Son düzlük!

Kapının eşiğine ayağımızı basmıştık basmasına da içeriye girmek için mücadele verirken itiş kakış esnasında kabak 19 yaşındaki Batuhan Kırdaroğlu’nun ayağına patladı maalesef..Genç kardeşimize çok üzüldüm son derece sıradan bir mücadele esnasında hiçbir art niyet olmamasına rağmen olan oldu…Olacak ile öleceğe çare yoktur .İnşallah en kısa zamanda son derece sağlıklı formda olarak futbola geri döner, Allah yardımcısı olsun

Cumartesi  o sıra dışı sıcak ve nemli havada, takır takır top oynayan rakip karşısında neredeyse 45 dk boyunca 10 kişi oynayarak alınan 3 puanı almak çok değerliydi ancak ertesi gün Hatay’ın son dakikada, Erzurum’un da ilk dakikalarda attığı goller Altınordu galibiyetini bizim açımızdan kilidi açacak anahtar olmaktan çıkarıp önümüzdeki haftayı DANANIN KUYRUĞUNUN KOPACAĞI hafta haline getirmiştir..

Bu hafta sonu kanaatimce ilk 2 kontenjanından Süper Lig’e terfi edecek iki takım ortaya çıkar, bu iş son haftaya kalmaz diye düşünüyorum…Kalırsa da son sözü Hatay’da söyleyecek biz oluruz..

İrfan Hoca’ya koca bir teşekkür ederim 8 günde 3 galibiyet aldırdı takıma, beklentileri ve umutları boşa çıkarmadı doğru seçim olduğunu gösterdi…Küme düştüğümüz geçen yıl koca bir sezonda ancak 7 galibiyet alabilmiştik.. Umarım önümüzdeki sezon da yola İrfan Hoca ile birlikte devam ederiz..

Rakiplerimizin maçlarını da takip ediyoruz doğal olarak bir o maç bir bu maç..Altınordu’nun bize karşı oynadığı futbol kadar Keçiörengücü’nün Hatay’a karşı oynadığı futbol da takdire şayan..

Hatay-Keçiören maçına çokça takıldım zira Keçiören’in hocası Serkan Özbalta’yı beğeniyor ve bir süredir takip ediyorum…Doğru dürüst stadı, seyirci gücü bile olmayan Keçiören güzel oluşturulmuş bir takım ve şartları içerisinde derli toplu oynuyorlar (en azından benim seyrettiğim maçlarda). Savunmayı da derli toplu yapabiliyorlar hücumda da ısırabiliyorlar…2 yıldır play-off’tan dönen takımı geçen sene TFF 1.Lig’e çıkarmış bugün de orta sıralarda ligi bitiriyorlar en az gol yiyen 2 takımdan biri olarak…Kalecileri Metin Uçar da ciddi bir pas trafiği içeri girince oturup biraz inceleme yaptım meğer maç başına 34 başarılı pasla Türkiye’de en fazla pas yapan kalecilerin başında geliyormuş Metin Uçar...

TFF verilerine göre maç başına ortalama 21.72 isabetli pas ile Muslera 1.sırada Süper Lig’de; bizim beğenmediğimiz gitmesine sevindiğimiz şampiyonluk mücadelesi veren Milli Takım’ın kalesinin emanet edildiği Mert Günok ise 18.24 ile 4.sırada..TFF 1.Lig’de ise Metin Uçar ortalama 34.81 isabetli pas ile 1.sırada, ne bu geri pas diye homurdanıp durduğumuz bu kadarı da fazla dediğimiz Çağlar ise 23.98 ile 3.sırada…Bu sistemle takıma adeta 1 ilave futbolcu adapte edilmiş oluyor çıkışlarda..Serkan Hoca’nın Niğde Anadolu’dan onu getirip takıma monte etmesi de hocaya artı puan yazar..

Avrupa’da 5 büyük lig’de en çok isabetli pas yapan ilk 10 kaleciden 9’u Bundesliga’danmış, tek istisna ise son hafta Barcelona’nın deplasmanda Mallorca’yı 4-0 yendiği maçta La Liga kaleci  pas rekorunu kırmış 68’de 64 isabetli pasla (%94) oynamış Stegen..

Baktım da, Metin Uçar ise bir önceki hafta Menemen maçını 37/39 pas isabetiyle tamamlamış…

1986 Meksika Dünya Kupa’sında efsanevi Beckenbaur idaresindeki Alman Panzerleri kör topal 1 puan 1 puan ilerlerken , Alman taraftarlar yedek kulübesine mahkum edilen Rudi Völler diye tezahürat yapıyorlardı..Beckenbaur açıklama yaptı dedi ki Völler, Milli Takım’ın ortalama topu ayağında tutma süresinin üzerinde topla oynadığı için oynatmıyorum…Sonra inadını yenip oynatmış ve Dünya Şampiyonu olmuştu..

Dünya Futbolunun geldiği yere bakınız..1986 da 9 numara kesik yiyiyordu topla çok oynuyor diye, bugün ise kalecinin topla oynayanı makbul hale gelmiş durumda…Nereden Nereye ?

Neyse biz kendi dünyamıza dönelim de inşallah bu hafta sonu Menemen galibiyeti ile 4/4 yaparız, Erzurum ve ADS de 1 puanla yetinirler diye umalım..Yoksa son düzlükte atmaya hazırlandığımız deparın anlamı kalmaz.