Bu adam çılgının teki!...

Titi yok, Agu yok, Aziz yok fakat kalede dev gibi bir Harun Tekin olunca Bursaspor, Göztepe önünde yenilmezliğini sürdürdü
 

Son bölümü büyük bir heyecana sahne olan maçta pozisyonlar bulan ancak yararlamayan yeşil beyazlılar, kalesinde gördüğü tehlikeleri de 1 numarasıyla savuşturunca üst üste 2. beraberliğini aldı.
​

Paul Le Guen çılgın bir hoca.

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, Aziz’in kanadını Sinan Bakış’a teslim etmek tam bir çılgınlıktı.

Rakip gelme sinyalleri verdiği anda Badu’yu 72’de kenara çekip, orta alanı sadece Jorquera ve Batalla’ya teslim etmekte bir çılgınlıktı.

İşte bu yüzden seviyorum bu adamı.

Klasik, yerinde sayan teknik adamlara resmen meydan okuyor, ‘ben buyum’diyor. 

O eksikmiş, bu eksikmiş demiyor, yakıyor gemileri kazanmayı düşünüyor.

Emanuel Badu’yu oyundan alması buna en güzel örnektir diye düşünüyorum.

TAMER TUNA KORKMUŞ

Maç bir gitti, bir geldi.

Şu puana Allah bereket versin denilmeli.

Tamer Tuna, bu kadar eksiği olmasına rağmen Bursaspor’dan korkmuş.

İki tane 6 numara Selçuk ve Rotman’ı aynı anda sahaya sürerek ve 69 dakika oyunda  tutarak bunu gösterdi.

Onun bu anlayışı dahi, Bursaspor’un 1 yıl içersinde nasıl bir değişim gösterdiğinin işaretidir.

Sinan Bakış’a nasıl kızayım.

Onun hakkındaki fikirlerim değişmez fakat şu maç için yerden yere vuramam.

Manava ‘git arkadaş elektrikçilik’ yap dersen ancak bu kadarını yapar.

HANGİSİ DAHA ALTERNATİFLİ?

Dzon Delarge’den beklediğim katkıyı göremedim. Çok daha aktif, hırslı ve takım arkadaşlarına ayak uydurması gerekirdi.

Kembo’yu toparlanmış gördüm. Böyle devam etsin sıkıntı yok.

Tanju Kayhan çalım yemekten herhalde futbolcu olduğuna lanet etmiştir diye düşünüyorum.

Hoca tek değişiklik yaptı. Bu incelenmesi gereken bir şey.  Bursaspor ve Göztepe’nin 21 kişilik kadrolarına bir bakın.

Hangisi daha alternatifli?

Maçın adamı Harun Tekin için fazla bir şey yazmayacağım.

5 milyon Euro’ya satmak gibi bir düşünceniz varsa tarih sizi affetmez sayın Başkan.

Harun’u zamanında Güngören’de görüp, beğenen ve transferi için ısrarcı olan kaleci antrenörü Öztürk Tanrıbilir’e de buradan teşekkür ediyorum.

Soruyla başlayalım;

Titi, Aziz ve Agu oynasaydı acaba Bursaspor, Göztepe’yi yenebilir miydi?

Faty, Sinan ve Badu’dan daha iyi perfomans gösterecekleri kesin de, sonuç yine 0-0’mı olurdu, orasını bilemem...

Ama şu bir gerçek; Harun’un kurtarışları olmasaydı eğer, Bursaspor, Göztepe’den fark yer, rakibine de karşılık veremezdi... İyi pas yapıp, baskı kurar gibi oynasa da, 90 dakika aklımızda kalan tek atağı, ilkyarının sonunda Badu’nun direkten dönen şutuydu...

Oysa ki, Göztepe’nin, Jahovic ve Gouffran’la (3) bulduğu, Badu’nunkinden daha net fırsatlar vardı...

O nedenle, bir puana kimse sesini çıkarmasın...

Yalnız, Harun’a alıştık da, Kembo çok fena bir oyuncu... Neler yaptı öyle, Göztepe’nin sağ kanadındakilere... Bacak arası mı ararsın, vücut mu ararsın her türlü çalımı attı... Hele hele, topa vurur gibi yapıp, karşısındakini yere indirişleri harikaydı...

