Bursa Hakimiyet yazarlarının maç sonu değerlendirmeleri.
Haber Giriş Tarihi: 23.04.2016 14:42
Haber Güncellenme Tarihi: 23.04.2016 14:42
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursasporum.com
Bu takıma müdahale şart…
Hiç uzatmayalım, kestirmeden gidelim…Hani ödemeleri bir gün gecikince kulübe ihtarname gönderiyor ya Bursasporlu yabancılar… Bu da bazıları için açık bir ihtarnamedir… Başta Balazs Dzsudzsak… Macar futbolu geçmişte dünyada iz bırakmış, Ferenc Puskas ekol olmuş… Ondan sonra da bayrağı bizim Dzsudzsak almış… İşte o bayrağı Macaristan’da nerede aldıysa mümkünse oraya gitsin… Neredeyse Süper Lig’in en çok kazananı olacaksın… Takıma katkın olmayacak, kaçak dövüşerek, ayağını topa koymayarak bir de zarar vereceksin… Macaristan’a gitmiyorsa mümkünse Dany Vakıfköy’de tek başına çalışmasın o da ona eşlik etsin… Ruhsuz yazdık, rezalet yazdık, artık Bursaspor’un kötü futboluna yazacak kelime bulamaz hale geldik… Ligin ilkyarısında methiyeler düzdüğümüz, kendi isteğiyle sözleşmesine 7,5 milyon Euro’ya serbest kalır maddesi ekleten Tomas Necid’in durumu nedir? Bir forvet kaleye yüzünü hiç mi dönemez? Durumu o kadar vahim bir halde ki bedelsiz bıraksan talibi olmayacak… Jorquera’yı gördükten sonra ise insan Furkan Soyalp’in durumuna üzülmez mi? Jorquera’dan kötü mü oynar Furkan? Ya da kötü oynasa ne olacak? Peki Hamza Hocam, size ne oldu? Geldiğiniz ilk günlerdeki pozitif oynatmaya çalıştığınız futbol nerede? Takımın bu haline bir çözüm bulamazsanız bu sizin de kariyerinize zarar verecek… Galatasaray’daki kupalarla dolu başarılı geçmişiniz adı üstünde geçmişte kaldı… Böyle giderse tarih Bursaspor’daki başarısızlığınızı da yazacak… Ve Sayın Başkan Ali Ay… Bu takıma müdahale şart… Hem de sizin tarafınızdan…
Süha Gürsoy
------------------------
Bu bitikliğin sorumlusu kim?
2 tarafı da yanık ızgara balık gibi. Nerden yersen ye, tat rezalet. Geçen haftanın kulübesi bu defa sahada. Yine sonuç sıfır. Ne sahadakilerde hayır var ne de kulübede. Yani takım kökten bitik vaziyette. Kim bunun sorumlusu? Stat müdürü Varol Çorapçıgil değil herhalde. Hamza Hamzaoğlu. Bir takım bu kadar komple erken tatile girer mi? Kayserispor sahasında 5 maçtır kazanamamış. Şimdi kazanıyor. Furkan Lig'de 29 maçtır gol atamamış. Şimdi atıyor. Kayserispor sezon başından beri rakip sahada böylesine dans edememiş. Şimdi artistik patinaj yapıyor. Evet, kim bunun sorumlusu? Sahadakiler ve teknik adamlar. Geçen hafta kulübe için "Tarihi rezalet" dememiş miydik? Hamza Hoca, öyle de cılk, böyle de cılk. Bari koy gençleri, ne yaparlarsa yapsınlar"onları kazanmanın zamanı" der geçeriz. Erken tatil için haftalardır sinyal veren Bursaspor dün tam anlamı ile mayosunu, güneş kremini ve şemsiyesini de koydu bavuluna. Kayserinin gençleri Olcan ve Sinan, Cem Can ile Furkan, daha baştan darmadağın ettiler savunmayı ve olmayan orta sahayı. Hele Bursaspor savunmasının solu sanki felç. Sonra bekle ki, toparlanırsın. Geçmiş ola. Timsah tatile çıkarken, Lig'in dibindeki 3'lüye "Elveda" şarkısını çaldırmayı da ihmal etmedi doğrusu.
