Karabük'te alınan 1 puana sevinenler mi fazladır sizce, 2 puanının uçtuğuna üzülenler mi?
Sergilenen mücadeleye, kaleci Harun ve Sivok'suz savunmanın cansiperane oyununu alkışlıyorum. Peki, hücumdaki etkisizliğe ve top ezme hastalığına ne demeli? Altın yedek Jorquera, Faty'nin yokluğunda 8 numarada başlayınca, ben; "ani ataklar yerken savunmada sıkıntı yaşarız, hücumda ise daha etkili oluruz" diye düşünmüştüm. Ancak tam tersi oldu! Allah'tan Karabük forvetleri çok beceriksizdiler ve 5-6 metreden topu ağlara yollayamadılar da, olası bir hüsrandan kurtulduk! Hücumdaki bu kabızlığı görünce, "1 puan çok iyi" diyorum. Son 3 haftadır gol yemeyen ve yenilmeyen Bursaspor, Karabük'te de gol yemedi ama, bu kez gol atamayınca, 1 puana razı oldu.
TARAFTAR YİNE HARİKAYDI
Son kupa ve lig maçlarında 2 gol ve 1 asist üreten Kubilay Kanatsızkuş'u forvette başlatan Bursaspor, kanatlarda da Deniz Yılmaz ve Del Valle'yi kullandı. Karabük'te 700'e yakın Bursaspor taraftarı, Timsah’a büyük destek verirken, evsahibi ekipte, sadece 2 bin dolayında Karabük taraftarının olduğunu görmek futbol adına düşündürücüydü! İlk devrede, Merter ve İsmail Konuk, yerinde müdahaleler ile 2 mutlak golü önlediler. Ancak yeşil-beyazlı savunma, defans derinliğini kaybettiği her pozisyonda kalesinde büyük tehlikeler yaşadı!
KULÜBEDEN KATKI GELMEDİ
Karabük, 46'da gol krallığında 6 golle lider olan A.Traore hamlesini yaptı. 64'te Kubilay'ın yerine Bilal'in girmesiyle taşların yeri değişti. Deniz forvete, Del Valle sağa, Batalla sol kanada geçerken, orta sahada Merter'in önünde Jorquera ve Bilal oynadı. Ancak Batalla'nın Bilal yüzünden 19 dakika da olsa sol çizgide hapsedilmesine akıl sır erdiremiyorum. Deplasmanda kurtarıcı gibi oyuna giren Bilal'le birlikte, Hamzaoğlu'nun 3 kreatif krampon Jorquera ve Batalla'yı 19 dakika birlikte oynatması büyük bir cesaret örneğiydi.
AMAN DİKKAT!
Umarım, Batalla bu sola kaydırmalar nedeniyle yine "Daum sendromu" yaşamaz! Zira solda oynarken basın tribününden biraz sıkıntılı görünüyordu! Senin elinde 10 numara bir efsane varken, Bilal'i oyuna sokunca sola kaydırmanın ne anlamı var ki? Zira Bursaspor'da iyi giden düzeni bozmaya hiç gerek yok! Bizden uyarması! Bu arada Hamzaoğlu, 3. oyuncu değiştirme hakkını kullanmadı ve John, Erdem, Sinan ve Ertuğrul kulübede kaldı. HARUN 371'E ÇIKARDI! Kaleci Harun ise, yine nefis kurtarışlara imza attı ve gol yememe dakikasını 4 maçta 371'e çıkardı. Milli kaleci, 6. haftada G.Antep'teki maçın 79. dakikasından beri kalesini gole kapattı. Aman nazar değmesin! Son dakikalarda hücumda Deniz ve Bilal bomboşken topları ezince, Timsah galibiyeti getirecek golü bir türlü bulamadı. Karabük ligde ilk beraberliğini alırken, Bursaspor bu sezon deplasmandaki ilk beraberliğini elde etti ve Galatasaray'ı 2 puan geçip, 3. basamağa çıkma fırsatını kaçırdı! Umarım Timsah, ileride Avrupa yolunda bu 2 puanı aramaz!