DEKOR MUAMELESİ YAPIYOR!

Gelelim;  Paul Le Guen’in, yanına oturttuğu 10 kişiden sadece birine (Delarge) görev vermesine...

Muhammed, Furkan, Kubilay ve Rüştü’yü ayrı tutuyorum; diğerlerine “Sizden bir beklentim yok” diyor açık açık, anlamıyor musunuz? Dekor muamelesi yapıyor...

En büyük hatası da bu zaten Paul Le Guen’in, bunlardan dekor bile olmayacağını bilmiyor...

PİŞMANLIK DUYDUNUZ MU?

Ayrıca, Gouffran’ı yeni izledim, maçtan sonra da Tahsin Tam hocamı arayıp sordum bu oyuncuyu; “Newcastle United’den transfer ettik... Biraz eksikleri vardı ama toparlanıyor daha iyi olacak”dedi. Maliyeti, 800 bin Euro...

Hadi Gouffran yeni...

Peki, Castro’yu izlerken acaba bizimkilerin, içi hiç mi sızlamadı, pişmanlık duymadı?

Sezon başında ayaklarına kadar gelen bu Castro yerine (1 milyon Euro alıyor Göztepe’den) , 2 milyon Euro’ya Badu’yu kiraladılar...

Size sorayım bari; Badu mu, Castro mu?

CAN MI DAYANIR?

Bir başka gariplik de; Aziz Behich’in oynamayışı... Adam, önce Türkiye’den 3 aktarmayla Honduras’a (30 saat), ardından Honduras’dan iki atarmayla (20 saat) Avustralya’ya, sonra da Avustralya’dan iki aktarma (20 saat) Türkiye’ye...

Can mı dayanır buna... Resmen havada yaşamış... Benim itirazım; TFF’ye başvuru yapılıp, kabul edilmeyince ortalığı ayağa kaldırmayan Bursaspor yönetimine... “Ağlamayan çocuğa emzik verilmez” demiş atalarımız, sizin ne ağladığınız, ne de güldüğünüz duyuluyor... Varsa, yoksa herşeyiniz para...

Bakın Altınordu’ya sizi solladı haberiniz olsun... Tek mektupla, TFF yönetimini ayağına getiriyor, siz bir maçın gününü değiştiremiyorsunuz...

Bursaspor karşılaşmaya moralsiz başladı…

Sadece takım değil taraftar, medyada herkes kadroyu görünce rahat kazanabileceğimizi düşündüğümüz maçın zor olacağını anladık.

Açık konuşayım; ben Bursaspor’un kadrolar açıklanana kadar rahat kazanacağını düşünüyordum.

Aziz Eraltay’ı görmeyince gardım düştü.

Zaten Agu sakat, Titi cezalı bir de buna Aziz’in hastalanması bizi büyük sıkıntıya soktu.

Bursaspor gibi bir takımda Emre Taşdemir, Onur Atasayar, Rüştü Hanlı ve Yusuf Erdoğan gibi 4 sol bek var ve bizde o bölgede Sinan Bakış 11 sahaya çıkıyorsa 50 kere düşünmek lazım.

Sakatlıklara bir şekilde çare bulmak gerekiyor. Bir takımda bu kadar sakat varda ortada büyük sorun var demektir.

Yazık günah verilen paralara..

İlkyarı çok kötü oynadık. Neredeyse rakip kaleye taksiyle gidecekpozisyondaydık. 45. dakikada Badu’nun topu üst direkten dönmese atıp yatacağımız bir maç olacaktı.

Rakip Göztepe Bursaspor’u hiç zorlamadı.

İkinci yarıda gol için yüklensek de bunda başarılı olamadık.

Son dakikalarda Batalla’nın kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyon maçın kırılma anıydı diyeceğim ama birde kaybetme ihtimalimiz vardı.

İşte orada Harun Tekin ön plana çıktı ve Bursaspor’u ipten aldı.

Maçın kahramanı ilkyarıda ve son dakikalarda çıkardığı yüze yüzlük pozisyonlarla kalecimiz Harun Tekin’di…

Bursaspor gerçekten çok büyük bir kaleciye sahip…

Kişilik, karakter ve çalışkanlıkla yeşil beyazlıların son yıllardaki en profesyonel futbolcusu…

İyi de Bursasporlu.