Mustafa Tunçakın
---------------------
Aidiyet duygusu yok!
Hep deniyor; “Futbolcular sezon sonunda satılacak o yüzden oynatılıyor, oynamayan futbolcuyu satamazsınız” diye… İyi de böyle oynayan bir futbolcu topluluğunun satılması imkansız… Bu oyuncu topluluğunu pamuklar içerisinde saklayıp, sezon sonunda satışa çıkaracaksın ki; bir önceki yılın performansları kulüplerin akıllarında kalsın… Tamam, sezon başından bu yana olan sorun belli; “Futbolcuların iş disiplini yok, sahada da karakterli bir futbol yok.” E peki Hamza Hamzaoğlu? Abdurrahim Albayrak ile Konya’da yemekte bir araya gelmesi üzerine, ‘Ne yapacağız bütün ilişkimizi mi keseceğiz?’ demişti… Hayır Sayın Hamzaoğlu, sadece işinize saygı göstereceksiniz… Pazartesi takım izinli, salı günü siz Konya’da, çarşamba antrenman, perşembe ter idmanı, cuma maç… Eğer maçınız cuma günüyse ve takıma izin verdiyseniz kusura bakmayın ama işinizi ciddiye alıp o ödül törenine gitmeyeceksiniz… 1,5 idmanla maça çıkarsanız, etik anlamda büyük bir sıkıntı var demektir… Gelelim maça… Bu kadroyla çıkmak için zaten antrenmana da çıkmaya gerek yok… Söz konusu play station olsaydı zaten bu kadroyla çıkılırdı, önemli olan o oyuncuların sezon başından bu yana takım olamaması ve karakter sergileyememesi… Tabii bu durum sizin için önemliyse… Sözü uzatmaya esasında gerek yok… Açıkçası bu maçta bile Furkan ve Kubilay’ı yedek kulübesinde tutacaksanız, diğer gençleri de kadroya almayacaksanız benim umudum bitti… 65 dakika bekleyip Jem ve Bekir hamlesini söylemeye bile gerek yok! Sezon başından bu yana karakter eksikliği bulunan bir takım varsa, kulübe ve renklere bağlı olan oyuncuların seçilmesi gerekir ki; o da altyapıda mevcut… Tabii bu seçimi yapmak için ilk önce takımın liderinin aidiyet duygusu olması gerekir…
Tolgay Ataokay
-------------------------
Kaybetmeye devam
Ligde tutunma adına Kayserispor için hayati bir maç. Çok iyi hazırlanmışlar. Maçın başlama düdüğü ile birlikte ilkyarı oyunun tamamında futbol adına takımları lehine her şeyi yaptılar. Sinan Bakış, Furkan Özçal, Cem Can, Deniz Türüç ve Oğulcan Çağlayan, hem çok koştular hem de rakibin top yapmasına müsaade etmediler. Hücum bölgesinde o kadar çok tehlikeli pozisyon buldular ki, bir ara üst sıralarda hedefi olan, UEFA için mücadele eden bir takım görüntüsü verdiler. Goller de haklı olarak Kayserispor’dan geldi. Sinan Bakış Oğulcan'ın pasını çok iyi değerlendirdi. Furkan Özçal da Cem Can'ın getirdiği topu çok iyi vuruşla ağlara gönderdi... Uzatma dakikalarının sonunda Kaptan Serdar Aziz kafayla çok şık bir gol attı... İkinci yarıya da Bursaspor çok iyi başladı ama devam ettiremedi. Daha doğrusu Kayserispor müsaade etmedi... Stoch ve Dzsudzsak'la uzaktan atılan şutları izledik ama nafile. Kaleciye antrenman verdiler. Maçın galibi Kayserispor, bileğinin hakkıyla oyunda gösterdikleri performansın sonucunu almış oldu... Hamza Hamzaoğlu’ndan beklenen bir tek şey vardı. Kadroda genç oyunculara yer vermesi. Ama o onu da yapmadı. Kubilay’ı da göstermelik sonradan oyuna aldığını düşünüyorum... Aslında iddia kalmamış. Fırsat bu fırsat. Kimsenin bir şey dediği yok. Koy gençleri hem Bursa kazansın hem Türkiye kazansın...