Serkan Yetişmişoğlu
****
Enteresan!
Her iki takımında kazanabileceği bir mücadele vardı sahada. Deplasmanda olan Bursaspor kazanamayınca kaybetmeyerek önemli bir puanla dönmeyi başardı.
Karabük’te hızlı oynayan ve iyi mücadele eden ve kazanmayı hedefleyen iki takım vardı sahada.
Bursaspor önde Kubilay kanatlarda da Del Valle ve Deniz ile rakibinin üzerine gitme kurgusundaydı.
Ama kanatlar yine pek verimli başlayamadı maça.
Otuzuncu dakikadan sonra Deniz ve Venezüellalı yer değiştirse de sonuç pek farklı olmadı. Del Valle’nin belli bir kapasitesi var. En formda olduğu maçlarda bile üretkenlik anlamında çok ileri gidemez. Karabükte’ki gibi formsuz olduğu günlerde ise hiç çekilmiyor. Benim kendisinden çok büyük beklentilerim yok açıkçası. 90 dakika içinde süreklilik hatta her maç aynı performansı bu oyuncudan beklemeyelim boşu boşuna.
Deniz ise kanatta olmuyor. O bölgede eziliyor. Ceza alanı içinde vücudunu iyi kullanan bir isim ama kanatlarda etkisizleşiyor. Onun için o bölgede ısrarın anlamı yok.
Kubilay’a gelince bu maçtaki çalışkanlığını beğendim; ancak asli görevi olan üretkenlik anlamında yetersiz kaldı. Tecrübe eksiği ön plandaydı.
Savunmanın göbeğindeki İsmail ve Şamil rakibin önünü iyi kapattılar. Zaman zaman dönemeyen beklerin kademesine de iyi girdiler. Özellikle İsmail ilk haftalardaki hatalarından da sıyrıldı. İyi toplar kesti.
Gittikçe artan performansı ile alkışı hak ediyor.
Merter de tecrübesi ve yerinde müdahaleleri ile rakibi iyi karşıladı ayağına gelen topları da güzel kullandı.
Bu bölgede güven veren bir görüntüsü var.
PABLO NEDEN MUTSUZ ?
Orta sahanın iki sanatçısı Jorquera ve Pablo markajın etkisinin yanı sıra kanat ve forvet arkadaşlarının doğru koşular yapamaması ve topla buluştuklarında da final hareketlerindeki başarısızlıkları nedeniyle çok fazla verimli olamadılar.
Bu noktada özellikle Batalla pek mutlu görünmüyordu. Bir ara şortunu sinirle aşağıya doğru öyle bir çekti ki isyanı iyice belli oldu. Hamza Hoca’nın Onun sol tarafa çekmesinin ardından orta sahada iyice düştü.
Tamam saha içi varyasyonlar olur; ama Pablo gibi takımın beyni ve yıldızlarını kalıplara koyamazsınız.
Bu konuya Hoca dikkat etmeli. Eski bir futbolcu olarak futbolcu psikilojisinden iyi anlar sonuçta.
Aziz hatasız oynarken, Serdar ise ağır bir oyuncu oluşunun sıkıntılarını yaşıyor ve yaşatıyor.
Hamza Hoca’nın oyuna sonradan enjekte ettiği Bilal Kısa ise kendisi ile ilgili eleştirileri boşa çıkarmak adına pek çabalamıyor belli ki! Ayağındaki topu arkadan gelen adamlara sürekli kaptırıyor. Profesyonel futbolcu bu tarz hatalar yapmaz.
Futbolcu performanslarına ele aldığımızda belki hepsinde değil; ama enteresan bir durum yaşanıyor şöyle ki;
Sezon başı ümit veren isimler son haftalarda form düşüklüğü yaşarken transferi gereksiz bulunanlar ve eleştiri oklarının hedefindeki isimler performanslarıyla olumlu işler yapıyor.
Futbol enteresan bir oyun gerçekten
Özetle 700’ü Bursasporlu üç bin kadar seyircinin sayılarından çok daha fazla ses çıkardığı ve enerjilerini sahaya yansıttığı karşılaşmada her iki takımda bu enerjiye mücadele ve oyun hızı anlamında karşılık verdi sadece gol eksikti. Bu şartlarda Bursaspor adına deplasmanda kazanılan bir puan iyidir.
