Bursa.com spor yazarlarının Kasımpaşa maçı değerlendirmeleri
Haber Giriş Tarihi: 25.09.2016 21:31
Haber Güncellenme Tarihi: 25.09.2016 21:31
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursasporum.com
Pek galibiyet yazısı gibi olmayacak baştan söyleyeyim.
Bursaspor’un şuan içinde bulunduğu tablo tam tersi olsaydı hoca başta olmak üzere, yönetim ve bazı futbolcular eleştiri oklarının hedefi olurdu. Durum böyle olmamasına rağmen endişe ve eleştiriler hepimizde var. Bunun nedeni Bursaspor camiasının sonuç odaklı olmaması. Bu da zaten Bursasporluların farkı.
Lig sonuncusu olan ve muhtemelen de o bölgelerde kalacak bir ekip ile kendi sahanda oynuyorsan daha maçın başında rakibin üzerine kabus gibi çökmelisin ki niyetini belli edesin. Ama gel gelelim bir puana razı bir niyetle gelen Kasımpaşalılar Bursaspor’un bu durumunu görünce niyeti bozup aniden eli maşalı hale geldiler ve Bursaspor kalesine gelmeye başladılar. Maçın ilk yarısında Bursaspor sahada yoktu. Hatta ilk yarı ve ikinci yarının bazı bölümlerinde mahkum dahi oynandı. İşte bu olmaz.
Futbol sonuç oyunudur. Sonuç yoksa şiir gibi oynasan ne olacak görüşünde olmama rağmen futbolun kısırlığından değil, gelen sinyallerin pek iyi olmadığını gördüğümden ben de endişeliyim.
Art arda oynanan mücadele seviyesi yüksek maçlar mental olarak yormuş görünüyor. Son haftaların başarılı isimleri Del Valle ve Joshua John, Aziz Behiç performans düşüklüğü dikkat çekiciydi. Özellikle Del Valle’nin top seviciliği bize birilerini hatırlatıyor ya neyse! Bunların yanı sıra Pablo’da etkili pres altında bunaldı. Kendisine yardım edecek kreatif başka bir isim de sahada olmayınca Tangocu zorlandı.
İlk yarı işler bu kadar kötü gittiği halde neden ikinci yarıya değişik bir kadro ile çıkılmaz?! Yani böyle bir kural mı var! Bu mantığı anlamıyorum, anlatılsa da anlayacağımı sanmıyorum.
Taktik gereği falan da olamaz. Futbolun belli değişmez doğruları vardır bu da onlardan biri. Kendi sahandasın.
Neyse ki değişiklikler geldi de maç Bursaspor’a geldi.
Bu maç Kubilay şansızdı. İstediği topları alamadı; ama Kayseri maçına göre daha çok çalıştı, pres yaptı. Golle buluştuğunda öz güveni de artacak ve performansı daha da yükselecektir.
İsmail’in pozisyonu tekrar izlediğimde kırmızı kartı haksız buldum. Top eline çarpıyor. Penaltı bile verilmeyebilecek bir pozisyon da kırmızı çok ağır oldu.
HARUN BEY
Pablo için yapılan espri Harun Tekin için de geçerli olmaya başladı.
Başarılı kaleci resmen maç kurtarıyor. Birebirdeki geçilmezliği, refleksleri, gözü karalığı, çevikliği ve kurtardığı penaltılar ile Türkiye’deki kaleciler arasında “Harun bey diyeceksiniz” söylemini kesinlikle hak ediyor.
TEKSAS
Taraftar futbolun önemli bir parçası. O yüzden her yazımda değinmeye gayret ederim. Ancak özellikle son iki haftadır söz etmeden geçilecek gibi değiller.
Geçen hafta Maraton sazı eline almıştı. Bu maç ise Teksas… Maça başladıkları gibi 90 dakika omuz omuzaydılar. Rakibe baskı kurdular, takımı desteklediler, şov yaptılar. Maraton başta olmak üzere diğer tribünlerde Teksas’ın bu performansına eşlik edince ortaya muhteşem bir tablo çıktı hepsinin yüreğine sağlık. Galibiyette büyük pay sahibiydiler
Bu ne yaman çelişki?! Hatice'yi sorma, durum Leyla? Netice dersen, durum oh ne âlâ! Skor yazarı olmadığımıza göre, madalyonun iki yüzünü de görmeye çalışalım. Önce iyimser bakalım; 5 maçta 4 galibiyet çok iyi... Sezon başı söyleseler kesinlikle inanmazdım buna... Hele 7 golle 12 puan ballı lokma tatlısı gibi... Hem de ligde şampiyon olan 4 takımı da geçerek... Liderin sadece 1 puan gerisinde... Bunlar güzel şeyler... Camianın motive olması adına da çok olumlu...
