Hava Durumu

Maksimum fayda

Yazının Giriş Tarihi: 27.11.2017 15:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.11.2017 15:33

“Futbolu nasıl tanımlarsınız?” diye sorsak bin bir çeşit cevap alırız. Öncelikle futbol bir takım oyunudur. Sahaya 11 kişi sürebileceğiniz bu takım oyununu oynayabilecek bir takım oluşturmak için öncelikle oyuncularını sahaya nasıl dizileceğini belirlemek gerekir. Daha sonra her mevki için istediğiniz özellikleri taşıyan oyuncular seçer, bu oyuncuların verilen görevleri yerine getirmesini beklersiniz. İşte teknik direktörlerin farkı tam da burada ortaya çıkıyor. Ancak maalesef ülkemizdeki uygunsuz koşullardan dolayı en iyi teknik direktörler bile ülkemizde başarısız olabiliyor. Yeni bir teknik direktör takıma geldiğinde maalesef takımda düşünmediği oyuncuları imzalanan sözleşmeler gereği gönderemiyor. Bu yüzden de sistemine uygun yeni oyuncuları transfer edemiyor. Bu sebeple ellerindeki oyunculardan “Maksimum Fayda” sağlayabilecek bir sistem kurmaya çalışıyorlar.

Le Guen’in de geldiğinden beri yaşadıkları da aşağı yukarı bu şekilde. İlk haftalardaki alışma sürecini fazla kayıp vermeden atlatan takım, geçen seneye göre daha mücadeleci oyun disiplininden pek kopmayan bir yapıya büründü. Le Guen, Kayserispor yenilgisinden sonra elindeki bazı oyunculardan 4-2-3-1’de çok verim alamadığını görmüş olmalı ki Osmanlıspor maçından itibaren 3-5-2’ye döndü ve bu süreçte 3 galibiyet ve 3 beraberlikle 6 maçta 12 puan topladı. Maç başına 2 puan ortalama eğer sürdürülebilirse ilk 4 sıra için rahat yetecek bir puan. 3-5-2 dizilişinin avantajları kadar dezavantajları da oldu desek yanlış olmaz. Eksi ve artıları sıralarsak şöyle bir tablo çıkıyor ortaya;

+ 4-2-3-1’de Kembo ve Delarge geriye çok gelmediği için Aziz ve Barış bindirme yapamıyor. Yapınca da arkada büyük boşluklar veriyordu. 2 stoperle bu boşluklardaki kademe doldurulamıyor pozisyon veriyorduk. Bu bir nebze çözüldü. Aziz ve Barış ileri rahat çıkabiliyor ki Aziz’in 4 golü oldu. Kembo ise çizgiye sıkışmayıp ceza sahasına yakın daha çok topla buluşabiliyor. Onun da çok daha etkili olduğunu söyleyebiliriz.

+ Ertuğrul ilk 11’in değişmezi olarak takıma dahil olup oynadıkça gelişiyor. Delarge ise hamle oyuncusu olarak kenarda bekliyor. 4-2-3-1’de hiç hamle oyuncumuz yoktu.
+ Sakatlanmadan önce Agu arkasındaki 3’lü stopere güvenerek topla ileri çıkmaya çekinmiyor. Hücuma rahat destek veriyor.

+ Stancu ileride tek kalarak kaybolmuyor Kembo’ya yakın oynayarak daha çok pozisyona giriyor.

- Badu rakibi karşılamak için önde ilk baskıyı yapıyor. Bu Badu’nun diğer yönlerini göstermesini engelliyor.

- Badu önde baskı yapınca Batalla geride kalmak zorunda kalıyor. Hücumda rakip orta sahanın gerisinde topla buluştuğu için rakip orta saha elemanları ile boğuşuyor.

- Batalla savunmada ise Aziz’in açıklarını kapatmak için sol köşeye kadar geliyor. Karabükspor maçında Torje ile boğuşurken çok gördük Batalla’yı. Enerjisini sırf buralarda harcadığı için hücumda pek faydalanamıyoruz.

- Agu’nun sakatlığında Jorquera’nın 11 oynaması ile orta saha direncimiz düşüyor ve çok kolay geçiliyor.

Tüm bunlara karşılık benim düşüncem bu kadrodan maksimum fayda alınabilecek diziliş budur. Maalesef yedek kulübemizde oyuna katkı yapacak skora etki edecek Delarge’dan başka oyuncumuz yok. Le Guen de bunun farkında ve her maç aynı dakikalarda sadece Delarge’ı oyuna alarak yönetime transfer mesajını veriyor. En önemlisi de geçen sezon 13. Haftada topladığımız 24 puan sonrası olumsuz bir hava varken bu sene geçen sezonun 3 puan gerisinde olmamıza rağmen herkesin geleceğe umutla bakmasıdır. Eğer ilk devreyi geçen sezondaki gibi en az 27 puanla kapatabilirsek ki ben 28-30 arası bir puan bekliyorum devre arasında yapılacak takviyelerle sezon sonu Avrupa kupalarına katılmak hayal değil.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.