Hava Durumu

Basketbol ateşi sönmesin!

Yazının Giriş Tarihi: 24.04.2015 12:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.04.2015 12:31
Önümüzdeki uzun boşlukta geçen sezonun detaylı analizini yapmaya bolca vakit bulacağız ama öncelik kongre süreci ve şubenin geleceği.
 
Hikayenin en başından başlarsak, basketbol şubesi Bursaspor için bir ilk değildi. 1967 yılında hayata geçen basketbol şubesi birkaç sezon mahalli liglerde yer almış ve sonrasında futbola ağırlık verilmesiyle birlikte kapatılmıştı. Elbette bunu o dönem yaşayan insanlar dışında yeni nesilden neredeyse kimsenin bilmemesi normal bir durum. Devam eden yıllarda, Tofaş’ın Avrupa ve Türkiye’de başarıdan başarıya koşarken basketbola olan ilgi maalesef kulübün profesyonel şubeyi kapatmasıyla dip yaptı. Aynı yıllarda Oyak Renault’un inişli çıkışlı grafiği ve Tofaş’ın yeniden yatırımı arttırması küskün taraftarları salonlara döndürmeye yetmedi. Tarihler 2007 yazını gösterdiğinde Bursaspor taraftarlarını heyecanlandıran bir gelişme yaşandı ve Bursa Basketbol Kulübü (BBK) kuruldu. Aynı yıl BBK, Bahçeşehir’in haklarını satın alarak 2. Lige merhaba dedi. Bursaspor kulübünden bağımsız olarak kurulan bu girişimin hedef kitlesi Bursaspor taraftarıydı ve o dönem Bursaspor yönetimiyle bir takım görüşmeler olmasına rağmen bir türlü birleşme gerçekleşmemişti. Hatta 2008 yılında BBK resmen Bursaspor ile anlaştığını duyursa da Bursaspor cephesinden herkesin beklediği açıklama gelmemişti. O dönemki maddi imkansızlıklar neticesinde BBK tarihin tozlu sayfalarına karışırken Bursaspor taraftarı yine umduğunu bulamamıştı. 2009 yılında başkan adayı Lemi Keskin Bursaspor basketbol takımının kurulmasını hedef projelerinden biri olarak lanse etmiş, ancak kongre sonucu basketbol sevdalıları için yine hayal kırıklığı yaratmıştı. Yıllar yılı taraftar içerisinde “Bursaspor Basketbol Takımı kurulsun” şeklinde görüşler ortaya çıksa da 2014 yılına kadar kimse elini taşın altına sokmadı. 2014 yılında yapılan Bursaspor kongresi sonucu başkanlığa seçilen Recep Bölükbaşı kongre öncesi basketbol şubesi vaadi vermiş ancak Bursa camiası daha önceki tecrübelerine dayanarak bu vaadi oldukça ihtiyatli karşılamıştı. Atalarımız yiğidi öldür ama hakkını ver demişler, burada Recep Bölükbaşı’nı verdiği basketbol şubesi kararı nedeniyle tebrik etmek gerekir. Mali olarak bu kadar sorunlu bir dönemde bu şubeyi hayata geçirmek (her ne kadar düşük bir bütçe olsada) cesaretli bir karardı.
 
Göreve geldikten sonra ağırlıklı olarak futbol şubesi ve transferlere zaman ayıran Bölükbaşı yönetimi basketbol şubesini kurmayı açıkladığında rakip takımlar kadrolarını tamamlamış ve yaklaşık bir aydır sezon öncesi çalışmalarına başlamış durumdaydı. Yönetici Sezer Sezgin ve koordinatör Erhan Başoğlu yönetimindeki basketbol şubesi ilk olarak antrenör hamlesini yaptı ve takım Şemsettin Baş’a emanet edildi. Henüz hiçbir takımla anlaşmamış oyunculardan oluşan bir transfer havuzu ve düşük bir bütçe ile yola çıkan ekip eldeki imkanlar dahilinde kadroyu oluşturdu ve sezon hazırlıkları başladı. Burada belki en büyük kayıp sezon öncesi anlaşmaya varılan hatta antrenmana çıkan Mustafa Güçyetmez’in son anda tercihini Gemlik Gücümspor’dan yana kullanması oldu. Oyun kurucu ve saha içi lider eksikliği maalesef Bursaspor’un sezonu erken kapatmasındaki en büyük etken oldu. Şimdi kongre zamanı ve yeni gelecek yönetimin basketbol şubesi için atacağı adım büyük soru işareti. Peki geçen sezon durum nasıldı ve gelecekte nasıl bir adım atılabilir. Madde madde inceleyelim.
 