ÇÖPE ATMAYA DEVAM...
Peki ya futbol?
Üretkenlik nerede? 5 haftadır ilk devreleri çöpe atan bir takımdan bahsediyoruz. Hamzaoğlu, Fenerbahçe ve Kayseri maçlarının 11'ini; "galip gelen takım bozulmaz" diyerek yine bozmamış! Ancak, 11 gol yemiş, son sıradaki Kasımpaşa önünde iki 6 numara yerine 8 numarada Jorquera ile başlayabilirdi. Zira sadece Batalla ile olmaz her zaman. Bu sefer kanatlar da işlemedi. İki çikolata renkli uçurtmanın ipleri kopuktu! Kubilay ise 3 maçlık krediyi ne yazı ki çok iyi kullanamadı. Üst direkten dönen kafası dışında üretkenliği yoktu. Bursaspor'un oyuna baskılı başlamasını bekledik. Ama sadece bekledik! Çünkü ortada bir şey bulamadık! Koskoca 45 dakikada 2'de 0 şutla karavana atarsan... Rakibine 3 net pozisyon verirsen (Allah'tan Harun kalesinde devleşti)... Konuk takıma dişini gösterip üstünlüğünü kabul ettiremezsen, Nasıl olacak?
TARAFTAR DA OLMASA!
Bu kadar boş geçen devrede oyuncu hiç değiştirmemek de büyük bir vaka!
69'a kadar beklemek zorunda mısın? En az 1 adam değişmeliydi. Zira 61'de Jorquera ve Sercan girince takıma hareket geldi.
DEJAVU YAŞADIK
Jorquera, girdikten sadece 50 saniye sonra golünü attı.
Tıpkı geçen hafta Kayseri maçında oyuna girip 19 dakika sonra Timsah'ı 2-1 öne geçirdiği gibi... Adeta dejavu yaşadık! Şilili krampona tebrikler... İsmail Konuk da 5 dakikada 2 sarıdan atılarak geçen haftayı aynen yaşattı bize... Üstüne bir de penaltı cabası... İsmail, "ben bu takımın stoperi olamam" diyor, anlayın işte!
HARUN VARSA DERDİN YOK
Allah'tan kalede Harun Tekin var.
Milli eldiven, önce Tunay Torun'un penaltısını kurtardı, sonra da dönen topta Koita'nın yakından vuruşunu... Vallahi bravo sana Harun. A Milli Takım'a neden seçildiğini bir kez daha dosta düşmana kanıtladın. Günün adamı oldun. Maça damganı vurdun. Gerçekten de Harun'u tek geçerim. Helal sana 2. Kaptan...
YİNE ÖLÜYÜ DİRİLTTİLER
Maça gelen 20 bin taraftara da be söylesek azdır.
Yine, ölüyü dirilttiler. İkinci yarıda öyle bir gürledi ki Bursaspor taraftarı, takım da tıpkı Kayseri maçında olduğu gibi canlanmak durumunda kaldı. Kasımpaşa'nın doldur-boşaltından ve korku tünelinden zor da olsa çıktık.
DAHA NEREYE KADAR?
Ama gel de tribünlere sor!..
İyi de her zaman kedi kaymak yer mi? Çekirge daha kaç kez sıçrar? Yürekler ağızda maç izleyen, kalesi önünde verdiği pozisyonlar sırasında kanı çekilen bu cefakâr taraftara yazık değil mi? Daha neler kadar kalbimizi koruyacağız? Artık bunun bir hal çaresini bulmak lazım! Yoksa, "5. haftada 2. olmuştuk. Sonra ne hallere düştük" diye hayıflanıp durdururuz, Allah korusun!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fark!
Bursa.com spor yazarlarının Kasımpaşa maçı değerlendirmeleri
Pek galibiyet yazısı gibi olmayacak baştan söyleyeyim.
