Ya Hep, Ya Hiç!

Oynanan karşılaşmaların hemen hemen hepsinde oyunu son dakikalara kadar tutup son anlardaki kazanma arzusuyla ya kazanıyoruz ya da kaybediyoruz. Nitekim Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarında beraberliği yakalayıp oyunun son bölümünde yenik duruma düştük. Diğer karşılaşmalarda da bazen rakipten üstün bazen dengeli oynamamıza rağmen oyunun son bölümündeki kazanma arzusu ile ya gol buluyoruz ya da kalemizde gol görüyoruz. Jorquera’nın kırmızı kart gördüğü oyunun büyük bölümünü 10 kişi oynadığımız Antalyaspor maçı ise bir istisna. Kısaca açıklamak gerekirse şimdiye kadar “Kazanamayacaksan, kaybetmeyeceksin” felsefesinden çok uzak bir tutum sergilediğimizi söyleyebiliriz.

Geride kalan 11 maçta da takıma geç katılan oyuncular, sakatlıklar ve cezalar nedeniyle farklı kadrolarla çıktık ama oyun anlayışımızın pek değişmediği söylenebilir. Ancak uyum sorunu hala çözülemedi. Bunun nedeni tamamıyla yeni kurulan takımın neredeyse tüm maçlara farklı kadro ile çıkmasıdır. Bir futbol takımının en önemli iki bölgesi olan stoper ikilisi ve orta alanda 6-8 numara pozisyonundaki ikili Bursaspor’da sürekli değişti. Savunmada kimi zaman Sivok-Serdar kimi zaman Dany Serdar oynarken orta ikilide hala kimin oynayacağı tam bir muamma. Faty-Hosagai, Jorquera-Faty- Faty-Bekir, Bekir-Hosogai olmak üzere neredeyse tüm varyasyonlar denendi ancak Hosogai’ın Beşiktaş maçındaki performansı herkesi umutlandırsa da bu bölgeden tam randıman henüz alınmış değil. Çünkü Belluschi’nin yeri henüz doldurulamadı. O bölgeden top ileriye taşınamadıkça Josue topla buluşamıyor ve hücum alternatifi olarak sadece kanatlar kaldığından pozisyon kısırlığı yaşıyoruz. Ayrıca bu durum Josue’nin topla buluşamayınca oyundan düşmesine sebep oluyor ve Josue top almak için ya çok geriye geliyor ya da agresif fauller yaparak kart görüyor. Oyunun son bölümlerine yaklaştıkça Necid’e atılan uzun toplarla pozisyon arıyoruz ancak Necid’in hava topu indirip top saklama ve rakip savunmayı yıpratma yeteneği çok zayıf olduğundan bu girişimler de sonuçsuz kalıyor. Hatta bu tarz girişimlerde topu çok hızlı kaybettiğimizden dolayı yediğimiz kontra ataklar çok tehlikeli oluyor.

Oynadığımız maçlara tek tek baktığımızda bana göre takımın en büyük sorunu topu 3. bölgeye taşımak ve o bölgede daha fazla kalmasını sağlamak. Bunun için her ne kadar o özellikte olmasalarda Faty-Hosogai-Bekir üçlüsünden birine bu misyonu yükleyerek oynatmalı Ertuğrul Hoca. Ayrıca top saklama becerisi Necid’den daha iyi olan De Sutter’in de daha fazla şans bulması gerek. Hatta Josue’nin adeta topla bile zor buluştuğunu düşünürsek sistem değişikliğine giderek De Sutter-Necid çift forvetiyle hem hücum gücümüzü yükseltecek hem de pres kapasitemiz artacağından ve 3. bölgede topu daha fazla süre tutacağımızdan bu sistem savunma anlamında da takımı rahatlatacaktır.

Tabi ki oyuncuların fiziksel ve ruhsal durumu gibi daha bir çok etken var ve bunları en iyi Ertuğrul Hoca biliyor. Ama Ertuğrul Hoca’nın işi bundan sonraki haftalarda çok zor. Umarım tüm zorlukların üstesinden gelir, tüm sorunlar çözülür ve Bursaspor’u artık keyifle izlemeye başlayabiliriz.

Saygılarımla,