Hava Durumu

Formül bu !

Yazının Giriş Tarihi: 02.07.2017 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.07.2017 08:09

Birbirimizi anlamamız lazım..Anlamıyorsak da, yıkıcı eleştiri ve hakaret etmeyenlere müsamaha gösterip; başarı elde edebilmek için gerekli olan oto-denetim kültürünü oluşturacak bu zemini oluşturanlara saygı göstermek, dinlemek lazım..

Fiziki ayrılıkta mahsur, fikri ayrılık da ise yarar vardır..

Fikri ayrılık; mükemmeliyete giden yolda gelişmenin en itici güçlerinden birisiyken

Fiziki ayrılık ise; ülkelerin-şirketlerin-ailelerin küçülmesi yada yok olmasıyla sonuçlanacak tehlikeli bir yoldur..

Dolayısıyla fikri ayrılıktan, eleştiriden korkmamak tam tersine ne söylendiğini, ne dendiğini dikkatle tetkik edip anlamaya çalışmak lazım…

Lig biter bitmez herkes gibi Sayın Başkan da ders almalıyız beyanı ile destur deyip beyaz bir sayfa açtı..

Sonra sportif direktör hamlesi geldi, sonra da Le Guen transferi..

Önümüzdeki hafta, bayramdan sonra çilek geliyor şöyle yapacağız böyle yapacağız gibi iddialı söylemlerle camia yine beklentiye sokuldu..

Taraftar tepkisinden çekinildiği için yüksek beklenti oluşturarak ünlü-kariyerli isimler algısı vererek camiaya moral vermek YÖNETEN açısından doğru bir davranış olabilir ama yerine getirilmeyen her söz; karşılıksız senet muamelesi görerek itibar-prestij erezyonuna sebebiyet verir ki, takatı kalmayan, kendinin aldatıldığını gören bir başka deyişle daha fazla güvenmek istemeyen taraftar ilk başlarda koca bir sezon için takım ruhu adına susabilir ama bir an gelir verir satırı geçen sezon daha 2.maçta olduğu gibi; sanki kıyamet kopmuşçasına bir etki yapar ki TSUNAMI gibi, ancak son haftada dümen duru sulara kırılabilir..

Burada müsebbip olarak da taraftarın gösterilmesi,analiz yapmaktan mahrum hep bana rabbana diyen elitist bir düşüncenin ürünüdür ki, ait olduğu elit tarafından düşünülmüş olmasından başka hiçbir kıymeti harbiyesi, değeri, doğruluğu yoktur..

Demek istediğim odur ki; kimi aldığınızın, kimi alacağınızın öneminden de fazla olan bir realite vardır ki; o da sizi ipotek altına alan söylemleriniz ve tribünlerin dikkatle izlediği eylem planınızdır..

Netice itibariyle; acele etmenize gerek olmayabilir, transferin raconu bu olabilir, transfer yapmayı futbolcu alımını tecrübeli bir yönetici gibi bilemeyebilirsiniz ancak verdiğiniz sözlerle icraatınız arasında balanssızlık olursa; rüzgar tersten esmeye başlamış demektir..

Yeni bir açıklama geldi Özlüce’den..

Yıldıray Baştürk demiş ki “Hoca ve transfer meselelerini halletmişsiniz bana gerek yok eyvallah”..Adam haklı..Haklı adamın arkasından bu açıklamayı yapmak; ya sportif direktörlüğün içeriğinin ne olduğunun bilinmediğini yada dizginlerin kimseye bırakmak istenilmediğini gösterir..

Başkan ve Yönetim Kurulu çalışma şemasını, hiyerarşisini, bütçesini, olmazsa olmazları, mayınlı alanları, sportif direktörün yetki ve sorumluluklarını net ve ayrıntılı olarak belirleyip icraatı ona bırakırken özellikle futbolcu & hoca seçimlerinde, takımdan gönderileceklerle ilgili tasarruflarda son söz hakkı Başkan’ın uhdesinde kalmak kaydıyla Sportif Direktöre olabildiğince geniş bir hareket alanı sunar...

Bursaspor için arzu ettiğiniz hedefleri (futbol tarzı-mali disiplin-sportif başarı vs) bildirecektiniz, ön çalışmaları o yapacak, elek ve filtre vazifelerini gördükten sonra, çoğu sorun da onun tarafından çözüldükten sonra yemek pişmiş olarak önünüze servis edilecekti ama olmadı.

Yıldıray BAŞTÜRK de olabildiğince kibar ve net olarak her işi halletmişsiniz bana ne gerek var diyerek; çalışabileceği ortam ve mentalite görmediğini vurgulamış ve para canlısı olmadığını da göstermiş oldu..

Teşekkürler Adamın gerek Bundesliga’dan, gerek Milli takımdan yadsınamayacak tecrübesi varken YANİ HEM FUTBOL OYNAMIŞ, HEM FUTBOLU BİLEN, HEM DE İSMİ OLAN BİR KİŞİ OLARAK ayağımıza kadar gelmişken ondan yararlanamamak; istikrarlı bir başarı ve Bursaspor’un her daim zirve tırmanışlarına ortak olması gerektiğini düşünen şahsımı çok üzdüğü gibi kurumsallaşamayacağımız gerçeğini görmek de endişeye sevk etti..

İşin özü bu..

Yıldıray Baştürk’ü tanımam etmem..

Başkan'ın futbolcularla teke tek net konuşmasına ne gerek var ? Başkan senede birkaç kere konuşmalıdır bence, üç beş kez görülmelidir tesislerde..Futbolun dili ortak ise futbolcular, hoca, sportif direktör konuşsunlar meseleleri halletsinler..

Son sözü ben söylerim yada söyletirim olur biter..

Özlüce ve Sayın Başkan şu an itibariyle Hem kaleci, hem santrafor, hem stoper olmayı tercih etti…

Allah hayırlısını nasip etsin Sayın Başkan 30-35.000 kombine satılmasını arzuladığını söylüyor ve bunun 20.000 inin BTSO ve Valilik üzerinden OSB’lere delege edilerek halledilebileceği gibi bir çözüm bulmuş durumda..

Bunu yaparsanız o kombinelerin belki de büyük bir kısmı Bursasporlu olmayan futbolseverlere plase edilecek ve tribünlerimiz içerisinde ciddi sayıda başka takım taraftarları olacak..

Bunun ise türlü türlü mahsurları vardır…Üstelik kombine satabilmek için fiyatı düşürmenin ne alemi var ? Doğru dürüst transfer yapılsa,tribün rüzgarını arkaya alacak profesyonel anlayış sergilense, tutarlı olunduğunda küskün taraftarlar da stada gelecek, taraftar zaten kombinesini malzemesini alacak..Takım galip geldiğinde TFF 3 puana 2,5 trilyona yakın para veriyor bu sene, tribünler dolacak storelar yok satacak taraftar tribüne paralar kasaya ..

Formül bu…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.