Yatıp, kalkıp dua edelim!

İnsanlar niye gelsin ki? Bu takımı izlemek için mi… Ailesiyle vakit geçirip keyiflenmek varken, niye kahrolmayı tercih etsin ki… Mesela başkan Ali Ay, iş adamlarına loca, kapı almıyorlar, taraftara da tribünleri doldurmuyorlar diye gönül koyuyor… Kendince haklı olabilir ama önce futbolculara gönül koyması gerekmiyor mu? Primi katlaması için soyunma odasında atmadık takla bırakmayan oyuncular acaba dün kendisine ulaşıp, “Bugün çok kötüydük, alacaklarımızdan 20’şer bin lira kesin” diye bir istekte bulundular mı acaba? Biraz acı olacak ama; Avrupa rüyasından uyanalım, yatıp, kalkıp bu sezon ligde kaldığımıza dua edelim… Kafasına göre, bir maç iyi, 3 maç kötü oynayan, yani maç seçen prim canavarı kardeşlerimizle 38 puan topladığımıza şükredelim… Bundan sonra mı? Bundan sonrası basit…

Devir hesap devri; Başkan masaya yumruğunu vuracak ve gençler sahne alacak… Maç başı deyip geçmeyin; en az 60-70 bin Euro kulübün kasasında kalacak… Loca, kapı, kombine, bilet satmanın en kolay yolu istekli futbolcu kadrosundan geçer… Bursaspor, eğer hala istediği rakamlara ulaşamadıysa sahadaki isteksiz arkadaşlarımızın da pay sahibi olduğunu düşünüyorum… İsteğin olmadığını dün açık açık gördük. Başta kaptan Serdar Aziz… Serdar’ı tanımasam “Hakemden kendisisine kart göstermeye çalışmaktan başka bir şey yapmadı” diyeceğim… Dün oynayan futbolcu kardeşlerimizin maden isteği yok, Vakıfköy’de sadece o formayı “1” dakikalığına sırtına geçirmek için bekleyen onlarca cengaver var… Oynatırsınız olur biter… Yenilirsiniz belki ama mücadelenin kralını görürsünüz… Maçla ilgili daha o kadar çok yazıp/söylenecek söz var ki, ben sadece “Utandım” diyerek noktayı koyayım…

Orhan Güney

----

Hayalet gibi takım

Hayatımda çok kötü maçlar seyrettim fakat şu karşılaşmanın ilk yarısındaki gibisine ilk kez şahit oluyorum. Rakip kapanabilir, orta alanda baskı da uygulayabilir fakat sizin ne yaptığınız önemlidir. Hiçbir şekilde rakip zorlanmadı, kanatlara inilmedi orta alan zaten ne yaptığını bilmez durumdaydı. Hamza Hoca ve öğrencileri herhalde şu maçın Timsah Arena’da oynandığının farkında değildi. Bursaspor’un sahasında bu kadar vasat bir görüntü sergilemeye hakkı yok. Milletin sinir kat sayısıyla oynamaya ise hiç hakkı yok.

Hafta arasında en az 3 gün antrenman basına ve taraftarlara kapanıyor. Çok merak ediyorum; Siz ne yapıyorsunuz bu taktik idmanlarda?. BEKİR'İ KAYBETTİN Yeşil çimlerde yan gelip yatıp 'nasıl olsa biz bu maçları kazanırız' deyip mangal partisi falan mı düzenliyorsunuz?. İki top yapamayınca, paslar Acemler metro istasyonunu bulunca benim aklıma bu geliyor. Antalya maçını kazansaydık çıta atlayacaktık, olmadı. Dün kazansaydık çıta atlayacaktık yine olmadı. Aslında kaybetmek değil burada problem, ortaya konan şu futbol insanı kahrediyor. Ben Teknik Direktör falan değilim. Hamza Hoca kadar futbol bilgimde olamaz. Fakat, Bekir Yılmaz’ın sağ bekte yaptığı şu işi Mert Örnek hayli hayli yapar hocam. Bence dün hem Bekir’i kaybettin, hem de Mert’i kazanamadın.

