Abuk sabuk!

Sağolsunlar Bursasporum.com’da bir köşe verdiler elimiz yettiği aklımız erdiğince bir şeyler yazıp ola ki bir faydamız dokunur, bir pencere açarız belki zaman zaman birilerini ayarız diye düşünerek yazıyorum zaman zaman saçmalıyor da olabilirim özür dilerim okuyanlardan ancak profesyonel yazar olmadığım için yazıya başladıktan sonra yayınlayana kadar işlerim sebebiyle vakit bulamadığım için gündemi kaçırdığım yazılarım da oluyor...

Bu yazı da bunlardan biri ama konu milli takım olunca özellikle yayınlansın istedim geç de olsa.

 Şenol Güneş'li yeni nesil Milli Takım tüm ulusu mesteden harika bir iş başardı..

Aynı kaynak Lucescu ve ekibinin de filtresi dahilindeydi ama göreve başladığı ilk günden itibaren zırvalayıp durmuştu Lucescu...

Ne o gördü madeni, nede ekibindeki diğer yerli hocalar..
Huyundanmıydı, suyundanmıydı, yaşındanmıydı bilmiyorum ama sürekli olarak siz Türkler bu işi bilmiyorsunuz, sorun aslında taaaa anne karnından başlıyor, futbol eğitimi yok, kulüpler şöyle taraftarlar böyle, bu futbolcu kadrosuyla ne olur, varda mı ben seçmiyorum gibi abuk sabuk sözlerle subliminal mesajları bilinçaltına soktukça Milli Takım ne yaptığını bilmeyen şaşkın tavuk gibi debelendi durdu..

Hiddink dönemi de farklı değildi..

Abuk sabuk taktik, kadro seçimi ve söylemlerle yılları çar çur ederken ceplerini doldurdular..

Haklarım helal değildir..

Şenol Güneş ise şaşkın tavuk gibi debelenen takımı aslan gibi kükretti bu gruptan Londra vizesini aldırdı..

Bursaspor’u da uçurmuştu, Milli Takım’ı da uçurdu..

Helal olsun Hocam..

Ama şu İzlanda fobisi de artık sıkmaya başladı umarım Euro 2020 de aynı grupta olmayız..

A Milli Takım’da yer alıp yolu Bursa’dan geçenlere bakıyorum da…

Mert Günok… Daha ilk günden itibaren Volkan’ın yedeği... Adam olsa Fener  göndermezdi gibi eleştirilerle karşılaşıp tribünlerin içine sindirmeye çalışmadığı isimdi şimdi kalenin 1 numarası..

Zeki Çelik … Bundan bir şey olmaz denip Fransızlara kaptırılan Milli Bek..

Umut Meraş  … 1.Ligden gelip Süperlig’de 1 sene oynayarak  Fransa’ya ve Milli Takıma sıçrayan solbek... Finansal kaos yaşamasaydık ve düşmeseydik satılmazdı..

Ozan Tufan … Denecek bir sürü şey var ama mevkiinin en iyisi...

Enes Ünal … 16 numaralı bizim çocuk...

Bir de alt kategorilerdeki Milli Takımlarda oynayan yavru timsahları düşünün..

R.B gibi bir başkanımız olmasaydı Şenol Güneş kalacaktı (Kalacağını iyi biliyorum zira sezon içi yapılan kongreden başkan olarak R.B çıkınca kalmayacağını önemli ve güvenilir bir ağabeyimden duymuştum)  ve doğal olarak da kadro da muhafaza edilip ertesi sene ikinci şampiyonluğu yaşamakla da kalmaz şampiyonluk getirisiyle paralanıp bugünkü enkaz durumuna gelmezdik..

Londra’ya gidecek Milli Takım’ın Teknik Patronu dahil neredeyse yarısının Bursa’dan bir şekilde yolu geçmişken  ödeyemediği faturalar münasebetiyle elektriği kesilen ve rica minnet borcunu yapılandırıp taksitlendirerek aydınlığa ulaştıktan sonra yapılandırdığı borcunu bile ödemeyen, Bankalar, UEFA ve FIFA'daki dosyalarla haşır neşir olan, Bursaspor Tv'yi kapatan, finansal darboğazı dibine kadar yaşayan bir kulüp haline gelmişsek durum vahim demektir..

Hepimizin bir çuvaldız bulup kendimize batırması lazım..

 Çözüm önerim odur ki;  

Bursaspor’un tüm paydaşlarını kucaklayan kendini elit görenlerin tahakküm etmediği, çok geniş katılımlı  bir çalışma kampı düzenlenip,  Bursaspor’un bugününü çözüme ulaştırıp geleceğinin planlandığı ve mevcut yönetim ve tüm gelecek yönetim kurullarına yol haritası olarak sunulacak bir plan-program olmadan düzlüğe ulaşsak bile büyük idealler peşinde koşabileceğimizi zannetmiyorum…