Bursaspor Tv'ye İstanbul'da eğitim veren bir üniversitenin duyuru panosu aracılığı ile eleman arandığının ortaya çıkmasının yarattığı etki nedeniyle uykusuz geçirdiğimiz gecenin sabahına bir de 150 milyonluk kredi müjdesi ile başladık.
"Bursaspor'u bankalardan kurtaracağız" diyerek göreve gelen Ali Ay bugün camianın kredi çekmeye mesafeli durmaması gerektiğini söylüyor.
Geçmişi bir kenara bırakalım ve geleceğe bakalım, çekilecek olan krediyi sayılar üzerinden değerlendirelim.
Miktar 150 milyon lira. (100'den başladık, önce 120 oldu, bugün 150'ye çıktı, yarın ne olur kestirmek güç)
Denizbank - Ziraat Bankası ortaklığından alınacak 150 milyonluk kredinin vaadesi 7 yıl olacak ve aylık 2 milyon 850 bin lira'dan yılda yaklaşık 34 milyon gibi bir para sadece bu kredi için ödenecek.
Kredinin toplam geri ödemesi 240 milyon lirayı buluyor.
Bursaspor'un yıllık geliri ise de 60 - 70 milyon lira civarlarında geziyor. Biz bunu 70 milyon lira olduğunu varsaysak bile geriye sadece 36 milyon lira kalıyor.
Hepimiz biliyoruz ki, bu para ile Bursaspor'un idare edilmesi imkansız.
Başkanın Halk Faktoring'den alınan kredi kapatılıp, geçmiş borçlar ödendikten sonra kalacak olan 35-40 milyon lirasını gayrimenkule yatırmak gibi bir planı, kısa süre içinde bu arazilerin değerini 7'e 8'e katlaması gibi de bir hayali var.
Hadi diyelim bu A planı.
Bence B - C hatta D planlarımızın bile hazır olması gerekir ki küçük bir tökezleme felaketimiz olmasın.
Borç küçücük bir kar topu iken büyük bir çığa dönüştü, nereye gideceği de henüz belli değil. Müthiş bir ivme ile büyümeye devam ediyor.
Başkanımız 'krediden korkmayın' demiş ama nedense ben o kadar rahat olamıyorum.
Allah sonumuzu hayır etsin.