Adem Vural
-------------------------------
Zamanı değil!..
Süper Lig’de altyapısı en iyi olan kulüp Bursaspor’dur. Milli takımın bütün yaş gruplarında onlarca oyuncusu vardır. Maalesef bu oyuncuların A takıma geçişleri hep sancılı olur. Şansı olan Bursaspor’da kalır, olmayan bir şekilde başka takımlarda karşımıza çıkar. Bu kadar müthiş bir potansiyele sahip genç oyuncuların, Yeşil Beyazlı formayı giymelerinde en büyük engel ise yıllardır klasik hale gelen söz ‘zamanı değil’ olmuştur. Elin oğlu İngiltere’de, Almanya’da 17-18 yaşındaki yetenekli gençlere forma verirken aptal, biz ise akıllıyız. İşte dün, Bursaspor orijinli Oğulcan diye biri çıktı karşımıza. O da aynı sebeple bu camiadan uzaklaşmıştı. Bu anlayış ve zihniyetten vazgeçmezsek bu ne ilk örnek olacak, ne de son. Dün Kayseri’de, hiçbir iddiamızın olmadığı oyunda bile gençlere şans veremedik. Bir de anlamadığım şey şu. Kulübün politikası olur kabul, ama teknik adamın politikası olmaz. Umarım yeni sezonu planlarken Ali Ay ve yönetimi buna dikkat eder. Gelelim maça. Kayseri’ye hayat verdik. Bursaspor’u geçerken motivasyonları maksimum düzeyde olan Sarı Kırmızılı takımda, kaleci Ali Hamaada, Sinan Bakış, Oğulcan, Furkan ve Deniz öne çıkan oyuncular oldu. Bursaspor ise Necid’in yokları oynadığı maçın ilk 45 dakikasında, futbolcularının kaybolduğu oyuna Serdar Aziz’in attığı golle tutundu. İkinci devre birbirlerine yaklaşarak yardımlaşan Yeşil Beyazlılar oyuna ortak oldular belki ama skora ortak olamadılar.
Erkan Öncel
--------------------------
Gençlerine inanan kazandı
İyi ki ara transfer yapmışız. İyi ki üzerindeki formanın anlamını, ağırlığını bilen, sayısı az da olsa, çoğunluğu yerli oyunculara sahibiz. İyi ki sezon içerisinde şans ibresinin yanımızda olduğu maçlar oynadık. Ligde kalmayı garantiledik. Kayseri maçı bir kez daha gösterdi ki sezon başı takımın geleceğini karartma pahasına savurganca para döküp alınan oyuncu topluluğu ile ısrarın sonu hüsran. Bu oyunculardan bütün Bursa ümidi kesti. Bir tek Hamza Hoca hariç. Akhisar yenilgisi sonrası Bursasporlularda ‘Yeter artık. Gençler ne zaman?’ sesi yükselirken, düşme potasındaki Kayseri Teknik Direktörü Hakan Kutlu kendi gençlerine inandı. Vakıfköy’den yetişen 96 doğumlu Oğulcan ortaladı, 94’lü Sinan golü attı. Aziz Behich ile yardıma gelmeyen Stoch uyumsuzluğu aynı bölgeden ikinci rakip golüne de seyirci kaldı. Neden Furkan değil de Jorquera tercih edilir? Neden Kubilay’a 10 dakika şans verilir? Üst düzey liglerde 98 doğumlu oyuncular çatır çatır oynarken biz Küçük Emrah misali kaç yaşına kadar, oyunculara genç diyeceğiz? Bu oyuncuları nasıl kazanacağız? Altyapıyı nasıl motive edeceğiz? Alacağı 1 gün geciktiğinde kulübe ihtar çekip, avukatını yollayanları oynatarak mı? Tek derdi Benjamin Franklin olanlarla mı?
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Bu takıma müdahale şart…
Bursa Hakimiyet yazarlarının maç sonu değerlendirmeleri.
