Bursadabugün.com yazarı Yaman Kaya'nın köşe yazısı.
Haber Giriş Tarihi: 07.09.2016 10:39
Haber Güncellenme Tarihi: 07.09.2016 10:39
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursasporum.com
Hamza Hamzaoğlu'nun yerli futbolcu seviciliği Galatasaray'da görev yaparken dillerden düşmüyordu. Bilhassa bazı isimlerle özel bir ilişkisi vardı. Hatta onlar için yönetime rest bile çekmekten çekinmedi.
Nihayetinde de İstanbul'dan gönderildi. Vedasının perde arkasında bir paralel temizliğinin yattığı da iddia edilmişti. Sosyal medyada kulis bilgileri paylaşan fenomen hesaplarda, Hamzaoğlu'nun Hakan Şükür'le bağlantısı dile getiriliyor, FETÖ ile ilişkili olabileceği de öne sürülüyor. Türkiye böylesine hassas bir dönemden geçerken, bu ithamlar şüphesiz ki aklını kurcalıyordur. Henüz 20 yaşındayken attığı gollerle adından söz ettirirken Galatasaray'dan gönderilen "Papen" lakaplı Mustafa Kocabey, Sabah Gazetesi'nde yayınlanan röportajında bakın ne demişti, hatırlatalım:
"Sporda bu yapının (FETÖ) etkisi var mıdır, varsa nasıl işliyor? Sadece Şükür'ün etrafındaki isimlere bakın, bunu rahatlıkla çözebilirsiniz. Ben Yozgatspor'daydım orada takım arkadaşım vardı aynı zamanda kaptanımız Cihat Arslan. O mesela çok önemserdi, sürekli sohbetlere katılırdı. Sürekli bizi o yönlendirirdi. Sohbetin olacağı günleri haber verirdi mesela. O dönem bize sürekli Allah, kitap konuşurlardı, böyle olacağını tahmin edemedik. Hakan Şükür özellikle futbolu bırakıp milletvekili olduktan sonra takımlara antrenör gönderme yetkisine sahipti... Benim anlayamadığım olayların başında yer alır. Bu yapı kimi, nereye gönderdi? Hamza Hamzaoğlu'nu önce Eyüp'e, ardından da Akhisar'a göndermiştir. Asıl komik olan Hamzaoğlu'nun bıraktığı takımları Cihat Arslan'ın devralmasıdır... Diğer kulüplerde dolaşan bir başka isim de Uğur Tütüneker'dir. Uğur abi de bu çarkın içerisindeydi. Şu an neresinde bilmiyorum. Şükür'e yakın olanların hepsi dikkat ederseniz kulüp buldu. Türkiye'deyken göreve getirilen çoğu hocayı araştırırsak en sonunda Şükür çıkar. FETÖ Terör Örgütü'ne bağlı olanlar kulüp buluyor zaten. Onlar futbolcu transferi yapabiliyor. Onların menajerleri transfer yapıyor."
Bir de ortaya çıkan gayri meşru ilişkisi ve çocuğu var. Gizli olarak sürdürdüğü Denizli'de başlayan yasak aşk macerası tüm detaylarıyla kamuoyuna yansıdı. Bu durum da onu bir hayli germiş olmalı. Kolay değil tabii ki... Saygın, efendi bireylikten gayri meşru ilişki ve FETÖ ile anılmaya geçiş... Belli ki tüm bunlar zihnini oldukça yoruyor. En büyük zararı da kentin ortak değeri Bursaspor görüyor. Zira takımda işler iyi gitmiyor! Oyuncu tercihleri yanlış. Teknik direktör olarak her zaman doğru ilk 11'i sahaya süremeyebilirsiniz. Ancak takımın kötü performansına rağmen eliniz kolunuz bağlıymış gibi her şeyi seyrediyorsanız ortada ciddi bir problem var demektir. Mücadeleyi okuyamıyor...
Bursaspor gibi taraftarı maçı her an yaşayan bir takımın hocası olduğunu da unutuyor. Tribünle-futbolcu karşı karşıya geliyor ister istemez, çünkü ortada hoca yok! Tek yaptığı iş maçtan sonra giderim diye gözdağı vermek! Sanki kalmasını isteyen var! En büyük suçsa Başkan Ali Ay'da... Bu işin yürüyemeyeceği apaçık ortadayken sezona Hamza Hoca ile başladı. Üstelik bu hatasını sürdürmeye devam ediyor. Kendi kredisini tüketiyor, farkında mı acaba?
Yoksa Hamza Hoca ile yolları ayırmasına engel olan biri mi var?
Okyanus ötesini sevenleri korumasıyla bilinen o zat Bursaspor'un içişlerine karışmaya devam mı ediyor yoksa?
Var mı açıklayacak yürek Sayın Ay?
Tertemiz şampiyon" olan bu takıma ismi yakışmayan kim varsa derhal görevinden uzaklaştırılmalıdır. Bu zorunluluğu yerine getirmeyenler, hesap zamanı geldiğinde hiç üzülmesinler. Bedeli öderler...