1- BÜTÇE
 
Bursaspor basketbol takımının bütçesi geçen sezon yaklaşık 400 bin TL civarındaydı. Üst ligi hedefleyen rakiplerin bütçesinin 1 milyon TL civarı olduğunu düşünürsek bu bütçe ancak play-off hedefleyebilecek bir takım bütçesiydi diyebiliriz. TBL’de takımların aynı anda 5 yabancıyı oynatabilmesi yerli piyasasını iyice daralttı. Ek olarak TB2L’deki iki yabancılı sistem sonrası da TB3L’de de bütçeler son yıllara oranla çok daha fazla arttı. Birde bunun yanına Acıbadem gibi çok büyük bütçeli bir takım eklenince takımlar arasında çok fazla bütçe farkı oluştu. Bursaspor oyuncularına maaşlarını günü gününe verebilen ender takımlardan biri olurken aynı zamanda tüm iç saha maçlarında bilet basan tek takımdı. Federasyondan tüm sezon boyunca gelen toplam 47.500 TL cezayı düşünürsek bilet gelirleri sadece bu cezaları karşılamış oldu diyebiliriz. Kulüplerin TB3L’de herhangi bir yayın ve iddaa geliri yok. Federasyon Bölgesel lig ve Kadınlar 2. Ligine harcırah katkısı sağlarken 3. Lig için böyle bir katkı da yapmıyor. Dolayısıyla ekstra olarak hiçbir geliriniz yok. Bu noktada yeni sezonda yönetime aday olacakların basketbol şubesi için minimum 1 milyon TL gibi bir bütçe öngörmesi gerekli.
 
2- SPONSOR
 
Takımın geç ortaya çıkmasının kadro yapılanmasında ortaya çıkardığı güçlükler sponsor bulma konusunda da kendini gösterdi. Bursaspor’un malzeme sponsorluğunu Korayspor yaparken aynı zamanda Korayspor formanın arka yüzünde de yer aldı. Bursa valiliği Ulu Şehir Bursa logosu ile formada yer alarak takıma destek verdi. Minikler kategorisinde mücadele eden altyapı takımının giderleri ise Murat Yanıklar ve web.tv tarafından karşılandı. Bu isimlere bir Bursaspor taraftarı olarak teşekkür etmek boynumuzun borcu. Mevcut başkan Recep Bölükbaşı’nın ve Erhan Başoğlu’nun bazı sponsorluk görüşmeleri yaptığını bizzat biliyorum. Ancak netleşmiş ve kamuoyuna yansımış herhangi bir bilgi yok. Burada öncelikli hedef kısa vadeli sponsorluklar yerine takıma uzun yıllar maddi manevi destek verebilecek ve Bursaspor ismiyle markasını bütünleştirebilecek bir sponsor bulmak olmalı. Bursa’da bu potansiyeli barındıran onlarca firma mevcut. Firmaların futbol ortamındaki kaostan kaçması sonucu basketbola olan yatırım her geçen gün artmakta. En bilinen İstanbul kulüplerinin dışında Royal Halı Gaziantep, Torku Konya, Pınar Karşıyaka, Trabzonspor Medicalpark, Banvit Bandırma, Best Balıkesir gibi bir çok firma ve şehir basketbol sayesinde artık birbiriyle bütünleşmiş durumda. Durum böyleyken doğru bir yapılanma ile Bursaspor basketbol takımına destek vermek isteyecek birçok firmanın çıkması gerekmekte. İşte burada yeni seçilecek yönetime büyük görev düşmekte. Sadece sponsorluk ve reklam görüşmeleri için bile özel bir ekip kurulup, bu ekibin yapacağı sunumlarla firmalar Bursaspor’a reklam vermeye davet edilebilir.
 
3- ALTYAPI VE TESİS
 
Altyapı ve tesis konusunda çok fazla uzağa gitmeye gerek yok, önümüzde Bursaspor Futbol Akademisi ve Vakıfköy gerçeği var. Bursaspor basketbol takımı antrenmanlarını geçen sezon Atatürk Spor Salonunda yapmak durumunda kaldı. Artık son günlerini yaşayan salonda altyapı kulüpler müsabakalarından tutun parti kongresine, konserlerden karate şampiyonasına kadar her türlü etkinlik düzenlenmekte. Bu kadar yoğun bir trafiğin olduğu spor salonunda her gün idman yapabilmek sizce ne kadar mümkün? Üstelik önümüzdeki sene Küçük – Yıldız - Gençler kategorilerinde de faaliyet gösterilmesi gündemdeyken. Bursaspor’un sponsordan daha öncelikli konusu belki de tesis ve altyapının durumu olmalı. Güçlü altyapı güçlü tesisle olurken, işleyen bir altyapısı olmayan hiçbir takım bu ligde uzun yıllar yer alamadı. “Tofaş gibi belki de ülkenin en iyi altyapısı varken Bursaspor’un altyapıya para harcaması ne kadar mantıklı?” gibi antitezler üretenler olabilir. Tofaş’ın en güçlü olduğu yıllarda bu şehirde Oyak Renault’ta en az Tofaş kadar altyapı yatırımı yaptı ve Gençler Türkiye şampiyonluğuna kadar uzanan bir başarı hikayesi yarattı. Aynı dönemde yine Makospor önemli oyuncular yetiştirdi. Bursa böyle bereketli bir şehirken Bursaspor’un da altyapı hamlesi yapmaması düşünülemez. Kısa vadede çözüm belediyelerin desteği ile çözülebilecek durumda. Hemen hemen her belediyenin kendine ait salonu bulunmakta ve bu salonlardan herhangi birinin Bursaspor’a kapılarını açması bu işe gönül verenlerin en büyük temennisi. Seçimde göreve gelecek yönetimin bu konuyu öncelikli olarak gündemine alması, Bursaspor basketbol takımının temelinin sağlama alınması anlamına gelecektir. Uzun vadede Özlüce’de tesislerin yanındaki boş araziye bir spor salonu yapmak Bursa ve Bursaspor için çok zor olmamalı.
 