Bursaspor’un şuan içinde bulunduğu tablo tam tersi olsaydı hoca başta olmak üzere, yönetim ve bazı futbolcular eleştiri oklarının hedefi olurdu. Durum böyle olmamasına rağmen endişe ve eleştiriler hepimizde var. Bunun nedeni Bursaspor camiasının sonuç odaklı olmaması. Bu da zaten Bursasporluların farkı.
Lig sonuncusu olan ve muhtemelen de o bölgelerde kalacak bir ekip ile kendi sahanda oynuyorsan daha maçın başında rakibin üzerine kabus gibi çökmelisin ki niyetini belli edesin. Ama gel gelelim bir puana razı bir niyetle gelen Kasımpaşalılar Bursaspor’un bu durumunu görünce niyeti bozup aniden eli maşalı hale geldiler ve Bursaspor kalesine gelmeye başladılar. Maçın ilk yarısında Bursaspor sahada yoktu. Hatta ilk yarı ve ikinci yarının bazı bölümlerinde mahkum dahi oynandı. İşte bu olmaz.
Futbol sonuç oyunudur. Sonuç yoksa şiir gibi oynasan ne olacak görüşünde olmama rağmen futbolun kısırlığından değil, gelen sinyallerin pek iyi olmadığını gördüğümden ben de endişeliyim.
Art arda oynanan mücadele seviyesi yüksek maçlar mental olarak yormuş görünüyor. Son haftaların başarılı isimleri Del Valle ve Joshua John, Aziz Behiç performans düşüklüğü dikkat çekiciydi. Özellikle Del Valle’nin top seviciliği bize birilerini hatırlatıyor ya neyse! Bunların yanı sıra Pablo’da etkili pres altında bunaldı. Kendisine yardım edecek kreatif başka bir isim de sahada olmayınca Tangocu zorlandı.
İlk yarı işler bu kadar kötü gittiği halde neden ikinci yarıya değişik bir kadro ile çıkılmaz?! Yani böyle bir kural mı var! Bu mantığı anlamıyorum, anlatılsa da anlayacağımı sanmıyorum.
Taktik gereği falan da olamaz. Futbolun belli değişmez doğruları vardır bu da onlardan biri. Kendi sahandasın.
Neyse ki değişiklikler geldi de maç Bursaspor’a geldi.
Bu maç Kubilay şansızdı. İstediği topları alamadı; ama Kayseri maçına göre daha çok çalıştı, pres yaptı.
Golle buluştuğunda öz güveni de artacak ve performansı daha da yükselecektir.
İsmail’in pozisyonu tekrar izlediğimde kırmızı kartı haksız buldum. Top eline çarpıyor. Penaltı bile verilmeyebilecek bir pozisyon da kırmızı çok ağır oldu.
HARUN BEY
Pablo için yapılan espri Harun Tekin için de geçerli olmaya başladı.
Başarılı kaleci resmen maç kurtarıyor. Birebirdeki geçilmezliği, refleksleri, gözü karalığı, çevikliği ve kurtardığı penaltılar ile Türkiye’deki kaleciler arasında “Harun bey diyeceksiniz” söylemini kesinlikle hak ediyor.
TEKSAS
Taraftar futbolun önemli bir parçası. O yüzden her yazımda değinmeye gayret ederim. Ancak özellikle son iki haftadır söz etmeden geçilecek gibi değiller.
Geçen hafta Maraton sazı eline almıştı.
Bu maç ise Teksas…
Maça başladıkları gibi 90 dakika omuz omuzaydılar. Rakibe baskı kurdular, takımı desteklediler, şov yaptılar. Maraton başta olmak üzere diğer tribünlerde Teksas’ın bu performansına eşlik edince ortaya muhteşem bir tablo çıktı hepsinin yüreğine sağlık. Galibiyette büyük pay sahibiydiler
Tarık Çapçı
---
Nasıl oluyor da oluyor?
Bursaspor'da 5 haftanın özeti; Üretkenlik sıfıra yakın, puan 12, klasmanda 2. sırada...
Bu ne yaman çelişki?!
Hatice'yi sorma, durum Leyla?
Netice dersen, durum oh ne âlâ!
Skor yazarı olmadığımıza göre, madalyonun iki yüzünü de görmeye çalışalım.