Tarık Çapçı
****
Hamza Hamzaoğlu ile kanatlarda delirmeceler
Kurban bayramında sosyal medya da yayınlanan bir selfie aklımdan gitmiyor. Abi arka plana almış büyük başını, önde de kendi başı, selfie'nin ismi de şu; Boğamla delirmeceler...
Yüksek dozda eleştiri içereceği için baştan doğru gördüğümü yazayım. Ricardo Faty'nin yokluğunda orta saha kurgusunu Jorquera ile planlamak doğruydu. Geçen hafta Konyaspor maçında ki olumlu futbolu, deplasmanda Karabükspor karşısında da tekrarlama isteği ve önce durdurmak yerine önce gol düşünmek de doğruydu. Bunu Jorquera 11'de iken planlamak da doğruydu. Ama bu kadar...
Çıkan 11'e baktığımızda yine Deniz'in kanatlardan birine mecburi hizmete görevlendirildiğini gördük. Deniz geçen senenin 2. yarısından beri bizimle. İlk geldiğinde de Necid santrafor oynadığı için kanatta forma bulabildi. Ne zaman gerçek mevkiisine geçti, O zaman iyi futbolcu dedirttirdi. Saymadım ama parçalı bulutlu en az 10 maç kanat oynadı. Tek bir kere bile iyi oynamadı. Keza bir çok kez kanatta denenen Kubilay'da orada yokları oynuyor. Bu maçların tamamında da takımın başında Hamza Hoca vardı. Biraz analiz şart...
Joshua John'un ortaya koyduğu eksik performansın Hoca'yı bu arayışa ittiğinin farkındayım. Ancak Hollandalı ne kadar kötü olursa olsun santraforların kanat performansından kötü değil... Düşünce Kubilay geçen hafta gol attı diye ona yer açmak, Deniz'i de bir şekilde oynatmaksa eğer, bu aşırı duygusalca bir yaklaşım.
Aynı duygusallığı sanırım Bilal Kısa değişikliğinde gözlemledik. İçerde değil de nedense deplasmanlar da dakika vererek arayı ısıtmaya çalışma çabasıysa eğer o değişiklik; camiaya azıcık ayıp oldu...
Hatta sadece ayıp olmakla kalmadı uçan 2 puanın da sebebi oldu. Batalla, Jorquera ve Bilal Kısa 3'ü aynı anda sahadaysa, içlerinden birini laf olsun diye orada tutuyorsun demektir. Çünkü bu 3 oyuncu da forvet arkasıdır. Yan mevkii olarak 8'i de oynadıklarını kabul edelim, Üçüncü adam mecburen bambaşka bir mevkiiye gönderilecektir. Komiktir, tayin bu adamların en yeteneklisine çıktı. Batalla Osmanlıspor maçında olduğu gibi yine sol kanada gönderildi. Maçın kırılma anı da bu değişiklik oldu...
Önce Deniz, sonra Batalla en sonda Sercan kanatlarda hüsran yaşattı. Hamza Hoca ile kanatlarda delirmeceler oldu...
Adı geçti diye devam edeyim. Bence Sercan'ı devre arası kiralık verelim. Biraz daha pişsin:) Ham çünkü... Hep ham...
Bütün bu kulübe hatalarının yanında takım da kazanma isteğinde de bir düşüş gözlemledim. Defans oyuncuları ve ön libero zaten koşa kovalaya vura kıra maç oynadıkları için onların bu coşkusu hep var. Batalla zaten doğal motivasyonu. Ancak kalanlar da o ışık Karabük'te yoktu. Bu hepsinden daha tehlike bir şey. Umarım sadece bu haftalıktır. Çünkü bu oyuncu rotasyonunun kazanma isteği dışında ön plana çıkaracağı bir kalitesi yok...
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"Daum sendromu" olmasın!
Bursa.com yazarlarından Karabükspor değerlendirmeleri.