Bu takıma müdahale şart…
Hiç uzatmayalım, kestirmeden gidelim…Hani ödemeleri bir gün gecikince kulübe ihtarname gönderiyor ya Bursasporlu yabancılar…
Bu da bazıları için açık bir ihtarnamedir…
Başta Balazs Dzsudzsak…
Macar futbolu geçmişte dünyada iz bırakmış, Ferenc Puskas ekol olmuş…
Ondan sonra da bayrağı bizim Dzsudzsak almış…
İşte o bayrağı Macaristan’da nerede aldıysa mümkünse oraya gitsin…
Neredeyse Süper Lig’in en çok kazananı olacaksın…
Takıma katkın olmayacak, kaçak dövüşerek, ayağını topa koymayarak bir de zarar vereceksin…
Macaristan’a gitmiyorsa mümkünse Dany Vakıfköy’de tek başına çalışmasın o da ona eşlik etsin…
Ruhsuz yazdık, rezalet yazdık, artık Bursaspor’un kötü futboluna yazacak kelime bulamaz hale geldik…
Ligin ilkyarısında methiyeler düzdüğümüz, kendi isteğiyle sözleşmesine 7,5 milyon Euro’ya serbest kalır maddesi ekleten Tomas Necid’in durumu nedir?
Bir forvet kaleye yüzünü hiç mi dönemez?
Durumu o kadar vahim bir halde ki bedelsiz bıraksan talibi olmayacak…
Jorquera’yı gördükten sonra ise insan Furkan Soyalp’in durumuna üzülmez mi?
Jorquera’dan kötü mü oynar Furkan?
Ya da kötü oynasa ne olacak?
Peki Hamza Hocam, size ne oldu?
Geldiğiniz ilk günlerdeki pozitif oynatmaya çalıştığınız futbol nerede?
Takımın bu haline bir çözüm bulamazsanız bu sizin de kariyerinize zarar verecek…
Galatasaray’daki kupalarla dolu başarılı geçmişiniz adı üstünde geçmişte kaldı…
Böyle giderse tarih Bursaspor’daki başarısızlığınızı da yazacak…
Ve Sayın Başkan Ali Ay…
Bu takıma müdahale şart…
Hem de sizin tarafınızdan…
Süha Gürsoy
------------------------
Bu bitikliğin sorumlusu kim?
2 tarafı da yanık ızgara balık gibi.
Nerden yersen ye, tat rezalet.
Geçen haftanın kulübesi bu defa sahada.
Yine sonuç sıfır.
Ne sahadakilerde hayır var ne de kulübede.
Yani takım kökten bitik vaziyette.
Kim bunun sorumlusu?
Stat müdürü Varol Çorapçıgil değil herhalde.
Hamza Hamzaoğlu.
Bir takım bu kadar komple erken tatile girer mi?
Kayserispor sahasında 5 maçtır kazanamamış.
Şimdi kazanıyor.
Furkan Lig'de 29 maçtır gol atamamış.
Şimdi atıyor.
Kayserispor sezon başından beri rakip sahada böylesine dans edememiş.
Şimdi artistik patinaj yapıyor.
Evet, kim bunun sorumlusu?
Sahadakiler ve teknik adamlar.
Geçen hafta kulübe için "Tarihi rezalet" dememiş miydik?
Hamza Hoca, öyle de cılk, böyle de cılk.
Bari koy gençleri, ne yaparlarsa yapsınlar"onları kazanmanın zamanı" der geçeriz.
Erken tatil için haftalardır sinyal veren Bursaspor dün tam anlamı ile mayosunu, güneş kremini ve şemsiyesini de koydu bavuluna.
Kayserinin gençleri Olcan ve Sinan, Cem Can ile Furkan, daha baştan darmadağın ettiler savunmayı ve olmayan orta sahayı.
Hele Bursaspor savunmasının solu sanki felç.
Sonra bekle ki, toparlanırsın.
Geçmiş ola.
Timsah tatile çıkarken, Lig'in dibindeki 3'lüye "Elveda" şarkısını çaldırmayı da ihmal etmedi doğrusu.
