Ay-Ak Oyunları !

Altınordu kazasının şokunu atlatıp, Giresun maçına odaklanmamız gereken şu günlerde Ali Akman sayesinde çalkalanıyoruz günlerdir.

Bursaspor yönetimi nihayet bir gün gecikmeli de olsa 'kadro dışı' kararını alarak yakışanı yaptı. Bursaspor'un son yıllarda süregelen kötü yönetildiği gerçeği başta olmak üzere Akman ailesinin bu transferde Bursaspor'u yok sayması hiç bir sebebe bağlanamaz. Ali'yi olduğu konuma getiren bu kulübün ona verdiği senelerin emeğini yok saymak, Ali'nin akıl hocalarına yakışan davranış olduğu için süreç aslında onlara yakışan şekilde ilerledi. Gönül isterdi ki Ali senelerdir beraber büyüdüğü, A Takımda beraber ter döktüğü arkadaşlarının içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıya bir nebze olsun katkı koyabilsin ancak o amcasının gönlünü hoş etmeyi tercih etti.

Ali'nin Bursaspor'a kırılmaya hakkı yok ve olamaz. Amcasının ağzı ile camiaya ayar vermeye kalkmasın. 1994 jenerasyonundan bu yana olan takımlarımızın hemen hemen hepsini ortalama üstü bir düzeyde takip eden biri olarak şunu çok net söyleyebilirim ki Bursaspor bugüne kadar belki de onlarca futbolcunun hakkını vermemiştir, kariyerlerini iyi yönetemediği ve etkilediği çok topçu olmuştur. Bunun gibi bir sürü örnek varken kırılması gereken bunca topçu varken 16-17 yaşında vitrine çıkartıp 18'inde Avrupa'ya zıplamasına basamak olduğun dünkü çocuk ben Bursaspor'a kırgınım diyemez. Ali madem kırgındı geçen sene kendisine uzatılan mikrofonlara "Yalçın Hoca benim için büyük şans, Seleznov'dan çok şey öğreniyorum gelişiyorum" diyen kimdi?

Üstüne bir de dün Akman ailesi tarafından gelen açıklamalar pişkinliğin ucu bucağı olmadığını bir kez daha gösterdi bize. Baba Akman oğlunun asgari ücret ile oynadığını söyleyip değer görmedi demiş. Çocuğu bir senedir gelen iyileştirme tekliflerini reddetmiş, serbest kalma maddesini kendi belirleyeceği sözleşmeye dahi imza atmamış buna rağmen Bursaspor geçen sezon 25 maç 600 dakika süre vermiş, bu sezon patlamasına ne yazık ki basamak olmuş ama sorsan asgari ücretle çalışan kürek mahkumu sanki oğlu.

Amca Akman'a gelince orada işler daha da trajikomik. Ayhan Efendi devletin televizyonunda yorumcu adı altında diğer yandaşlarını arkasına alıp aklınca Bursaspor'a ayar vererek kadro dışı kararını sorgulamaya kalkıyor. Savunma cümlesi de "Ali için sezon başı teklifler geldi Bursaspor değerlendirmedi. Bursaspor Ali ile iki sene önce oturup anlaşacaktı" vs. Amca bey Ali zaten 2.5 sene önce profesyonel sözleşme imzaladı bu kulüp ile ve diğer arkadaşları gibi geçen sene veya bu sene yeni sözleşmeye imza atabilirdi. Yani kendi çapınızda aile içinde inanacağız bahaneleri devlet televizyonunu kullanarak milyonlara anlatmanız sizi haklı çıkartmayacak. Sizi asıl tutuşturan Ali'nin önümüzdeki dört ayı boş geçerek Frankfurt'a hazır gitmeyecek olması. Neymiş Bursaspor'un Ali'ye ihtiyacı varmış. Hayal aleminizde size iyi uçuşlar. Sattığı takım arkadaşları onun boşluğunu fazlasıyla doldurur sizlik bir durum yok bu saatten sonra burada. 1 Haziran'da ki uçuş biletinizi beklemeye devam edin, o tarihe kadar Ali Bursaspor'un sözleşmeli ve kadro dışı futbolcusu olarak kalacak.

Bir tavsiye de TRT eğer tarafsız ve ilkeli bir yayın anlayışına sahip ise bir futbolcunun Milli Takım kampında nasıl transfer imzası attığının üstüne gitsin. Bursaspor'un sözleşmeli futbolcusu üzerindeki tasarrufunu sorgulamaya kalkmasın.

Bursaspor BAL'da da oynasa Şampiyonlar Ligi'nde de oynasa karakter sorunu olan 18'lik çocukların oyuncağı olan bir takım olmayacak. Bunu hesap edememenin verdiği şok hali geçince Messi, Ronaldo videoları izleyerek Frankfurt kariyerine hazırlanmaya devam edebilirsiniz.

manavgat escort