Karabük'te alınan 1 puana sevinenler mi fazladır sizce, 2 puanının uçtuğuna üzülenler mi?
Sergilenen mücadeleye, kaleci Harun ve Sivok'suz savunmanın cansiperane oyununu alkışlıyorum.
Peki, hücumdaki etkisizliğe ve top ezme hastalığına ne demeli?
Altın yedek Jorquera, Faty'nin yokluğunda 8 numarada başlayınca, ben; "ani ataklar yerken savunmada sıkıntı yaşarız, hücumda ise daha etkili oluruz" diye düşünmüştüm.
Ancak tam tersi oldu!
Allah'tan Karabük forvetleri çok beceriksizdiler ve 5-6 metreden topu ağlara yollayamadılar da, olası bir hüsrandan kurtulduk!
Hücumdaki bu kabızlığı görünce, "1 puan çok iyi" diyorum.
Son 3 haftadır gol yemeyen ve yenilmeyen Bursaspor, Karabük'te de gol yemedi ama, bu kez gol atamayınca, 1 puana razı oldu.
TARAFTAR YİNE HARİKAYDI
Son kupa ve lig maçlarında 2 gol ve 1 asist üreten Kubilay Kanatsızkuş'u forvette başlatan Bursaspor, kanatlarda da Deniz Yılmaz ve Del Valle'yi kullandı.
Karabük'te 700'e yakın Bursaspor taraftarı, Timsah’a büyük destek verirken, evsahibi ekipte, sadece 2 bin dolayında Karabük taraftarının olduğunu görmek futbol adına düşündürücüydü!
İlk devrede, Merter ve İsmail Konuk, yerinde müdahaleler ile 2 mutlak golü önlediler.
Ancak yeşil-beyazlı savunma, defans derinliğini kaybettiği her pozisyonda kalesinde büyük tehlikeler yaşadı!
KULÜBEDEN KATKI GELMEDİ
Karabük, 46'da gol krallığında 6 golle lider olan A.Traore hamlesini yaptı.
64'te Kubilay'ın yerine Bilal'in girmesiyle taşların yeri değişti. Deniz forvete, Del Valle sağa, Batalla sol kanada geçerken, orta sahada Merter'in önünde Jorquera ve Bilal oynadı.
Ancak Batalla'nın Bilal yüzünden 19 dakika da olsa sol çizgide hapsedilmesine akıl sır erdiremiyorum.
Deplasmanda kurtarıcı gibi oyuna giren Bilal'le birlikte, Hamzaoğlu'nun 3 kreatif krampon Jorquera ve Batalla'yı 19 dakika birlikte oynatması büyük bir cesaret örneğiydi.
AMAN DİKKAT!
Umarım, Batalla bu sola kaydırmalar nedeniyle yine "Daum sendromu" yaşamaz!
Zira solda oynarken basın tribününden biraz sıkıntılı görünüyordu!
Senin elinde 10 numara bir efsane varken, Bilal'i oyuna sokunca sola kaydırmanın ne anlamı var ki?
Zira Bursaspor'da iyi giden düzeni bozmaya hiç gerek yok!
Bizden uyarması!
Bu arada Hamzaoğlu, 3. oyuncu değiştirme hakkını kullanmadı ve John, Erdem, Sinan ve Ertuğrul kulübede kaldı.
HARUN 371'E ÇIKARDI!
Kaleci Harun ise, yine nefis kurtarışlara imza attı ve gol yememe dakikasını 4 maçta 371'e çıkardı.
Milli kaleci, 6. haftada G.Antep'teki maçın 79. dakikasından beri kalesini gole kapattı.
Aman nazar değmesin!
Son dakikalarda hücumda Deniz ve Bilal bomboşken topları ezince, Timsah galibiyeti getirecek golü bir türlü bulamadı.
Karabük ligde ilk beraberliğini alırken, Bursaspor bu sezon deplasmandaki ilk beraberliğini elde etti ve Galatasaray'ı 2 puan geçip, 3. basamağa çıkma fırsatını kaçırdı!
Umarım Timsah, ileride Avrupa yolunda bu 2 puanı aramaz!