4- TARAFTAR
 
Taraftarın basketbol takımına sahip çıkıp çıkmayacağı sezon başında bir çok kişi için soru işaretiyken, bizler için gösterilen ilgi kesinlikle sürpriz sayılmazdı. Bu noktada amatör şubeler koordinatörü Erhan Başoğlu ismini tekrardan anmakta fayda var. Kulüp – taraftar arasında adeta bir bağ oluşturan Erhan Başoğlu şüphesiz ki en büyük alkışlardan birini hak etti. Futbolda e-bilet sistemini protesto eden taraftar basketbol şubesine kucak açtı ve iç saha – deplasman fark etmeksizin takıma büyük güç kattı. Ligin 2. devresindeki o seri galibiyetlerin baş mimarlarından biri de taraftardı diyebiliriz. Sezon başındaki futbol ağırlıklı tezahüratlar sezonun ilerlemesiyle her geçen maç azalırken, nerede nasıl sahaya tepki koyabileceğini bilen bir taraftar profili oluşmaya başladı. Türkiye’de tamamen basketbol tribünü yaratabilmiş bir takım bence hala yok. Bu noktada Bursaspor taraftarının da önünde uzun bir yol var ve ilk yılında tribün 3. Lig seviyesinde verilebilecek maksimum desteği verdi diyebiliriz. Bu ilginin azalmadan giderek artması Bursaspor yöneticilerinin elinde olacak. Üst ligleri hedefleyen kaliteli bir takım yaratmak tarafsız basketbol seyircilerini de müsabakalara çekecektir. Atatürk Spor Salonu’nun yıkılacak olması sonucu 7000 kişilik Nilüfer Spor Salonunda çoluk çocuk, genci yaşlısı herkesin Bursaspor basketbol takımını destekleyeceği bir ortam için öncelik güçlü bir takım yaratmaktan geçiyor.
  
5- ALT LİGLERDE MÜCADELE ETMEK
 
Aslına bakılırsa başlı başına bir yazı konusu olabilir; alt liglerde mücadele etmek bize ne kazandırır? Ne kaybettirir?
Recep Bölükbaşı hafta içi divan kurulu toplantısında yaptığı açıklamalarda sezon başında TBF’den 2. Ligde mücadele etmek için davet aldıklarını ancak bu teklifi bütçe yükseltmeye gidemedikleri için kabul etmediklerini açıklamıştı. İlk sezon için kulübün ihtiyatlı davranması kabul edilebilir bir durum. Ancak bundan sonraki yıllarda yeniden 3. Ligde mücadele edecek olmak camiada var olan şevkin kırılması anlamına gelecektir. Finalspor’un TB2L’de kendi cebinden çıkan para Bursaspor’un TB3L’de harcadığı paradan çok fazla değil. Kaldıki Finalspor kendi bütçesinin yanı sıra iddaa’dan gelen parayı ekleyerek cüzi bütçelerle 2. Ligde mücadele edebiliyorken Bursaspor için doğru bir yapılanmayla bunları yapabilmek zor olmamalı.
Bursaspor için kısa vadede üst liglerde yer almak için iki seçenek mevcut. Birincisi 2. Ligde federasyonun statü değişikliğine gitmesi ve Bursaspor’u üst lige davet etmesi. TBF başkanlık seçimlerinin olduğu bu dönemde şu an için böyle bir durum söz konusu görünmüyor. İkinci seçenek ise üst liglerde yer alan takımlardan katılım hakkının satın alınması. Ligde yer alan ve yatırım yapan takımlar düşünüldüğünde bu ihtimalde düşük görünüyor. Burada en büyük aday olan Finalspor ile belki bir işbirliği düşünülebilir.
 
Sonuç olarak yazıyı toparlamak gerekirse, 2014-2015 sezonu Bursaspor için emekleme yılıydı. Bursaspor basketbol şubesinin bundan sonraki sezonlarda amacı yürümeden koşmak olmalı. Bunu başarabilecek potansiyele sahip olduğumuzu da bu sezon fazlasıyla gösterdik. Yönetime talip olacaklara açık çağrımızdır; Bursa basketbolu çok özlemiş, bu ateş sönmesin.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.