Hava Durumu

Geleceği şekilllendirmek!

Yazının Giriş Tarihi: 02.11.2020 13:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.11.2020 13:28

Melih’ten başka etkili bir ismi olmayan Boluspor’un 4 yıldır gol atamayan sol beki daha maç başında  golü bulunca eyvah demedim değil ama gücünü rakibine kabul ettiren takımımız güzel bir futbol ve takım çalışmasıyla 3 puanı 4 golle almayı başardı..

 

Maç sonunda TEKSAS huzurunda söylenen GÜZELLER İÇİNDE BİR SENİ SEVDİM ve TİMSAH YÜRÜYÜŞÜ hepimizin içini ısıttı..

 

Özer’sizlik kanaatimce takıma iyi geliyor..

Dominant bir ağabey gençlerin sanki hızını kesiyor gibi geldi bana..

 

Parıl parıl parlayan Emirhan, İsmail, Burak, Ali  ve diğer kardeşlerimizin ortaya koydukları futbol-mücadele hırsı bitmek tükenmek bilmeyen enerjileri Bursaspor’u izlerken heyecan verici…

Burak Altıparmak her maç son derece çalışkan ve yararlı her şeyini veriyor takıma, Aykut da farklı bir görüntü vermeye başladı..

Takım olarak araba sileceği gibi bir sağa bir sola anlamsızca top dolaştırılıp da topla oynama süresinin fazlalığı ve yüksek isabetli pas kriterinin yüksekliği gibi sazlıklara ve sığlıklara sığınılmıyor vurulmayı bekleyen ördek gibi..

 

Ali Akman gol vuruşlarında etkin, hedefini şaşmayan bir sniper gibi..

Bir zamanların ünlü golcüsü Gerd Müller’e benziyor...

Boy olarak da Bayern Münih ve Alman Milli Takımından hayli kısaydı, bazen bir kez doğru dürüst top gelirdi ama o da gol olurdu..

 

Ali ve Burak da tüm gençler gibi çalışmaya devam eder, doğru insanlardan doğru tavsiyeler alır da kararlarında saygın kimselerin özellikleri arasında sayılabilecek vefa, empati, mütevazilik, üretme, değer katma, önemli değil de değerli bir insan olmaya çalışma gibi kişiyi diğerlerinden hallice ayıran özellikleri yansıtırlarsa gelecekleri çok açık..

 

Allah ömür verse de görsek bu takımdan kim mesela 6 yıl sonra nerede olacak?

6 sene sonra olunacak o yer her ne ise bunu belirleyen şey yalnız çalışma değil çevredir, karakterin ta kendisidir..

Bu gençler 6 yıl aralarına 3 yada 4 tecrübeli katılarak Bursaspor’da devam etseler o zaman tabanca gibi bir takım oluruz ama tabii ki bizim doğru yönetilen, çalışanlarını ve çarpışanları her açıdan mutlu eden, vizyonu ise ait olanlarının hayalleriyle örtüşen, ulusal ve uluslararası sahnede itibar görüp ses getiren bir kulüp olabilmemiz gerekir..

Ancak o zaman avucumuzdakileri bünyemizde tutabiliriz..

Umarım önceki yazımda anlatmaya çalıştığım gibi futbol kültürü olan ve bunu aşağıdan yukarıya doğru yayabilen bir kulüp oluruz..

 

Takım çalışması yapan, aile bağları son derece güçlü olan aslanlar dünyasında olduğu gibi  zamanı gelince yuvadan ayrılma doğal olarak gerçekleşecek ama zamanından önce ortamını terk edenlerin vahşi tabiatta yaşaması pek mümkün olmuyor bunu da gençlerin iyi hesaplaması gerekir..

 

Öte yandan zor zanaattır gençlik..

Ergenlik denen zor period;  maksimum adrenalin ve maksimum enerji, minimum tecrübe ve bilgi ile geçilirken zordur, mayın tarlası gibidir..

Daha iyisi için mücadele etmek yerine mevcut seviyenizle yetinebilirsiniz, üstelik aileniz sizi kısa vadeli kazanımları uzun vadeli kazanımlara tercih ederek yanlış yönlendirebilir, çevreniz sığ ve düşük profilli insanlardan oluşursa ufku hep görebildiğiniz kadarıyla referans alırsınız, olmadan oldum pişmeden piştim deme gafletine düşerseniz değil isminizi cisminizi bile hatırlayan olmaz, vefa ve empati sizin için bir şey ifade etmiyorsa yani almak vermekten daha önemliyse teğet geçtiğiniz hayat ve insanlar da size bir gün gelir teğet geçerler…

 

Bir kız arkadaş edinirsiniz bugün sinema yarın park öbür gün doğum günü olur çok da mutlusunuzdur çok da seviliyorsunuzdur ama dozu düşen antrenmanlar ve işinize odaklanma-konsantrasyon eksikliği sizi bitiriverir farkında bile olamazsınız..

 

Gençlerde birçok dalda başarılı olup da bunu büyükler kategorilerine taşıyamamamızın en önemli sebepleri spora ait değil de sporun dışında olan faktörlerdir..

Bunları başlarındaki hocaları tabii ki biliyorlardır, söylüyorlardır da ama bazen en yakınında olup her gün duyduğun değil de en uzağındakinden bir kez duyduğun anlatı çakıverir yıldızı..

 

Bizlerin bu çocuklara yapacağı en büyük kötülük onları sürekli olarak övmek, kendilerini dev aynasında görmelerine sebep olmaktır..

 

Aslında daha hiçbir şey değiller..

Çalışmaları, çalışmaları , çalışmaları lazım…

Bu da yetmez yine çalışmaya devam etmeleri lazım..

Ya para ?

Spor ve sanat para için yapılmaz..

Mutlu olduğun için yapar, kendine ve yaptığın işe saygı gösterirsen para kazanırsın..
Para için yaparsan tıkanır kalırsın..

 

Her maç yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa, yeni bir eşik..

Sporda dün yoktur bugün vardır..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.