Hava Durumu

Tükeniş & Diriliş

Yazının Giriş Tarihi: 04.04.2017 23:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.04.2017 23:53

HH Hoca gitti MT Hoca geldi..
Aynı oyun anlayışı, aynı kadro, aynı dakikalarda yapılan aynı değişiklikler, aynı denemeler, aynı başarısızlıklar ve maç sonrası aynı açıklamalar..
Vede maalesef aynı başarısızlık….

Değişen bir şey mi var? Evet var…
Hamza Hoca’ya yüksek bedel ödeniyordu, Mutlu Hoca ile tasarruf sağlandı..

Başarısız bulunup yollanan Hamza Hoca’nın yerine gelen Mutlu Topçu’nun, kendinden önceki süreci anlamamışçasına ve ne olup bittiğiyle ilgili sanki hiçbir bilgisi yokmuşçasına herşeyiyle aynı düzeni sürdürme konusundaki kararlığını hayretle izliyorum..

Mutlu Hocam; Hamza Hoca’nın yapamadığı ne vardı ki hiçbir konuda değişiklik yapmadan haftalardır zorluyorsunuz kendinizi de takımı da bizi de !!!!

Bu sistem yanlış sistem... Bu sistem tutmaz...

Sezon başında bir sistem düşünülmüş ve arzu edilen oyun sistemine göre, ekonomik durum el verdiğince düşük profil transferler yapılarak bir yola çıkılmış..
Hamza Hoca’ya da çok güvenildiğinden ve sistemin tutacağına olan inançla, geçiş yılı yada mütevazi hedefler dillendirileceğine Avrupa hayali falan pompalanarak beklentiler yükseltildiği için de sapla samanın karıştığı, eziyet-çile-öfke vs gibi kavramların bir önceki sene yaşanan 8-9 futbolcunun ve Hoca’nın kaybedilmesiyle oluşan travma ile tetiklenerek TÜKENİŞ sezonuna dönüşmüş bulunan bir DRAM yaşıyoruz..

Eminim futbolcular da yöneticiler de keşke tüm maçları seyircisiz oynasak da, tribün baskısı falan olmadan bir an önce sezonu bitirsek diye düşünüyorlardır..

Sezon başında bazı isimlere güvenilerek kanat akınları ve duran toplarla sonuca gidecek uzun boylu stoperler ve Kubilay gibi bir plan yapılmış…
Bu sistem sökmezse ceza sahası önü ve içinde yerden paslaşarak rakibi dağıtabiliriz diye alternatif sistem de düşünülmüş..
Alternatifin alternatifi de emniyet sübabı olarak planlanmış olsa gerek ki rakibin arkasına sarkacak Sercan gibi sarkaçlar dahi düşünülmüş..

Herşey düşünülmüş ama sakatlıklar, beklenen dağlara kar yağması, yanlış beklentiler, öngörü hataları vs ortada ayar mayar hiçbirşey bırakmamış durumda..Çığ altında kalmış durumdayız

Bekler, stoperler, ön liberolar, orta sahalar, kanatlar hiçbiri beklentiye uygun performans göstermiyorlar..
Teknik direktör hatalarını da eklersen SONUÇ ORTADA…

Gelelim Konya maçına….
Chris, Batalla’ya yardım etmekten başka geri ve yan her şeyi oynuyor..Daha doğrusu, yalancı pehlivan gibi oynarmış gibi davranıyor…Pablo doğal olarak geriye gelmek zorunda kalıyor ve hiçbir varlık gösteremeyecek değerdeki kanatlarla yükleniyormuş gibi yaparken 9 numara pozisyonunda tuttuğumuz isim DENİZ YILMAZ..

Ve bu sistemi 70 dk falan sürdürüyoruz..Basın toplantısında bu soru sorulduğunda Mutlu Topçu diyor ki “antrenmanda denediğimiz bu şeyleri maçlarda da yapmalıyız”..
Sercan Yıldırım giriyor oyuna, Türk futbolunun bir zamanlar 9 numara pozisyonunda çok şey beklediği altın çocuk..Giriyor girmesine de o tecrübeyle ofsayttan çıkamıyor..

Hocam kusura bakma…Sen antrenmanda bile olsa kanat akınlarında hava topuna Sivok, Ertuğrul, Merter gibi uzunları planlamış olamazsın..Set oyununda uzunlar oraya nasıl gelebilir..Onlar gelse gelse duran toplarda orada bulunabilirler…

Paraya puan kadar, puana para kadar ihtiyacı olan bir takımın futbolcuları ve teknik ekibi gibi davranmadı kafilemiz…

3 puana 1,5 trilyon para kazanılan bir ligde, aylardır maaşlarını alamadığı söylenen bir futbolcu topluluğu takımının onuru için yada Başkanının yüzüne sıkılmadan bakabilmek için değil de kendi alacaklarını tahsil edebilmek için bile reaksiyon gösteremiyorsa ortada ayıp bir durum var..

Sayın Başkan Ali Ay’ın işi zor…
Hem Futbol takımının derdi, hem kulübün iç ve dış meseleleri, hem finansal likiditenin ayarlanması, hem protokole has yapılması gerekenler, amatör dallar, Bursaspor tv vs vs buna ne sağlık dayanır ne sinir..

Yapılması gereken şey basit…Basit diyorum zira başka yol yok artık..
Tek yönlü yoldayız

Yabancı bir sportif direktör getirip, onun bulduğu (yönetim kurulumuz tarafından onaylanacak) başarıya aç, mütevazi, sahip olduklarının değerini bilen, Bursaspor gibi büyük bir camiayı ayaklandırabilecek, alt üst yapı ayarını kurabilecek yabancı bir hocayla orta dönemli bir antlaşma yapıp bir kenara çekilmek..

Sportif Direktör, Teknik Direktör ve Alt Yapı sorumlusu ile oluşacak 3’lü sac ayağının Bursaspor’u yönetmesini sağlamak ve durumu seyretmek..

Başkan ve Yönetim Kurulunun görevi kulübün bugünü, yarını ve geleceğidir, futbol takımı değildir..Tüm açıklamaları , basın toplantıları duyuruları sportif direktör yapar…Başkanı ve Yönetim kurulunu senede birkaç kez duyarız belki de duymayız..

Önümüzdeki sezonu ve geleceğimizi kurtarmak adına bir an evvel sportif direktörümüzü aramaya başlamalıyız…
Ağlayarak sızlayarak umut ederek vakit israf etmeye gerek yok..
Tükenişin sonu diriliştir..
Dibin dibi yoktur..Biz de maalesef dipteyiz şu anda..
2.lige düşmeseydik şampiyon olurmuyduk ?

Üzülmeye ve birbirimizi yemeye gerek yok..

Tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık..

Yine yaparız..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.