Serkan Yetişmişoğlu
****
Enteresan!
Her iki takımında kazanabileceği bir mücadele vardı sahada. Deplasmanda olan Bursaspor kazanamayınca kaybetmeyerek önemli bir puanla dönmeyi başardı.
Karabük’te hızlı oynayan ve iyi mücadele eden ve kazanmayı hedefleyen iki takım vardı sahada.
Bursaspor önde Kubilay kanatlarda da Del Valle ve Deniz ile rakibinin üzerine gitme kurgusundaydı.
Ama kanatlar yine pek verimli başlayamadı maça.
Otuzuncu dakikadan sonra Deniz ve Venezüellalı yer değiştirse de sonuç pek farklı olmadı. Del Valle’nin belli bir kapasitesi var. En formda olduğu maçlarda bile üretkenlik anlamında çok ileri gidemez. Karabükte’ki gibi formsuz olduğu günlerde ise hiç çekilmiyor. Benim kendisinden çok büyük beklentilerim yok açıkçası. 90 dakika içinde süreklilik hatta her maç aynı performansı bu oyuncudan beklemeyelim boşu boşuna.
Deniz ise kanatta olmuyor. O bölgede eziliyor. Ceza alanı içinde vücudunu iyi kullanan bir isim ama kanatlarda etkisizleşiyor. Onun için o bölgede ısrarın anlamı yok.
Kubilay’a gelince bu maçtaki çalışkanlığını beğendim; ancak asli görevi olan üretkenlik anlamında yetersiz kaldı. Tecrübe eksiği ön plandaydı.
Savunmanın göbeğindeki İsmail ve Şamil rakibin önünü iyi kapattılar. Zaman zaman dönemeyen beklerin kademesine de iyi girdiler. Özellikle İsmail ilk haftalardaki hatalarından da sıyrıldı. İyi toplar kesti.
Gittikçe artan performansı ile alkışı hak ediyor.
Merter de tecrübesi ve yerinde müdahaleleri ile rakibi iyi karşıladı ayağına gelen topları da güzel kullandı.
Bu bölgede güven veren bir görüntüsü var.
PABLO NEDEN MUTSUZ ?
Orta sahanın iki sanatçısı Jorquera ve Pablo markajın etkisinin yanı sıra kanat ve forvet arkadaşlarının doğru koşular yapamaması ve topla buluştuklarında da final hareketlerindeki başarısızlıkları nedeniyle çok fazla verimli olamadılar.
Bu noktada özellikle Batalla pek mutlu görünmüyordu. Bir ara şortunu sinirle aşağıya doğru öyle bir çekti ki isyanı iyice belli oldu. Hamza Hoca’nın Onun sol tarafa çekmesinin ardından orta sahada iyice düştü.
Tamam saha içi varyasyonlar olur; ama Pablo gibi takımın beyni ve yıldızlarını kalıplara koyamazsınız.
Bu konuya Hoca dikkat etmeli. Eski bir futbolcu olarak futbolcu psikilojisinden iyi anlar sonuçta.
Aziz hatasız oynarken, Serdar ise ağır bir oyuncu oluşunun sıkıntılarını yaşıyor ve yaşatıyor.
Hamza Hoca’nın oyuna sonradan enjekte ettiği Bilal Kısa ise kendisi ile ilgili eleştirileri boşa çıkarmak adına pek çabalamıyor belli ki! Ayağındaki topu arkadan gelen adamlara sürekli kaptırıyor. Profesyonel futbolcu bu tarz hatalar yapmaz.
Futbolcu performanslarına ele aldığımızda belki hepsinde değil; ama enteresan bir durum yaşanıyor şöyle ki;
Sezon başı ümit veren isimler son haftalarda form düşüklüğü yaşarken transferi gereksiz bulunanlar ve eleştiri oklarının hedefindeki isimler performanslarıyla olumlu işler yapıyor.
