7-6

Karşıyaka’yı kupada eleyerek tur atlamayı önemsiyorum çünkü adamlar alt ligde üstelik zayıf kadro falan diye düşünmemek lazım zira biz daha yakın zamanında hezimetin dik alasını da yaşamıştık kupada..

Penaltılara kalınca yorgun, gergin ve tecrübesizlik beni korkuttu ama zıpkın gibi penaltı kullandı bizim çocuklar...Kırk yıllık profesyoneller kaçırırken penaltıları, birbirlerine nazire yaparcasına alt köşelere yolladılar topu ki doğru penaltı da matematiksel olarak budur zaten....Demek ki alt yapıda böyle öğretiliyor olmalı ki çocukların hepsi alt direk dibine yöneldiler…Bravo

Daha önceleri gol yediğimizde, maçı yenik kapattığımızda yaşadığım kızgınlığı mutsuzluğu hatırlıyorum da şimdi şimdi düşünmeye başladım bu seneki BURSASPOR gol yediğinde yada puan kaybettiğinde zehir zemberek bir durum oluşmuyor...Bilinçaltımızda alt yapıdan gelen bu çocuklara  ciddi bir kredi ve inanç var..

Transfer yasağı olmasaydı asla yaşanamayacak sıra dışı bir durum var ortada..İlk 11’in 8 yada 9’u yerli olunca; Türk futbolu olarak geçmekte olduğumuz sırat köprüsünde takkeler düşüp keller görünüp sil baştan yapalım alt yapı yerli vs gibi özde değil sözde konuşmalar yapılırken 6 lig şampiyonundan birisinin mecburiyetten de olsa yaptığı ve gençlerinin de performansı dikkat çekmeye başladı…Tüm maçlarını kazanan genç yaşlı tıklım tıklım dolu bir takım olsaydık böylesine gündemde olamazdık..

Futbol Akademilerinin ana yurdu İngiltere’den bir istatistik sunayım size..

İngiltere’de 9 yaşında futbol akademisine başlayan 1,5 milyon çocuktan yalnızca %1’i geçimini futbolla sağlayabiliyorlarmış yani 15.000’i..

Bu 15.000 kişinin de yalnızca 180 tanesi Premier Lig’e adım atabiliyorlarmış..

Dehşet bir rakkam değil mi sizce de?

Böyle bir araştırma Türkiye’de var mı bilmiyorum ama zannediyorum kaba taslak şöyle bir hesaplama yapsak pek fazla yanlış olmaz..

21 takımlı Süper lig’de her takım 22 kişilik kadroya sahip desek, 21x22= 462 eder..Buna da tölerans eklesek 500 yapar..

Her takımda 14 yabancı var desek, 500 futbolcu içinde 300 yabancı var demektir..

Süper Lig’den para kazanan yerli futbolcu sayısı yalnız ve yalnız 200 ise bu da 20 takımlı Premier Lig’e çok ters bir matematik yansıtmıyor demektir..

Bu bizi hangi sonuca götürür ?

Futbol akademisine adım atan hiçbir gencin hayalinde 1.lig yada 2.ligde oynamak olmadığını düşünürsek onca yıl onca enerji onca emek topu topu ilk 200’e girmek için harcanıyor demektir...Yani okulu askıya almayıp da onca yılı top peşinde geçirmek yerine aynı konsantrasyon ile derslerine odaklanan sıradan bir beyin bile ÖSYM sınavında çok rahat ilk 5000’e girer ki bu çok güzel bir geleceğin ilk basamağı demektir..

İlk 200’ü hedefleyen bir genç bu yolun yolcusu olup hayatını riske atıyorsa gerçekten yetenekli ve sebatlı olduğundan emin olmalı ve kapağı Süper Lig’e atmak için yıllarını çok çalışarak geçirmelidir..

Öte yandan Bursaspor forması giyen bu genç kardeşlerimizin şu gerçeği de görmesi lazım ki eğer kulübümüz maddi anlamda kötü durumda olmasaydı, transfer yasağı diye bir sorun olmasaydı, covid 19 nedeniyle boş tribünler önünde hiçbir baskı altında olmadan oynama mecburiyeti olmasaydı bu formayı kolay kolay bulamayabilirdiniz…Mustafa Hoca bile şimdiden başladı transfer yasağı kalkarsa Ocak’ta 4-5 oyuncu alabiliriz diye konuşmaya..

Dolayısıyla; bu şansı iyi kullanmak için var gücünüzle çalışın, mental destek alın, mesleğinize yatırım yapın ki sonucunu güzel alabilesiniz ve de kulübünüze vefa gösterip para kazandırmayı göz ardı etmeyin..

Sıradaki Ankara maçı bence bir eşik maçıdır....Genellikle eşikleri sevmiyoruz, bir türlü atlayamıyoruz ama bakalım çocuklar ne yapacak ?