Örneğin bir bahçıvan “zordur patlıcan yetiştirmek ve hele bu toprakta” diyorsa biz bundan bahçıvanın zor bir iş yaptığından çok kendisinin başkalarına, başka bahçıvanlara benzemediğini; meslekte farklı ve önemli biriyle karşı karşıya olduğumuzu bilmemizi istediğini anlarız.
Veya bir şair, “şiir, özel bir alandır” diyorsa onun, o şairin muhatabına özel ve önemli biri olduğunu hissettirmesi de böyle bir şeydir.
Bursaspor’un sabık teknik direktörü Sağlam’ın Hafta sonunda bir İstanbul gazetesindeki beyanatında böyle bir mantığın izleri vardı. Ertuğrul sağlam Bursaspor’un Süper lig şampiyonluğunu Türk futbol tarihinin iki önemli olayından biri olarak tanımlıyor; ilaveten böyle bir şampiyonluğun Anadolu’ya bir daha nasip olamayacağını, açıkçası bir daha Anadolu’dan şampiyon çıkmayacağını söylüyor.
Şampiyonluktan çıkarılan sonuç?
Önce bu beyanatın haklı ve doğru olan bir yanı vardır: şampiyon Bursaspor’un başındaki teknik adam her türlü takdiri ve övgüyü hak etmektedir. Bursa ve Türk futbol kamuoyu kendisine bu takdiri ve iltifatı ziyadesiyle yapmıştır, yapmaktadır. Ancak satır aralarından yapılan işin (şampiyonluğun) takdirine tekraren çağrı niteliği taşıyan böyle bir beyanata hiç de gerek yoktu. Çünkü basit gibi görünen bu mantık aslında hiç de masum değildir. Çünkü Sağlam’ın bu beyanatı, tarih yapan ve tarih değiştiren şampiyonluktan ilginç bir biçimde bizzat teknik direktöre esaslı bir deneyim ve felsefe kalmadığını ortaya koymaktadır. Bu bir teknik adam için ne ironik bir durumdur?!? Bursaspor’un şampiyonluğundan Türk futbolu adına çıkan bütün sonuç bu mudur acaba?
Öncelikle “Anadolu’dan şampiyon çıkmaz” sözü yeni bir sav, yeni bir argüman değildir. Bursaspor şampiyon olmadan önce de var olan yaygın bir kanı, bir kalıp yargıydı…
16 Mayıs Devrimi, arkasında İstanbul futbol aristokrasisi olan bu konudaki kalıp yargıları, bu koşullandırıcı telkinleri boşa çıkardı.
Demek ki oluyormuş… Öncesinde süper lig şampiyonluğunun hayalini bile imkânsız gören bu aristokratik kabuller, Bursaspor’un şampiyonluğu ile soğuk savaş dönemindeki şiddetini, ciddiyetini ve vahametini yitirmiştir. Medya ve iletişim teknolojilerindeki olanaklarla birlikte yeni algı ve anlayışları da işin içine katarsanız Anadolu’dan yeni şampiyonların çıkması artık imkansız değildir. Elbette bu olası başarılar sözü edilen değişimi iyi okumakla, işin içine zekâ ve akıl koymakla gelecektir. Ama bu aklın öncelikle ortadaki başarıdan, Bursaspor’un şampiyonluğundan dersler çıkarması beklenir…
Şampiyonluğa rağmen Ertuğrul Sağlam’ın muhayyilesinin mazide gezinmesinin; kalıp yargılara vurgu yapmasının anlaşılır bir tarafı yoktur. Ama şampiyon bir teknik direktörün bu talihsiz beyanatı Anadolu’ya zerk edilen korkuları geri getirmeye ve sürdürmeye yetmeyecektir. Bursaspor’un açtığı kapıdan Anadolu’dan şampiyon çıkmaya devam edecek ve bu yakın gelecekte yine Bursaspor’umuz olacaktır.
AÇIKLAMA: Değerli Bursasporlular, bundan böyle etkin iletişim ortamı olarak ben de twitter kullanmaya başladım. İzlemek isteyenler için: twitter.com/sosyologdogan
Prof. Dr. İsmail Doğan
Ankara, 17 Şubat 2013