Olay Medya yazarlarından Sivasspor karşılaşmasının değerlendirmeleri.
Haber Giriş Tarihi: 18.03.2018 03:01
Haber Güncellenme Tarihi: 18.03.2018 03:01
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursasporum.com
Kritik haftalara girdiğimiz şu günlerde iyi futbol zaten beklemiyorduk…
Önemli olan tek şey, Bursaspor adına 3 puandı… O da zor da olsa alındı… Sinirler yine gergindi… Gol 84. dakika gibi çok sancılı bir anda geldi… Çünkü, protesto seslerinin sahaya yansıması kaçınılmazdı… Şu maçta bir kere daha gördük ki, taraftarla yönetim arasında ciddi bir duygusal kopuş var… Başkan öfkeli, taraftarlar öfkeli… Bu kopuş Mayıs ayına kadar önlebilir mi, zor gözüküyor…
Gol dakikasında hava, kaosa çok müsaitti. Stancu’nun golü ve alınan galibiyet, takımın geleceği açısından hayati değerdeydi…
İlk 20 dakika iştahlı olan taraf Bursaspor’du ama sıkıntı yeşil beyazlıların gol atmayı unutmuş olmalarıydı. Aziz, Kembo, Barış ve Grozav kanat akınlarında topu biraz olumlu kulllanabilselerdi maç çok erken kopabilirdi. Sivas’ta çok önemli poizsyonları değerlendiremedi… Zaten Bursaspor yenik duruma düşseydi bu maçı döndürme şansı hiç yoktu.
Le Guen, basın toplantısında “Bana güvenin” diyor. Ama oyuncuların ona, onun da oyunculara ne kadar güveni var tartışılır… Velhasıl, camianın hiçbir yerinde tat, tuz kalmadı. Şu sezon sağ salim bitse de herkes işine baksa…
Cevdet Altınel
****
Hangisi kazanır?
Bursaspor, Sivasspor’u nasıl yendi hala şaşkınım…
Yanlış anlaşılmasın tabii ki seviniyorum ama hemen hemen sıfır pozisyona 3 puan, hakikaten şaşırtıcı değil mi?
Sahada ruhen iflas etmiş bir Bursaspor, kenarda sözü geçmeyen bir teknik heyet, tribünde hocasına, futbolcusuna, yönetime inancı kalmadığını haykıran bir taraftar ile o taraftarla atışan bir başkan görünce siz ne düşünürsünüz ki?
Hatta hatta, o kavganın içinde golün gelmesi de enteresan değil mi?
Çok garip şeyler oluyor doğrudur fakat iş dönüp dolaşıp tabelaya bakmaya gelince; yine de insanın içi biraz rahatlıyor…
Yani, rahatlama derken, kâbus görmemek için…
Yoksa, Antalya kazanmış, Osmanlı kazanmış, sen kaybetsen uykusuz geceler, stresli günler bekliyordu hepimizi…
Neyse; Paul Le Guen yine ucuz yırttı… Bu sezon anlaşılan böyle gidecek…
Fakat, şu ligde kalma işi umarım 1-2 maç sonra garantilenirse değerli hocamızdan rica etsin başkanımız, yerli ve genç oyuncularımız oynasın kalan haftalarda… Ben şimdiden söyleyeyim, yarın öbür gün “Hatırlatmadınız” olmasın… Sow, Badu, Agu gibi kiralıklar ile sözleşmesi biten yabancıların yerine kendi çocuklarımız forma giysin iyi değil mi? İşte Furkan’ı gördünüz… Hiç sırıtmadı aksine kendini parçaladı…
Ayrıca kusura bakmasınlar ama ben şu Bursaspor’u izledikten sonra Milli Takım hocası olsam, hiçbirini Dünya Kupası’na götürmem… Paul Le Guen’in de zorlamasına gerek yok diyorum…
Bu arada, kongre havasına da yavaş yavaş giriliyor… İlk resmi aday kendini gösterdi… Ali Ay’ın da yeni yönetim oluşturmak için ufak ufak temaslar kurduğunu duyoruz…
Şimdi size kritik bir soru;
Genel Kurul’da Ali Ay ile Ahmet Bozdemir yarışsa, hangisi kazanır?
Cevaplarınızı bekliyorum…
Orhan Güney
****
Grozav mı, Yusuf mu?
Krizde sahneye çıkıyor, yaraya merhem oluyor ve Bursaspor’u ipten alarak rahat bir nefes almamıza sağlıyor.
Bogdan Stancu, Kayserispor’un ardından Sivasspor’u da yıktı... Yeşil beyazlılar, alt sıralardaki takımların kazandığı haftayı kayıpsız geçerek puanını 33’e çıkardı ve ‘oh’ çekti.
