Mutlu ve umutlu

Mutlu ve umutlu, bu iki sıfat Bursaspor taraftarının her zaman yaşamak istediği iki güzel duygudur.
Çoğu zaman ikisini birlikte yaşayamayız. Ancak ikisinden biri olduğunda isyan bayrakları sandıklardan çıkmaz. Ancak ikisi de yok olduğunda taraftarın önünde kimse duramaz.

Bursaspor yönetimi, taraftarı “Mutlu” etmek amacıyla birkaç teknik direktörden red yanıtı alınca Mutlu Topçu ile anlaştı. Ne yazık ki bu hamle camiada yeteri kadar hareketlenme yaşatmadı. Bu açıdan Mutlu Hoca göreve dezavantajla başlayacaktı. Ancak ilk maçının Fenerbahçe olması bu durumu lehine çevirmek için bir fırsattı. Nitekim taraftarın başlattığı bilet indirimi kampanyası ile dopdolu tribünler önünde son dönemde kötü futboluyla dikkat çeken Fenerbahçe’yi yenerek göreve başlamak hem kendisine hem de camiaya ivme kazandırabilirdi. Maalesef bu gerçekleşmedi ve son dakika penaltısı ile bu hafta 27 Puan lanetinden kurtularak çok kötü sayılmayacak bir sonuçla atlatılmış oldu. Ancak taraftar ne mutlu ne de umutlu!

Peki neden? Ara transfer dönemi umutları yeşertmek için çok iyi bir fırsattı. Takımın eksiklerini yöneticiler dahi açıklamalarında belirtmesine rağmen takıma derece atlatabilecek kilit bölgelere transfer yapılmadı. Orta sahada 8 numara pozisyonuna ve kanatlara hala çözüm bulamamışken asıl mevkisi forvet-santrafor olan Stancu’yu kanat oyuncusu diye aldık. Serdar’ın sakatlanması ve Erdem’in yetersizliği nedeniyle alınan Jovic hiç umut vermedi. Takımda pivot santrafor olarak Kubilay ve Necid vardı. Necid’i gönderdik. Kubilay’ı oynatmıyoruz. Deniz Yılmaz kanatta oynadığında zaten kayıp, bunu defalarca görmemize rağmen hala ısrar edilmesi ilginç. Sağlam stoperlere karşı forvette de kayboldu gitti. Kısacası takım dolu tribünlerin de verdiği cesaretle kötü bir Fenerbahçe takımına karşı mücadele etmeye çalıştı ancak ilerisi için umut vermedi. Mutlu Hoca’nın elindeki kadrodan mutlu olduğunu sanmıyorum. Bakalım taraftarı mutlu edecek hamleleri ne olacak ileride göreceğiz. İşi gerçekten zor.

Tribünlere de değinmeden geçmek olmaz. Nicelik ve görsel şov bakımından gerçekten çok iyiydi. Ancak niceliğe oranla Atatürk Stadyumu’nda 19 bin kişi ile kurduğumuz baskıları hatırladığımda biraz zayıf kaldığımızı söyleyebilirim. Görsel şovlardaki organizasyonu sahaya baskı kurmada da yapabilirsek rakipler için daha zor bir deplasman oluruz.

Bir tebrik de Bursaspor Yöneticisi Avukat Hakan Dinçtürk’e. Medya maymunlarına Bursaspor’un ve Bursaspor’luların sahipsiz olmadığını haykırarak hadlerini bildirdiği için yürekten tebrikler.