Mustafa Tunçakın
---------------------
Aidiyet duygusu yok!
Hep deniyor; “Futbolcular sezon sonunda satılacak o yüzden oynatılıyor, oynamayan futbolcuyu satamazsınız” diye…
İyi de böyle oynayan bir futbolcu topluluğunun satılması imkansız…
Bu oyuncu topluluğunu pamuklar içerisinde saklayıp, sezon sonunda satışa çıkaracaksın ki; bir önceki yılın performansları kulüplerin akıllarında kalsın…
Tamam, sezon başından bu yana olan sorun belli; “Futbolcuların iş disiplini yok, sahada da karakterli bir futbol yok.”
E peki Hamza Hamzaoğlu?
Abdurrahim Albayrak ile Konya’da yemekte bir araya gelmesi üzerine, ‘Ne yapacağız bütün ilişkimizi mi keseceğiz?’ demişti…
Hayır Sayın Hamzaoğlu, sadece işinize saygı göstereceksiniz…
Pazartesi takım izinli, salı günü siz Konya’da, çarşamba antrenman, perşembe ter idmanı, cuma maç…
Eğer maçınız cuma günüyse ve takıma izin verdiyseniz kusura bakmayın ama işinizi ciddiye alıp o ödül törenine gitmeyeceksiniz…
1,5 idmanla maça çıkarsanız, etik anlamda büyük bir sıkıntı var demektir…
Gelelim maça…
Bu kadroyla çıkmak için zaten antrenmana da çıkmaya gerek yok…
Söz konusu play station olsaydı zaten bu kadroyla çıkılırdı, önemli olan o oyuncuların sezon başından bu yana takım olamaması ve karakter sergileyememesi…
Tabii bu durum sizin için önemliyse…
Sözü uzatmaya esasında gerek yok…
Açıkçası bu maçta bile Furkan ve Kubilay’ı yedek kulübesinde tutacaksanız, diğer gençleri de kadroya almayacaksanız benim umudum bitti…
65 dakika bekleyip Jem ve Bekir hamlesini söylemeye bile gerek yok!
Sezon başından bu yana karakter eksikliği bulunan bir takım varsa, kulübe ve renklere bağlı olan oyuncuların seçilmesi gerekir ki; o da altyapıda mevcut…
Tabii bu seçimi yapmak için ilk önce takımın liderinin aidiyet duygusu olması gerekir…
Tolgay Ataokay
-------------------------
Kaybetmeye devam
Ligde tutunma adına Kayserispor için hayati bir maç.
Çok iyi hazırlanmışlar.
Maçın başlama düdüğü ile birlikte ilkyarı oyunun tamamında futbol adına takımları lehine her şeyi yaptılar.
Sinan Bakış, Furkan Özçal, Cem Can, Deniz Türüç ve Oğulcan Çağlayan, hem çok koştular hem de rakibin top yapmasına müsaade etmediler.
Hücum bölgesinde o kadar çok tehlikeli pozisyon buldular ki, bir ara üst sıralarda hedefi olan, UEFA için mücadele eden bir takım görüntüsü verdiler.
Goller de haklı olarak Kayserispor’dan geldi. Sinan Bakış Oğulcan'ın pasını çok iyi değerlendirdi. Furkan Özçal da Cem Can'ın getirdiği topu çok iyi vuruşla ağlara gönderdi...
Uzatma dakikalarının sonunda Kaptan Serdar Aziz kafayla çok şık bir gol attı...
İkinci yarıya da Bursaspor çok iyi başladı ama devam ettiremedi. Daha doğrusu Kayserispor müsaade etmedi...
Stoch ve Dzsudzsak'la uzaktan atılan şutları izledik ama nafile. Kaleciye antrenman verdiler.
Maçın galibi Kayserispor, bileğinin hakkıyla oyunda gösterdikleri performansın sonucunu almış oldu...
Hamza Hamzaoğlu’ndan beklenen bir tek şey vardı. Kadroda genç oyunculara yer vermesi. Ama o onu da yapmadı. Kubilay’ı da göstermelik sonradan oyuna aldığını düşünüyorum...