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"Bursaspor'da temizlik şart!"
Bursadabugün.com yazarı Yaman Kaya'nın köşe yazısı.
Hamza Hamzaoğlu'nun yerli futbolcu seviciliği Galatasaray'da görev yaparken dillerden düşmüyordu. Bilhassa bazı isimlerle özel bir ilişkisi vardı. Hatta onlar için yönetime rest bile çekmekten çekinmedi.
Nihayetinde de İstanbul'dan gönderildi. Vedasının perde arkasında bir paralel temizliğinin yattığı da iddia edilmişti. Sosyal medyada kulis bilgileri paylaşan fenomen hesaplarda, Hamzaoğlu'nun Hakan Şükür'le bağlantısı dile getiriliyor, FETÖ ile ilişkili olabileceği de öne sürülüyor. Türkiye böylesine hassas bir dönemden geçerken, bu ithamlar şüphesiz ki aklını kurcalıyordur. Henüz 20 yaşındayken attığı gollerle adından söz ettirirken Galatasaray'dan gönderilen "Papen" lakaplı Mustafa Kocabey, Sabah Gazetesi'nde yayınlanan röportajında bakın ne demişti, hatırlatalım:
"Sporda bu yapının (FETÖ) etkisi var mıdır, varsa nasıl işliyor? Sadece Şükür'ün etrafındaki isimlere bakın, bunu rahatlıkla çözebilirsiniz. Ben Yozgatspor'daydım orada takım arkadaşım vardı aynı zamanda kaptanımız Cihat Arslan. O mesela çok önemserdi, sürekli sohbetlere katılırdı. Sürekli bizi o yönlendirirdi. Sohbetin olacağı günleri haber verirdi mesela. O dönem bize sürekli Allah, kitap konuşurlardı, böyle olacağını tahmin edemedik. Hakan Şükür özellikle futbolu bırakıp milletvekili olduktan sonra takımlara antrenör gönderme yetkisine sahipti... Benim anlayamadığım olayların başında yer alır. Bu yapı kimi, nereye gönderdi? Hamza Hamzaoğlu'nu önce Eyüp'e, ardından da Akhisar'a göndermiştir. Asıl komik olan Hamzaoğlu'nun bıraktığı takımları Cihat Arslan'ın devralmasıdır... Diğer kulüplerde dolaşan bir başka isim de Uğur Tütüneker'dir. Uğur abi de bu çarkın içerisindeydi. Şu an neresinde bilmiyorum. Şükür'e yakın olanların hepsi dikkat ederseniz kulüp buldu. Türkiye'deyken göreve getirilen çoğu hocayı araştırırsak en sonunda Şükür çıkar. FETÖ Terör Örgütü'ne bağlı olanlar kulüp buluyor zaten. Onlar futbolcu transferi yapabiliyor. Onların menajerleri transfer yapıyor."
Bir de ortaya çıkan gayri meşru ilişkisi ve çocuğu var. Gizli olarak sürdürdüğü Denizli'de başlayan yasak aşk macerası tüm detaylarıyla kamuoyuna yansıdı. Bu durum da onu bir hayli germiş olmalı. Kolay değil tabii ki... Saygın, efendi bireylikten gayri meşru ilişki ve FETÖ ile anılmaya geçiş... Belli ki tüm bunlar zihnini oldukça yoruyor. En büyük zararı da kentin ortak değeri Bursaspor görüyor. Zira takımda işler iyi gitmiyor! Oyuncu tercihleri yanlış. Teknik direktör olarak her zaman doğru ilk 11'i sahaya süremeyebilirsiniz. Ancak takımın kötü performansına rağmen eliniz kolunuz bağlıymış gibi her şeyi seyrediyorsanız ortada ciddi bir problem var demektir. Mücadeleyi okuyamıyor...
Bursaspor gibi taraftarı maçı her an yaşayan bir takımın hocası olduğunu da unutuyor. Tribünle-futbolcu karşı karşıya geliyor ister istemez, çünkü ortada hoca yok! Tek yaptığı iş maçtan sonra giderim diye gözdağı vermek! Sanki kalmasını isteyen var! En büyük suçsa Başkan Ali Ay'da... Bu işin yürüyemeyeceği apaçık ortadayken sezona Hamza Hoca ile başladı. Üstelik bu hatasını sürdürmeye devam ediyor. Kendi kredisini tüketiyor, farkında mı acaba?
Yoksa Hamza Hoca ile yolları ayırmasına engel olan biri mi var?
Okyanus ötesini sevenleri korumasıyla bilinen o zat Bursaspor'un içişlerine karışmaya devam mı ediyor yoksa?
Var mı açıklayacak yürek Sayın Ay?
Tertemiz şampiyon" olan bu takıma ismi yakışmayan kim varsa derhal görevinden uzaklaştırılmalıdır. Bu zorunluluğu yerine getirmeyenler, hesap zamanı geldiğinde hiç üzülmesinler. Bedeli öderler...
Kaynak: bursadabugün.com
En Çok Okunan Haberler