Bugün ve geleceğer dair

Covid 19’un tüm hasarlarını tüm hücrelerimize kadar buram buram yaşadığımız bu günlerde, Bursaspor’umuza verilmiş olan eksi 3 puan cezasını oldukça büyük bir meblağı bertaraf ederek kaldırmak, hele hele verilen sürenin bitimine günler kala sorumluluk sahibi bir borçlu gibi davranarak TFF’ye kendini anlatıp ikna edip ek süre isteyerek dosyaları temizlemek stil olarak da sonuç olarak da her türlü takdire layıktır..Tebrik ederim..

Sorunlu dosyaların kısmen ödenerek kapatıldığını, kısmen de söz verilerek ötelendiğini düşünerek; gerek alacaklıların ikna edilmesi gerekse borçların ödenebilmesi konusunda gösterilen çaba bence sıra dışı olup borçların ödenmesi konusunda maddi katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum..

Covid 19’un tüm sektörleri olduğu gibi futbolun tüm paydaşlarını hırpaladığı günümüzde  FIFA’nın Global Gelişim Başkan’lığına atanan Arsene Wenger’in, krize uğrayan futbolun geleceği ile ilgili görüşlerini bu vesileyle paylaşmak isterim…

5 oyuncu değişikliği fikrini dünya futboluna sunan ve uygulatan Wenger diyor ki “ 3 oyuncu değişikliğinde 2 değişikliği taktik icabı yapabilirken 3.’yü genellikle sakatlık amacıyla değerlendirebiliyorduk.. Bugün ise zaten zor bir dönem ve sıkışık fikstürler varken 5 oyuncu değişikliği teknik direktörlere rahatlık sunacaktır”

Öyle de oldu zaten, üstelik yedek kulübesinde oturanlardan 2 fazla oyuncu oyuna girip kendini göstermek, takımına katkı yapma fırsatını bulabiliyor..

İngiltere futbolunu özel kılan şey taraftarların oyuna verdikleri tepkidir.” diyor Wenger.

“Tribünlerin oyuna katkısının en fazla ve en etkili  olduğu İngiltere Covid 19 münasebetiyle maçların seyircisiz oynanması sebebiyle takımların en fazla etkileneceği ülkedir” deyip ekliyor “ Taraftarlar tarafından verilen doğrudan enerji; diğer ülkelerdeki koreografiler, marşlar veya bayraklardan bağımsız olarak İngiltere’de her maçta oyuna gösterilen tutarlı bir davranıştır.”

Katılmamak elde değil zira seyircisizliğin sıkıntısını had safhada yaşayan bir kulübüz...

Onlarca yıllık deneyimi olan bir hocanın söylediği şu detayı önemsemeliyiz..Marşlar ve koreografiler değil sahada oynanan futbolu etkileyen, İngiliz tribünlerinin gösterdiği oyuna katkı sağlayan bütünleşme..

Birçoğumuz aynı fikri paylaşıyoruz aslında tribünlerin yaptığı bazı tezahüratlar var ki rakip takımı baskı altına almaktan ziyade güzel bir ambians olmasına sebep oluyor hepsi bu..Kendi kendimize eğleniyoruz, boşuna enerji harcıyoruz ama sonuca katkısı ne kadar oluyor tartışılır.

Wenger  diyor ki bu dönem güçlü takımların daha güçlü, darda olan takımların çok daha fazla zorlanacağı dönemdir ve ekliyor “Genç takımlar düzeyinde futbolu geliştirmek ve hayatta kalmak için çaba gösteren takım/liglere fon sağlamak. “

Yani kafa yorulması gereken 2 mesele var diyor üstat,

“Gençlerin gelişimi - montajı ve Para”..

GENÇLERİN GELİŞİMİ

Türkiye’de gençlerin gelişimi ve futbola katkıları; mevcut sistem, mevcut işleyiş ile üç aşağı beş yukarı bugünkünden farklı olamaz...

Olumlu bir farklılık için yasa yapıcıların hazırlayacağı yasaya ilaveten TFF’nin  kararlar alıp uygulanmasını sağlaması ve kulüplerin de işe yarar planları-hedefleri olması lazım..

Ya PARA !!!

Lisanslı ürünler, üyelik aidatları ve bağışlar, kombine ve maç günü bilet satışları, localar, stadyum’dan sağlanan gelirler, futbolcu satışları, mülk satışları, ayni sponsorluk gelirleri, nakdi sponsorluk gelirleri, reklamlar, maç yayın gelirleri, TFF’nin puan primleri gibi tüm kalemleri alt alta koyup kalemi kağıdı elinize alıp toplamaya başladığınızda heyecandan elleriniz titremeye başlasa da; igider kalemlerini hesaplamaya gelindiğinde tansiyonunuz tavan yapar..

Üstelik ana gider kaleminiz olan futbolculara yapılan ödemeler döviz cinsinden olurken, futbolcu satışı hariç tüm gelir kalemleriniz TL..

Yani DANK ETMESİ GEREKEN gerçek şu ki; mevcut başarı/başarısızlık, organizasyon seviyesiyle cari açığı kapatabilmemiz mümkün değil..

Türbülansta olduğunuz sürece de alt yapıdan gelip dikkat çeken oyuncularınızı değeri yada değerinin üstünde de satmanız mümkün değil zira tok satıcı değilsiniz

Bu durumda ne yapmak gerek ?

Yasa Yapıcılarının çıkaracağı yasa, TFF’nin kararlarına ilaveten kulüp olarak kendi bünyemize uygun çıkış kapısını bulabilmemiz lazım..

En büyük gelir kalemimiz olabilecek – hem de getirisi döviz cinsinden olan alt yapıdan yetiştirdiklerimizi iç / dış piyasalara plase edebilmemiz için mevcut alt yapımızı sistem olarak rehabilite etmemizin  gerektiğini düşünüyorum...Bu konudaki düşüncelerimi ayrıntılı olarak daha önce defalarca yazmıştım.

Dönem kriz dönemidir öldük bittik mahvolduk herkesin söylediği şeyler…

Bunları söyleyerek ve hissederek yalnız kendimizi tatmin ederiz..

Bu krizi fırsata çevirebilmek için kulübün mümkün olan en kısa zamanda beyin fırtınası yapıp akil akıllarını biraraya getirip yol haritası yapması gerek ki bu hem mevcut yönetimin üzerindeki yükü hafifletir, hem şehrin kimi dinamiklerini de işin içine sokar, hem de önümüzü aydınlatır..