İyi oyun mu? 3 puan mı?

Rizespor maçı tam da bu kritlerlere uyan bir maçtı. Maç başlarken Şenol Hoca’nın çıkardığı kadro yine genel kabul gören bir kadroydu ve bu kez Şenol Hoca oyunu iyi okuyarak oyuncu değişikliklerinde hata yapmadı. Aklımıza sadece bir türlü istenilen seviyeye gelemeyen Ozan İpek ve sezona son derece kötü başlayanBelluschi’nin göstereceği performanslar takıldı. Belluschi biraz toparlamış görünse de, antrenmanlarda çok iyi performans gösterdiği söylenen Ozan İpek beklentileri karşılayamadı. Volkan Şen ise kendiyle ve topla kavga edip durdu. Eski günlerini hatırlayıp çizgiden içeriye ortalar çıkarmayı denese Fernandao’ya kolay goller attırabilir.

Yine bu maçta da gördük ki, iyi de oynasak kötü de oynasak bizim tek gol umudumuz ya duran toplar ya da kanatlardan gelen ortalar. Kanatlardan orta gelmeyince geriye sadece duran toplar kalıyor. Ortadan dikine ne kadar atak yaparsak yapalım gol şansımız %20 civarlarında. Nitekim bunu Fernandao’nun karşı karşıya kaldığı net pozisyonda çok kötü bir son vuruş yapmasıyla gördük. Bu arada defans hattımızın çok iyi oturduğunu söylemeden geçmek olmaz. Neredeyse tüm atakları Şener’in kanadından yesek de Serdar, Civelli ve Aziz’itebrik etmek gerek. Şener’in ise daha dikkatli olması lazım. Tabi ki defans hattının toparlamasında Ozan Tufan’ın o bölgede çok ciddi aşama kaydetmesinin katkısı yadsınamaz bir gerçek.

Her şeye rağmen 3 puan alınan bir haftaya başlamak çok keyifli. Bu 3 puanın takıma güven ve moral vermesi ve de hatalardan ders çıkarma olanağı sağlamasıyla önümüzdeki kağıt üzerinde kolay görünen fikstürü en az kayıpla geçeceğimizi umuyorum.

Bu galibiyet önmüzdeki maçlarda alacağımız skorlarla anlam kazanacaktır.