Futbol enteresan bir oyun gerçekten
Özetle 700’ü Bursasporlu üç bin kadar seyircinin sayılarından çok daha fazla ses çıkardığı ve enerjilerini sahaya yansıttığı karşılaşmada her iki takımda bu enerjiye mücadele ve oyun hızı anlamında karşılık verdi sadece gol eksikti. Bu şartlarda Bursaspor adına deplasmanda kazanılan bir puan iyidir.
Tarık Çapçı
****
Hamza Hamzaoğlu ile kanatlarda delirmeceler
Kurban bayramında sosyal medya da yayınlanan bir selfie aklımdan gitmiyor. Abi arka plana almış büyük başını, önde de kendi başı, selfie'nin ismi de şu; Boğamla delirmeceler...
Yüksek dozda eleştiri içereceği için baştan doğru gördüğümü yazayım. Ricardo Faty'nin yokluğunda orta saha kurgusunu Jorquera ile planlamak doğruydu. Geçen hafta Konyaspor maçında ki olumlu futbolu, deplasmanda Karabükspor karşısında da tekrarlama isteği ve önce durdurmak yerine önce gol düşünmek de doğruydu. Bunu Jorquera 11'de iken planlamak da doğruydu. Ama bu kadar...
Çıkan 11'e baktığımızda yine Deniz'in kanatlardan birine mecburi hizmete görevlendirildiğini gördük. Deniz geçen senenin 2. yarısından beri bizimle. İlk geldiğinde de Necid santrafor oynadığı için kanatta forma bulabildi. Ne zaman gerçek mevkiisine geçti, O zaman iyi futbolcu dedirttirdi. Saymadım ama parçalı bulutlu en az 10 maç kanat oynadı. Tek bir kere bile iyi oynamadı. Keza bir çok kez kanatta denenen Kubilay'da orada yokları oynuyor. Bu maçların tamamında da takımın başında Hamza Hoca vardı. Biraz analiz şart...
Joshua John'un ortaya koyduğu eksik performansın Hoca'yı bu arayışa ittiğinin farkındayım. Ancak Hollandalı ne kadar kötü olursa olsun santraforların kanat performansından kötü değil... Düşünce Kubilay geçen hafta gol attı diye ona yer açmak, Deniz'i de bir şekilde oynatmaksa eğer, bu aşırı duygusalca bir yaklaşım.
Aynı duygusallığı sanırım Bilal Kısa değişikliğinde gözlemledik. İçerde değil de nedense deplasmanlar da dakika vererek arayı ısıtmaya çalışma çabasıysa eğer o değişiklik; camiaya azıcık ayıp oldu...
Hatta sadece ayıp olmakla kalmadı uçan 2 puanın da sebebi oldu. Batalla, Jorquera ve Bilal Kısa 3'ü aynı anda sahadaysa, içlerinden birini laf olsun diye orada tutuyorsun demektir. Çünkü bu 3 oyuncu da forvet arkasıdır. Yan mevkii olarak 8'i de oynadıklarını kabul edelim, Üçüncü adam mecburen bambaşka bir mevkiiye gönderilecektir. Komiktir, tayin bu adamların en yeteneklisine çıktı. Batalla Osmanlıspor maçında olduğu gibi yine sol kanada gönderildi. Maçın kırılma anı da bu değişiklik oldu...
Önce Deniz, sonra Batalla en sonda Sercan kanatlarda hüsran yaşattı. Hamza Hoca ile kanatlarda delirmeceler oldu...
Adı geçti diye devam edeyim. Bence Sercan'ı devre arası kiralık verelim. Biraz daha pişsin:) Ham çünkü... Hep ham...
Bütün bu kulübe hatalarının yanında takım da kazanma isteğinde de bir düşüş gözlemledim. Defans oyuncuları ve ön libero zaten koşa kovalaya vura kıra maç oynadıkları için onların bu coşkusu hep var. Batalla zaten doğal motivasyonu. Ancak kalanlar da o ışık Karabük'te yoktu. Bu hepsinden daha tehlike bir şey. Umarım sadece bu haftalıktır. Çünkü bu oyuncu rotasyonunun kazanma isteği dışında ön plana çıkaracağı bir kalitesi yok...
Tarkan Öge
Kaynak: Bursa.com
En Çok Okunan Haberler