Hava Durumu

İnadına Teksas!

Yazının Giriş Tarihi: 04.03.2021 14:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.03.2021 14:23

Yusuf Şimşek ve Ümit Karan’dan sonra Fırat Gül’e de mi 3 puan vereceğiz diye ürkmedim değil 3.penaltı verildiğinde ama Ataberk’in kurtarışı, Özer Hurmacı’nın hırsı, tecrübelilerin ağabeyliği, gençlerin damarlarındaki deli kan; ligin en zayıf takımlarından biri olan rakibimize gitmekte olan 3 puanı geri getirdi... Çok uzun zamandır bu kadar zayıf bir takımı izlememiştim..

Koca bir 90 dakika rakip kaleye şut çekemediğimiz anlı şanlı kadrolar da gördük, amatör takımlara kuzu kuzu kupada teslim olan pahalı isimler de gördük..Dolayısıyla mevcut kadronun bu geri dönüşü öyle kolay kolay geçiştirilecek bir şey değil..

Deniz Kolgu TRT’de söylenebilecek en güzel şeyleri söylemiş..

 

Hakem rezaleti ile ilgili her şey söylendi yazıldı, çizildi daha öte bir şey demeyeceğim ama hatırlatmak isterim ki Cüneyt’in hakeme dikleştiği pozisyonda Akhisar’lı futbolcunun oyuncumuzu sakinleşmeye çalıştırması bile hakemin yanlış-taraflı kararlarının el insaf denecek nitelikteki vicdani rahatsızlığı idi bir anlamda..

Benim için asıl önemli olan Sayın Kamat ve Sayın Yönetim Kurulu üyelerinin bugün itibariyle hala suspus olmaları..

 

Haksız kararların takımda infial yaratıp tepkisel bir geri dönüşün fitilini ateşleyecek kadar reaksiyona sebep olduğu, teknik kadro ve futbolcuların İNADINA TEKSAS diye haykırdığı  bir maç sonrası bugün itibariyle Başkanlık makamından çıt bile çıkmıyorsa; zaten finansal meseleleri çözememeleri sebebiyle takım ve personelin mutsuz olmalarına sebep bir yönetimin bundan sonra muktedir olabilmesi çok fazla mümkün olamaz..

 

Önceki yazımızda METANET GEREK derken eni konu herkese hitaben ettik o kelamı..

Dalgalı denizde fındık kabuğu gibi sallanan kayıkta denge bozucu her hareket THE END demek olur..

Mustafa Hoca’nın da kırmızı kart konusunda Özer ile yarışır hale gelmesi hoş bir durum değil..

Hele hele böyle genç bir kadro varken rol model olmak gerek..

 

Diğer kardeşlerimize ve Onur’a büyük geçmiş olsun..Uzun sürdü rahatsızlığı umarız ki bir an evvel sağlığına kavuşur..

 

Ali Akman’ın açıklamalarında birkaç konu dikkatimi çekti..

Alt Yapı’ya kapak atmak için çırpınan gençlere karşı daha önceki yazılarımda defalarca bahsettiğim gibi, benzer ya da Bursaspor’un çıkarlarını koruyucu başka önlemler alarak organizasyonu yeniden yapılandırmak gerek…

 

Avrupa’daki alt yapılarda uygulanan örnek olarak verdiği ayak içi ile ilgili bahsettiği tekrarlanan bir vuruş sayısından bahsediyor..

Neden bizim alt yapılarımızda yetişenlerin futbollarının oturması için zamana ve oynamaya ihtiyaçları var meselesi burada gizli..

Tenis’te mesela Grand Slam’lerde ana tahtaya girebilmeniz için tenis hayatınız boyunca topa 1 milyon kez civarında vurmanız, ana vuruşları ve bunların türevlerini  mükemmel yapmanız gerekir ki bunun günde kaç saat antrenmanla kaç yıl alacağını oturup hesaplayabilirsiniz..

Atıcılık’ta ise günde 4 koli fişek (1000 fişek) atılan bir antrenman temposuyla haftada 6 gün çalışarak kaç yıllık bir çalışma sonucunda Avrupa ya da Dünya Şampiyonası gibi turnuvalarda yer alabileceğinizi (ilk 3’ten bahsetmiyorum) söylesem dudağınız uçuklar (Olimpiyat ise başka bir seviye gerektirir)..

Bu tarz rakamsal olmazsa olmazlar her sporda var..

Jimnastik’ten Güreş’e Basketbol’a Yüzmeye kadar..

Michael Phelps olmak istiyorsanız fiziksel antrenmanlar haricinde her gün 6 saat yüzmeniz gerek, bunu yapamam ama ben üst düzey yüzücü olmak istiyorum diyorsanız 2 saat minimum 5000 mt yüzmeniz gerek haftada 6 gün..

Bisiklet derseniz amaninbooo… Ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan fiti fitil gelir...La Vuelta, Giro hele hele Tour de’France’ı hayal etmek için çalışmanız çabanız değil anatominiz girer devreye..

Sprinter’ler de acının ağababasını tadıyorlar..Buz kalıpları falan girer devreye ki sürekli canınız yanar..

Yani başarılı bir sporcu olmak istiyorsanız acıdan zevk almanız ve acı çekmeye tüm spor boyunca devam etmeniz lazım..

Bizdeki gibi çocuklar okula gitsin akşamüstü de gelsinler de antrenman – maç yapalım derseniz; ısınma açma germe fitness kondisyon maç falan derken bireysel teknik geliştirmeye  ne kadar süre kalır bunu da siz düşünün…

Sonucun bundan iyi olması çok fazla mümkün değil...

Adam kayırma, antrenör yeterlilikleri, beslenme, psikolojik destek gibi unsurlara gelmedik bile daha..

 

Tüm bu hadisenin yani 10 küsür yaşında aldığınız bir bireyin-insanın haklarına saygısızlık yapmadan, kendi haklarınızı da koruyarak ona maksimum yatırımı yapıp maksimum verimi almanın koşullarından az bir kısmı ülkemizin sorunları olsa da ciddi bir kısmı kulüp olarak bizim organizasyon alanımıza giren meselelerdir..

Ama herşeyin başında geliyor PARA PARA PARA

Osmanlı ordusunda topçu subayı olmak için çırpınan, olamayınca da Fransız ihtilalinde rol arayan, sonra da dönüp Saray'da kişilğini bulmaya çalışıp sürgüne gittiği Elbe Adasında emaneti teslim eden aşkları gel gitleri ile ama herksein bildiği ama ona mal olan 3'lü kombinasyonla tanınan Napoleon Bonaparte'ın meşhur lafı..

Parasızlık nefes almamızı bile zorlaştırıyorken nasıl böyle adımlar atabiliriz  ???

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.