YAŞLI ORTA SAHA

Bırak hocam kaybedeceksek Mert gibi gençlerle kaybedelim. Bursaspor ligde ununu eleğini astı. Ne yukarsa için bir hedef var, ne de aşağısı için bir korku. Bekliyorum artık, Kubilay gibi, Emirhan gibi, Furkan gibi, Mert gibi gençleri oynatacak mısın bundan sonra. Bizim bu sezonki orta sahamız zaten Allah’a emanet. Traore ‘olacak galiba’ diyorsun, dün yine yerlerde. Şamil’e kızmıyorum çünkü buraya kadar çok fedekarlık yaptı. Ancak şu bizim orta sahadaki isimlerin durumlarına ve yaşlarına bakarmısınız. Faty (30), Traore (31), Şamil (30), Bekir (28), Jem Paul (27), Jorquera (27)…. Bursa'ya ilk geldiği vakit gibi bir Alfred N’Diaye bulamadığımız sürece işimiz çok zor.

Beytullah Süat

----

Temizlik şart...

Bursaspor Akhisar Belediyespor karşısında aldığı 2-0 mağlubiyetten çok oynadığı futbolla hayal kırıklığı yarattı... Yeşil beyazlı oyuncular son haftalarda yakaladığı ivmeyi bir maçta kaybetti... Sivasspor'u deplasmanda mağlup eden yeşil beyazlılar, ardından deplasmanda Beşiktaş'a karşı haksız bir yenilgi alarak Bursa'ya dönmüştü... Bu dönüşte de binlerce Bursaspor taraftarı oyuncuları Mudanya'da karşılayarak takıma olan inançlarını sevgi gösterileriyle göstermişti... Dün de Timsah Arena'ya koşan 30 bine yakın yeşil beyazlı taraftar takımı gaza getirmek için elinden geleni yaptı ama nafile. Akhisar Belediyespor karşısında sıcakla birlikte oyuncular mayıştı heralde. Futbol namına hiç birşey yoktu. Skor yok, futbol yok. Bazı oyuncular şanslı doğuyor.

Vasat olmalarına rağmen hem Süper Lig'de oynuyorlar hem de büyük paralar kazanıyorlar. Başkan Ali Ay ve yönetiminin gerçekten işi çok zor. Büyük temizlik lazım. Temziliğin yanında da mutsuz olan ve bu takıma kendini ait hissetmeyenlerlede yollar ayrılmalı. Ama burnunu sürterek yapmak lazım. Kardeşim insanda biraz utanma olur. Koca 90 dakikada bir tek Batalla'nın direkten dönen topu vardı. Başka da bir nane yok. Dünyaları kazanıp bizlere bu futbolu izlettirmeye hakkınız yok. Sonra taraftar maça gelsin. Taraftar niye maça gelsin, neyi izleyecek Allah aşkına. Yoksa bir tane hava topu kazanamayan santraforu mu?. Yoksa orta yapamayan kanat oyuncularını mı? Kanser mi olsun insanlar... Soruyorum hangisini... Bu sonuçla Hamza Hoca'nın da kalan haftalarda gençlere sarılması lazım. Enazından yeni sezon için içlerinden 1-2 tane banko oynayacak oyuncu kazanıp masraftan da kısmış oluruz.

Erkan Sağlık

----

Taraftara yazık!

Avrupa yolunda umutlar bir yeşerdi bir söndü ama, dünkü Akhisar Belediye karşılaşması Bursaspor için bu hedef doğrultusunda tamam ya da devam maçıydı. Gelin görünki tüm camia bunun farkında iken yeşil beyazlı oyuncular çook ama çok farklı bir frekanstaydı. Yazık ki yazık. Taraftarlara yazık, yitip giden umutlara yazık. Akhisar Belediye maçın senaryosunu kurguladığı gibi sahada uyguladı. Neydi bu senaryo? -defansı kalabalık tut -rakibe geniş alan bırakma -Batalla'yı kilitle -oyun temposunu düşür -kontraataklarla gole git Bire bir bunu yaptı konuk ekip. Batalla faktörünü çıkardığımızda zaten sezon başından bu yana da bunu yapıyorlar... Diyeceksiniz ki Bursaspor'un oyun senaryosu neydi? Problem de bu zaten bir senaryo yoktu ortada. Yönetmen kafasında bir kurgu oluşturmuş ama oyuncular ile kurgu örtüşmedi. Haa bu taraftar önünde kurgu falan da lazım değildi, istek ve mücadele de yeterdi... Emre, Serdar, Deniz üçlüsü için diyeceğimiz bir şey (tercih olarak) yok. Bu üçlünün geçtiğimiz haftalarda iyi işler çıkardığını gördük. Lakin takımın bütününde sıkıntı vardı.

