Kor ateşten gömleği giymek için can atan adaylardan Mesut Mestan, son anda listesini Divan Başkanlığına ibraz ettikten sonra ortaya çıkan polemiklere göre Lemi Keskin ve Mesut Mestan’ın üzerinde öğlen mutabık kaldıkları liste, öğleden sonra değişmiş..
7 Haziran Cuma’dan beri yazılanları söylenenleri izliyorum..
İmzalarla ilgili iddialar ve kimi üyelerin imza çekme feveranları da var..
Bursaspor Tüzüğü Madde 16/1 paragraf 2 diyor ki “Başkan adayının başvurusunun işleme alınması için; oy kullanma hakkına sahip bulunan en az 100 (yüz) üye tarafından; imzalanan noter onaylı bir dilekçeyle Bursaspor Başkanlığına aday gösterilmesi gereklidir..
Yani noter onaylı dilekçede üyeliği ispat olmak zorunda en az 100 imza yer almalı…
Sayın Divan Kurulu Başkanı da adres olarak mahkemeleri gösterdi..
Sayın Faruk Çelik şehirde konsensüs sağlamaya çalıştı..Olmadı
Netice itibariyle herkesin içine sinmiş bir durum var mı? Yok..
16 Haziran’da Olağanüstü Genel Kurul’un ilk ayağı olacak çoğunluk sağlanırsa Başkan Mesut Mestan mazbatasını alacak kor ateşten gömleği giyecek ve kendisine Allah kolaylık versin diyeceğiz..
Bu kadar borcun altından kalkmak gerçekten kolay başarılabilecek bir şey değil hem de 1.lig gelirleriyle.
Kaotik ortamlarda kaotik meselelerin oluşması sürpriz olmayan durumlardır..
Şunu da göz ardı etmemek gerekir ki fırsatlar, yeni bakış açıları, oluşumlar böyle dip yapılan zamanlarda ortaya çıkar..
Şöyle bir beyin jimnastiği yapalım arzu ederseniz..
Eğer Genel Kurul gerçekleşemezse tüzüğümüz gereği yeni bir aday daha liste çıkarabilir mi?
Hayır..
Buyrun size bir tüzük boşluğu..
Mutlaka not ediyor olmamız lazım ki gerçekleşemeyen 1.ayak Genel Kurul’dan sonra yeni bir adayın daha liste sunuyor olmasına olanak sağlanması lazım..
Kanaatim ve Önerim şudur ki;
Tüzüğümüzde Tüzel kişiliklerin (isimleri tüzüğe yazılı olmak kaydıyla) Bursaspor Başkanlığına aday olabilmesine olanak sağlanması gerekir..
Düşününüz ;
Eğer BTSO yada Uludağ İhracatçılar Birliği v.b Bursaspor Kulübü Başkanlığına aday olabilse ve seçilebilseydi, şehrin tüm dinamiklerinin aradığı mükemmel bir platform oluşur, kent bir anda Bursaspor kulübünün yanında olurdu..
Bugüne uyarlarsak, BTSO Başkanı Sayın İbrahim Burkay da Bursaspor Başkanı olur ve Bursaspor’u bir CEO aracılığıyla yönetirdi..
Hem Bursaspor’un marka değerinin artması, hem güçlü bir finansal yapı, hem de Bursaspor Kulübü gibi şehrin en önemli ve değerli markası kişilerin vizyonu-bakış açısı ile değil örneğin BTSO’nun kurumsal yapısı ile danışmanlar-müşavirler- siyasi ve siyasi olmayan bağlantıları ve lobileri ile çok güçlü bir şekilde desteklenirken işinin ehli profesyonel CEO ve onun takımı ile yönetilirdi..(Bursaspor Kulübünün son sezonda tercüman olarak görev verdiği personelini idari menajer yapmasını da izledik)
Bursaspor Başkanı olacak BTSO Başkanı olan şahıs da; Bursaspor’u keyfi uygulamalar ile değil ama kendi kariyerini de düşünerek temkinli ve verimli yönetir..
Sponsor bulmamız da kolay olur, yabancı firmalarla işbirliği içerisinde olmamız da kolay olur, her işadamının fabrikasını yönetip Bursaspor’u yönetemediği şikayetinin son bulduğu profesyoneller CEO ve Sportif Direktör ile kurumsal bir yapıya kavuşuruz..
Kombine satış derdimiz de kalmaz forma satış derdimiz de..Stadın isim hakkı da, locaları da, orası burası da, göğüs reklamı da dert olmaz doğru profesyoneller bulunmak kaydıyla..
Zaten futbol şehriyiz..
Bir de başarı gelirse, gelen futbolculardan hangisi başka takıma gitmek için can atar..Mutlu olan mutlu olduğu yerde kalmak ister..
Şampiyon olduğumuz sene tribünlerde de fair play şampiyonu olduğumuz gibi; başarı ve mutluluk tribünlere de çok olumlu katkı ve değişiklikler yapar..
Ve böyle bir durum şehirde çok daha fazla kişiye Bursasporluluk duygusu kazandırılabilir ..
Belki de diğer kulüplere de örnek olabilecek bir yapı ile Türkiye’ye model olunabilir ama tabii ki tüzük değişikliği lazım..