuncunun üzerinde giden bir takımın 31 hafta futbol adına sahaya bir şey koymaması inanılır gibi değil.
Gol atmayı beceremeyen bir takımın durumu ortada.
Kubilay Kanatsızkuş iki haftadır neredeyse takımın kaderiyle oynuyor.
Rize’de 1-0 mağlupken net kaçırdı, dün de maç 0-0’ken yüzde yüzü atamadı.
Aynı pozisyonları Beşiktaşlı Cenk Tosun ve Aboubakar filelerle buluşturdu.
Atacaksın Kubilay kardeş… Atamazsan senin de bizim de işimiz zor.
Yani Süper Lig’de oynuyorsunuz golcünüz yok, kanatlarınız zaten yok.
90 dakikada yakaladığınız en net pozisyonda da golü atamıyorsunuz.
Taraftar tribünde tek kelimeyle mükemmeldi.
90 dakika boyunca oyuncuları sahada diri tuttular.
Türkiye’de tek olduklarını Timsah Arena’da dosta düşmana gösterdiler.
Maçın hakemi Bülent Yıldırım’ın ise yatacak yeri yok.
MHK’nin yaptığı bu skandal atama aslında Bursaspor’un dün akşam hakem kurbanı olacağının habercisiydi.
Ligin ilk yarısındaki maçta da düdük çalan Yıldırım, o maçta da resmen Bursaspor’u katletmişti.
Dün akşam Quaresma’yı, ilk yarıda Jorquera’ya yaptığı faulde direk atması gerekiyordu.
İkinci ise sarı kart yediği pozisyonda Portekizli'nin alkışla tepki vermesini görmek istemedi ve ikinci sarıdan kırmızı kartla oyundan atamadı.
Oysa ki maçtan bir gün önce Adanaspor-Trabzonspor maçında Yaşar Kemal Uğurlu, Magaye’yi aynı pozisyonun neredeyse bire birinde ikinci sarı karttan kırmızı kartla dışarı attı.
Hangisi doğru.
Bülent Yıldırım çifte standartla görevini layıkıyla yaptı.
Erkan Sağlık
En Çok Okunan Haberler