Milletin imrenerek baktığı ve kıskandığı 30 bin taraftar, takımlarından topu topu 90 dakikada biri direkten dönen 2,5 pozisyon gördü. Yani neresinden tutsanız elinizde kalacağı bir takım... Traore ile Şamil ikilisi orta sahada, Emre, Sercan ikilisi kanatlarda üretkenlikten çok uzaktı. Sakatlanarak çıktığı dakikaya kadar en arzulu görünen Deniz'in oyundan çıkması başlı başına şansızlıktı. Takımı ateşleyecek isim olan Kaptan'ın ise bedeni sahada aklı başka yerdeydi. Takımı daha ofansif hale getirmek, hem de Bekir'i ezdirmemek adına Şamil'i sağ bekte onun yerinde de Faty ya da Jorquera oynasa daha iyi olmazmıydı? Ama geçti... Öyle olsaydı böyle olsaydı demeye de gerek yok; atı alan Üsküdarı geçti. Avrupa başka bahara kaldı, bundan sonra gençleri görelim, onlarla kazanıp, kaybedelim sorun değil. Birini bile kazansak kârdır...

Cevdet Altınel

----

Hedef sizin neyinize!

Geçen haftaki Beşiktaş yenilgisine rağmen, Mudanya'da gece yarısı bine yakın taraftar sizleri karşılayıp onurlu futbolunuzdan dolayı bağırlarına basmadı mı? Dünkü Akhisar maçındaki haliniz neydi öyle? Bir haftadır Özlüce'de ne yaptınız? Kapalı kapılar ardında mangal keyfi mi yaptınız? Siz insanlarla dalga mı geçiyorsunuz? Biraz olsun utanın... Ah be Hamza Hoca maçı en tepeden değil de keşke yedek kulübesinin hemen arkasında izleseydin, belki oyuncuların seni görür de yüzleri kızarırdı. Tabiki utanma duyguları varsa...

UEFA Avrupa Ligi yolunda en yakın rakibini yenip geride bırakmak, yukarıdakilere iyice yaklaşma fırsatı ortadayken 20 bini aşkın taraftar muhteşem desteklerini vermişken, dünkü tablo Bursaspor formasına yakışmadı. O kutsal formanın içindekileri Batalla ve erken sakatlık yaşayıp maça devam edemeyen Deniz dışında yok sayıyorum. Çünkü sonradan girenler dahil hepsi bir hiçti. Bir kez daha gördük Bekir'den sağbek, Şamil'den ön libero olmaz. İkisi de Bursaspor'un oyuncusu değil. Hele Serdar'a, Sercan'a ne demeli sizin kötü oynama lüksünüz olamaz. Onca markaja rağmen bir şeyler yapmaya çalışan ve bir şutu direkten dönen Batalla'dan utanın biraz.

Korkarım siz Batalla'yı geri geldiğine de pişman edeceksiniz. Bursaspor'dan bu sezon kalan 5 haftada birşeyler beklemek artık hayalcilik olur. Başkan Ali Ay ve yönetimi teknik heyetle oturup bugünden tezi yok gelecek sezonun planlamasını yapmalı. Artık forma takımdan gideceklere değil, kalacaklara ve U21 takımından geleceklere verilmeli. Dün Akhisar U21'e 5 gol atan Kubilay'ı, Furkan'ı, Mert'i, Furkan Emre'yi ve diğer gençlere şans tanınmalı. Bursaspor taraftarı daha ne yapsın? Tribünlerin önemli bölümünü doldurdu. Teksas'ın önlerliğinde takımına müthiş destek verdi.

Bir tek sahadaki kendi futbolcularını ateşleyemedi. Bu müthiş ambianstan etkilenen Akhisarlı oyuncular maçın büyük bölümünde iyi savunma yapıp son anlarda buldukları iki golle hayal edemeyecekleri bir galibiyetle evlerinin yolunu tuttu. Bu kadar destek görmüşken, daha ilk golden sonra teslim bayrağını çekersen, taraftarın tepkisine de alınganlık göstermeyeceksin. Önce “Oynayın” ardından, “şampiyon olmayın adam gibi oynayın” tezahüratları sizi kendinize getiremediyse daha ne söyleyelim.

Erdal Akçay