Aslında iddia kalmamış. Fırsat bu fırsat.
Kimsenin bir şey dediği yok.
Koy gençleri hem Bursa kazansın hem Türkiye kazansın...
Adem Vural
-------------------------------
Zamanı değil!..
Süper Lig’de altyapısı en iyi olan kulüp Bursaspor’dur. Milli takımın bütün yaş gruplarında onlarca oyuncusu vardır. Maalesef bu oyuncuların A takıma geçişleri hep sancılı olur. Şansı olan Bursaspor’da kalır, olmayan bir şekilde başka takımlarda karşımıza çıkar. Bu kadar müthiş bir potansiyele sahip genç oyuncuların, Yeşil Beyazlı formayı giymelerinde en büyük engel ise yıllardır klasik hale gelen söz ‘zamanı değil’ olmuştur.
Elin oğlu İngiltere’de, Almanya’da 17-18 yaşındaki yetenekli gençlere forma verirken aptal, biz ise akıllıyız. İşte dün, Bursaspor orijinli Oğulcan diye biri çıktı karşımıza. O da aynı sebeple bu camiadan uzaklaşmıştı. Bu anlayış ve zihniyetten vazgeçmezsek bu ne ilk örnek olacak, ne de son. Dün Kayseri’de, hiçbir iddiamızın olmadığı oyunda bile gençlere şans veremedik. Bir de anlamadığım şey şu. Kulübün politikası olur kabul, ama teknik adamın politikası olmaz. Umarım yeni sezonu planlarken Ali Ay ve yönetimi buna dikkat eder.
Gelelim maça. Kayseri’ye hayat verdik. Bursaspor’u geçerken motivasyonları maksimum düzeyde olan Sarı Kırmızılı takımda, kaleci Ali Hamaada, Sinan Bakış, Oğulcan, Furkan ve Deniz öne çıkan oyuncular oldu. Bursaspor ise Necid’in yokları oynadığı maçın ilk 45 dakikasında, futbolcularının kaybolduğu oyuna Serdar Aziz’in attığı golle tutundu. İkinci devre birbirlerine yaklaşarak yardımlaşan Yeşil Beyazlılar oyuna ortak oldular belki ama skora ortak olamadılar.
Erkan Öncel
--------------------------
Gençlerine inanan kazandı
İyi ki ara transfer yapmışız. İyi ki üzerindeki formanın anlamını, ağırlığını bilen, sayısı az da olsa, çoğunluğu yerli oyunculara sahibiz. İyi ki sezon içerisinde şans ibresinin yanımızda olduğu maçlar oynadık. Ligde kalmayı garantiledik.
Kayseri maçı bir kez daha gösterdi ki sezon başı takımın geleceğini karartma pahasına savurganca para döküp alınan oyuncu topluluğu ile ısrarın sonu hüsran. Bu oyunculardan bütün Bursa ümidi kesti. Bir tek Hamza Hoca hariç. Akhisar yenilgisi sonrası Bursasporlularda ‘Yeter artık. Gençler ne zaman?’ sesi yükselirken, düşme potasındaki Kayseri Teknik Direktörü Hakan Kutlu kendi gençlerine inandı. Vakıfköy’den yetişen 96 doğumlu Oğulcan ortaladı, 94’lü Sinan golü attı. Aziz Behich ile yardıma gelmeyen Stoch uyumsuzluğu aynı bölgeden ikinci rakip golüne de seyirci kaldı.
Neden Furkan değil de Jorquera tercih edilir? Neden Kubilay’a 10 dakika şans verilir? Üst düzey liglerde 98 doğumlu oyuncular çatır çatır oynarken biz Küçük Emrah misali kaç yaşına kadar, oyunculara genç diyeceğiz? Bu oyuncuları nasıl kazanacağız? Altyapıyı nasıl motive edeceğiz? Alacağı 1 gün geciktiğinde kulübe ihtar çekip, avukatını yollayanları oynatarak mı? Tek derdi Benjamin Franklin olanlarla mı?
Levet Batur
En Çok Okunan Haberler