Önce iyimser bakalım;
5 maçta 4 galibiyet çok iyi...
Sezon başı söyleseler kesinlikle inanmazdım buna...
Hele 7 golle 12 puan ballı lokma tatlısı gibi...
Hem de ligde şampiyon olan 4 takımı da geçerek...
Liderin sadece 1 puan gerisinde...
Bunlar güzel şeyler...
Camianın motive olması adına da çok olumlu...
ÇÖPE ATMAYA DEVAM...
Peki ya futbol?
Üretkenlik nerede?
5 haftadır ilk devreleri çöpe atan bir takımdan bahsediyoruz.
Hamzaoğlu, Fenerbahçe ve Kayseri maçlarının 11'ini; "galip gelen takım bozulmaz" diyerek yine bozmamış!
Ancak, 11 gol yemiş, son sıradaki Kasımpaşa önünde iki 6 numara yerine 8 numarada Jorquera ile başlayabilirdi.
Zira sadece Batalla ile olmaz her zaman.
Bu sefer kanatlar da işlemedi. İki çikolata renkli uçurtmanın ipleri kopuktu!
Kubilay ise 3 maçlık krediyi ne yazı ki çok iyi kullanamadı.
Üst direkten dönen kafası dışında üretkenliği yoktu.
Bursaspor'un oyuna baskılı başlamasını bekledik.
Ama sadece bekledik!
Çünkü ortada bir şey bulamadık!
Koskoca 45 dakikada 2'de 0 şutla karavana atarsan...
Rakibine 3 net pozisyon verirsen (Allah'tan Harun kalesinde devleşti)...
Konuk takıma dişini gösterip üstünlüğünü kabul ettiremezsen, Nasıl olacak?
TARAFTAR DA OLMASA!
Bu kadar boş geçen devrede oyuncu hiç değiştirmemek de büyük bir vaka!
69'a kadar beklemek zorunda mısın?
En az 1 adam değişmeliydi.
Zira 61'de Jorquera ve Sercan girince takıma hareket geldi.
DEJAVU YAŞADIK
Jorquera, girdikten sadece 50 saniye sonra golünü attı.
Tıpkı geçen hafta Kayseri maçında oyuna girip 19 dakika sonra Timsah'ı 2-1 öne geçirdiği gibi...
Adeta dejavu yaşadık!
Şilili krampona tebrikler...
İsmail Konuk da 5 dakikada 2 sarıdan atılarak geçen haftayı aynen yaşattı bize...
Üstüne bir de penaltı cabası...
İsmail, "ben bu takımın stoperi olamam" diyor, anlayın işte!
HARUN VARSA DERDİN YOK
Allah'tan kalede Harun Tekin var.
Milli eldiven, önce Tunay Torun'un penaltısını kurtardı, sonra da dönen topta Koita'nın yakından vuruşunu...
Vallahi bravo sana Harun.
A Milli Takım'a neden seçildiğini bir kez daha dosta düşmana kanıtladın.
Günün adamı oldun.
Maça damganı vurdun.
Gerçekten de Harun'u tek geçerim.
Helal sana 2. Kaptan...
YİNE ÖLÜYÜ DİRİLTTİLER
Maça gelen 20 bin taraftara da be söylesek azdır.
Yine, ölüyü dirilttiler.
İkinci yarıda öyle bir gürledi ki Bursaspor taraftarı, takım da tıpkı Kayseri maçında olduğu gibi canlanmak durumunda kaldı.
Kasımpaşa'nın doldur-boşaltından ve korku tünelinden zor da olsa çıktık.
DAHA NEREYE KADAR?
Ama gel de tribünlere sor!..
İyi de her zaman kedi kaymak yer mi?
Çekirge daha kaç kez sıçrar?
Yürekler ağızda maç izleyen, kalesi önünde verdiği pozisyonlar sırasında kanı çekilen bu cefakâr taraftara yazık değil mi?
Daha neler kadar kalbimizi koruyacağız?
Artık bunun bir hal çaresini bulmak lazım!
Yoksa, "5. haftada 2. olmuştuk. Sonra ne hallere düştük" diye hayıflanıp durdururuz, Allah korusun!
Serkan Yetişmişoğlu
Kaynak: Bursasporum.com
En Çok Okunan Haberler