Hava Durumu

Biraz sabır!

Yazının Giriş Tarihi: 30.12.2020 12:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.12.2020 12:18

Göztepe galibiyeti golleriyle, hikayesiyle, dramatik anlarıyla muazzam bir maç olurken, Karşıyaka’dan sonra Göztepe’yi de devirmek çok şık oldu..

Ardından İstanbul’daki muazzam geri dönüş..

Ve EsEs’in fişini çektiğimiz maç..

 Sayın TAN ve Sayın ER başta olmak üzere ekiplerinde yer alan tüm isimli isimsiz kahramanlara teşekkür ediyorum alt yapıyı üst yapı haline getirip sonuç aldırabildikleri ve bütün bilinir bilinmez imkansızlıklara rağmen Kupa’da ve Lig’de takımı getirdikleri yer ve ulusal çapta ilgi duyulur, izlenir, takip edilir, reyting yapar bir hale soktukları ve dahi Cüneyt ve Onur’u da üst segmente taşıdıkları için..

 

Her maç sonrası bir şeyler yazmak istiyor olsam da bazen dünya telaşı vaktim olmuyor, bazen de bekle gör diyerek izlemeyi tercih ediyorum..

Birkaç mesele var vurgulamak istediğim..

Eğer Covid 19 sebebiyle seyircisiz oynamıyor olsak kesinlikle eminim ki bu takım bu hale gelemezdi…Birkaç maç sonra başkan istifa, Mustafa Hoca istifa sesleri yükselir; taraftar baskısından gencecik kardeşlerimizin elleri ayaklarına dolanır bir süre sonra da duyacakları protestolarla özgüvenleri azalır ve camia olarak dibin dibini boylardık..

Üstelik şimdi deplasman falan gibi de bir sorun yok her maçı kendi sahanda oynuyormuş gibisin..

 

Kalecilerimiz el ile yada ayakla oyunu başlatma konusunda hayal kırıklığı yaşatacak kadar eksikler.. Riskli ve anlamsız paslar, rakibe hediye edilen toplar durup dururken gerginleştiriyor bizi…Avantaja çevrilebilecek çok fazla pozisyon başlangıcı, kaleci hataları yüzünden ya kayboluyor yada dezavantaja dönüşüyor... Bu kadar basit bir mesele nasıl sürekli ve ısrarla hatalı olur anlamıyorum...

Altı üstü el yada ayakla oyuna sokulacak hepsi bu..

 

Kapacak’ın attığı gol sonrasında kameraya giderek kulaklarını kapatıp sus işareti yapmasının ne anlama geldiğini bu coğrafyada yaşayan birisi olarak tabii ki biliyorum..Susun duymuyorum dinlemiyorum diyor..Ama neyi kastettiğini anlamadım..

Performansını maç be maç eleştirenler tabii ki var ama hakkında olumsuz yazı yazan tek kimse yok..

Dün 1 bugün 2 Burak Kardeş.,hakkında eleştiri yapanları dinleyeceksin ki performansını yükseltebilesin..Neticede parayı kazanacak olan da sensin zaten..

Ama söylemeden edemeyeceğim maalesef oyuna odaklanman zayıf, kopuk kopuk oynuyorsun, bölük pörçük bir durum var, tercih hataları yapıyorsun..Büyük bir yeteneksin, top senin ayağına gelince bakalım şimdi neler yapacak diye heyecanlananlardanım ve fark da sunuyorsun ama daha gidecek uzun bir yolun var pişmiş olabilmek için, biraz sabır..

 

Emirhan’ı izlemek de büyük keyif veriyor..

Maestro gibi ama bence çok fazla koşuyor ve her yerde olmak istiyor..Bu kadar fazla mobil olan bu yaşta bir futbolcunun top ayağına geldiği her anda şapkadan tavşan çıkaracak işler yapması mümkün değil zira ya yorgun oluyor yada abidik kubidik pozisyonların içerisinde oluyor..Hakan Çalhanoğlu gibi biraz daha az koşup pozisyonunu seçebilse çok daha fazla iş yapabilir kanaatindeyim..

 

Burak Altıparmak ise oynuyor ve oynatıyor..Bugün gelinen noktada kendisine çok şey borçlu olduğumuzu düşünüyorum..Israrla ve yılmadan ve son derece dürüstçe gösterdiği performansı istikrarla sunarak hatta üzerine de koydukça koyarak gençlerin sahaya oyuna skora tutunabilmelerinde çok önemli rol aldı..Ağabeylik yaparken de sahada BEN ayaklarına yatmadan bir çarkın herhangibir dişlisi sıradan olmaktan rahatsız olmadı..Tebrik ederim ve teşekkür ederim..

 

Gelelim diğer genç kardeşlerimize…

Yaptıkları mücadele, aldıkları puanlar, attıkları goller her türlü övgüye layık…

Olmadık takımlara kupada elenmiş, anlı şanlı kadrolarla şut çekmeden maçları tamamlamış bir kulübüz..İnanılmaz paralar harcayıp, değil galibiyet; 1 puanı bile arar olduğumuz çok zamanlar var..Paramızı alamadık diye çıkılmayan antrenmanları da hatırlıyoruz..

1 golü bile mumla arar olduğumuzu unutmadık..

Önümüzdeki haftaya bakacağız gibi ifrit edici klişeleri sıklıkla duymaktan bıkmış olduğumuzu da net hatırlıyorum..

Alınlarınızdan öpüyorum ancak sizlere değer veren bir ağabeyiniz olarak söylemeden geçemeyeceğim; “Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, zenginliğine güvenme bir kıvılcım yeter.”

Kameraların önüne geçmek, tanınır bilinir aranır bahsedilir olmak güzeldir ama karkası sağlam olmayanları bitirir..

 

Saat 07.00 de kalkıp en geç 23.00 da yatılan bir günün kaç saatini kişisel gelişime ayırıyorsunuz takımla yaptığınız antrenmanlardan başka ? En az kaç saat ayırmanız gerektiğini biliyorum..

Bu sürede; futbol tekniği olarak eksiklerinizi giderecek, artılarınızı daha da yukarıya çekip er meydanında rakiplerinizi yıpratmanızı sağlayacak ekstra çalışmalar yapıyor musunuz ?

Kondisyon arttırıcı, fiziksel geliştirici, edinim sağlayacak top’lu ve top’suz kaç saat çalışıyorsunuz?

 

Lisan öğrenmek için çabalıyor musunuz ?

Mental antrenmanlarınız var mı (odaklanma-konsantrasyon-farkındalık-empati) ?

Baskı altında stressiz iş yönetimi vesaire tarzında destek alıyor musunuz?

Minimum kaç derece açıda cisimleri farkedebiliyorsunuz test oldunuz mu yada geliştirmeye çalışıyor musunuz?

 

Bunları size çevreniz sormaz..

Gün gelir kendi kendinize sorarsınız..

Hiç kimse sormadan ben hatırlatmak istedim..

Çevrenizi değil, hocalarınızı dinleyin.

 

Hayaller kurun ve onlara ulaşmak için çalışın çalışın çalışın ve çalışın.

Hayallerinize ulaşamasanız da bir tık altına ulaşırsınız..

Ama biraz sabır…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.