Bence Başkan Ali Ay’ın “Harun Tekin’i 5 milyon Euro getirene veririm” sözünü bir kere değil bin kere düşünmesi lazım…

Veya Başkan Ali Ay kusura bakmasın ama bence bu konularda suskunluğunu korursa daha çok kazanırız..

Takımın en formda ismi olan Harun Tekin için bu cümleleri kurmaması lazım.

Ligde Bursaspor’un haricinde her takım kaleci sıkıntısı çekiyor ve bizim başkan rakamı 5 milyon Euro olarak çıtayı aşağı çekiyor.

Niye 15 değil de 5 milyon başkanım.

Sorun bakalım Galatasaray Muslera için kaç para istiyor.

Bazen susmak lazım başkanım…

Dün Timsah Arena’da Bursaspor’un Göztepe ile oynadığı maç sırasında acı bir haberle sarsıldık...

Türk spor tarihimizin efsanelerinden, Olimpiyat ve dünya şampiyonu eski milli haltercimiz, Naim Süleymanoğlu’nun tedavi gördüğü hastanede vefat haberi geldi. Ülkemize halteri sevdiren, dünyaları kaldırıp bizleri sevinç gözyaşlarına boğan Cep Herkülü’ne Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanın cennet olsun.

Maça dönecek olursak;

Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur sözünü boşa dememişler...

Milli maç arası bu kez Bursaspor’a gerçekten yaramadı.

Titi’nin cezalı oluşu yetmezmiş gibi Agu milli takımda sakatlandı, yetmezmiş gibi Rusya 2018 vizesi alan Aziz Behich de Avustralya’dan hasta döndü.

Göztepe arada yaralarını sarmışken, Bursaspor’un 3 önemli kayıp vererekdünkü 90 dakikaya çıkması Paul Le Guen’in tüm planlarını alt üst etti. Elinde genç Rüştü dışında sol ayaklı oyuncu kalmayan Fransız çalıştırıcı, üçlü savunmadan vaçgeçmeyip Ertuğrul ve Ekong’un yanına Faty’yi, Badu’nun yanına Jorquera’yı monte edip, sol kanadı da Sinan’a teslim ederek herkesi şaşırttı.

Bursaspor, 45+1’de Stancu’nun alda at dediği, Badu’nun altı pastan topu üst direğe nişanladığı pozisyon dışında sevenlerini heyecanlandıramadı.

Buna karşın Harun Tekin yaptığı kurtarışlarla “Bugün yine iş bana düştü” diyerek takımını ayakta tutmak için yoğun çaba sarf etti.

İkinci yarıda taraftar desteğiyle biraz daha hareketlenen yeşil beyazlılar, Stancu, Jorquera ve Batalla ile Göztepe kalesini yoklasa da Beto’yu bir türlü aşamadı.

Bu devrede de Gouffan ile iki kez burun buruna gelmesine rağmen gol şansı tanımayan Harun alkışın en büyüğünü hak etti.

Titi’nin yokluğunda pimi çekilmiş el bombası gibi gezinen Faty kalede önemli tehlikeler yaşanmasında başrol oynayan isim oldu. Batalla ve Badu’nun final paslarındaki hataları hep konuk ekibe yaradı. Kurtarıcı olarak sahaya sürülen Delarge da kendisinden beklenen katkıyı sağlayamadı. Sinan Bakış hücumda takımın en çok şut çeken oyuncusu olmasına karşın topları tribüne göndererek taraftardan tepki aldı.

Paul Le Guen’in kulübeden oyuna girip skora katkı verecek Delarge dışında oyuncu bulamaması ve tek değişişiklikle yetinmek zorunda kalması hayli düşündürücü. Devre arasında ve sezon sonunda Bursaspor üzerindeki bu hantal yükten mutlaka kurtulmalı.

Dün asıl maç sahada değil tribündeydi aslında. Bursaspor ve Göztepe taraftarları yaptıkları müthiş tezahüratlarla sıradışı bir ambians oluşturdular. Ebedi dostluğun sonsuza dek sürmesi dileğiyle.