Rakipler kazanmış, gerginlik tavan yapmışken ve tehlike sinyalleri iyiden iyiye artmışken bu tarz maçları oynamak her zaman zordur.
Böyle bir tabloya rağmen iyi olmamalarına rağmen Bursasporlu futbolcuların isteği yerindeydi.
Ancak şu ayrıntıyı da verelim; Öncesinde Kayserispor, dün de Sivasspor tam istediğimiz gibiydi.
Bulundukları konumun verdiği rahatlık bizim çok ama çok işimize yaradı.
Çünkü daha önce birçok maçını izlediğimiz bu iki takım o performanslarını sahaya yansıtsaydı işimiz çok ama çok zordu.
Böyle iyi kıvamda yakaladığımız rakipler karşısında bile Paul Le Guen bizi yine şaşırtmadı, garip garip işler yapmayı sürdürdü.
FUTBOLA İHANET ETMİŞLER
Grozav nereden çıktı bilmiyorum. Nasıl bir futbolcu hiç anlayamıyorum. Paul Le Guen, ondan ne bekliyor onu hiç kestiremiyorum.
Benim bildiğim Romanya Milli Takımın yıllarca 10 numarası Hagi’ydi.
Hagi’nin o formasını bu Grozav’a verenler hakikaten futbola ihanet etmiş. Sırf bundan dolayı Bursaspor’un bu futbolcuyu transfer etmesine ne diyelim peki?
İstediği kadar istikrarı yakalayamasın, istediği kadar zaman zaman saç baş yoldursun bu kadro içersinde kanatta Yusuf Erdoğan oynar.
Hiç değilse çabası var.
Aziz’le birlikte kanattan yüklendiler, hareket getirdiler.
Bursaspor’un etkili kısımları belliyken bunlarla fazla oynamamak gerekir.
TOPU YERE İNDİRECEKSİN!
Bir de Bursaspor’un havadan oynama isteğini bir türlü anlamıyorum.
Stoperler uzun oynuyor, kanatlardan orta yapılıyor, içeride sadece Stancu ve Batalla var.
Bu şekilde 100 tane pozisyon yakalasan ne yazar?
Her ne kadar bireysel hatalar çok yapsak da topu yere indirmediğimiz sürece bu problemleri yaşamaya devam ederiz.
Bakın Kayserispor maçındaki gole, bakın dünkü gole, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Her türlü olumsuzluğa rağmen bu 3 puan ilacında ötesinde.
Çünkü yaşanacak kayıp da daha zor günler yaşardık.
Hoca maç sonrası ‘Kone, Robinho gibi isimlerle mücadele ettik’ demiş.
Yöneticilere şunu sormak isterim; Bu isimler Bursaspor’a önerildi mi, önerilmedi mi?
Önerildilerse, siz ne cevap verdiniz çok merak ediyorum.
Beytullah Süat
****
Bu stres kalpten götürür
Şampiyonluk yaşamış Bursaspor’un 2 senedir ligde kalma mücadelesi vermesi gerçekten insanın içini acıtıyor...
Koskoca şehrin düştüğü duruma bakın...
Rakiplere dua eder hale geldik...
Deplasmanda puanı zaten unuttuk, evimizdeki maçları bile kazanırken ölüp ölüm diriliyoruz...
Kayserispor maçının ardından dün de Sivasspor’u Bogdan Stancu’nun golüyle yenip soluklandık.
Ikına sıkına da olsa evde kazanmak hayati önem taşıyor.
Aksi sonucu düşünmek bile inanın insanın kalbini zorluyor.
Paul Le Guen ile taraftarın bağı zaten kopmuştu, dün itibariyle yönetim de bu listeye eklendi.
İnsanlara hak vermemek mümkün mü?
Bursaspor’un dünkü oyunuyla Sivas’ı yenmesi mucizeye eş değer oldu.
İlk 30 dakikada yeşil beyazlı takımı tartan ardından net fırsatlar yakalayan Sivas’ın kaçırdıkları tribünlerin de şalterini attırdı.
Maç öncesi futbolcuları tribüne çağırıp, “Vur, kır parçala bu maçı kazan” diye bağıran taraftar her dakika tezahüratlarıyla oyunun içine girip takımı diri tutmaya çalıştı. Bostock’u kızağa çekme inadından vazgeçen Paul Le Guen’in kanatta görevlendirdiği Grozav’ın etkisizliği, ardından 75’te Batalla-Furkan değişikliği gerilimi iyice tırmandırdı. Tepkilerden Başkan Ali Ay ve yönetim de nasibini alırken, 84’te Kembo, Aziz, Stancu üçlüsüyle gelen hayata dönüş golüne rağmen “istifa” sözcüğü daha gür şekilde haykırılmasından herkes gereken dersi çıkaracaktır.
Her zaman saldıran, rakibini boğan, pozisyonlar üreten, goller atan bir Bursaspor hayal eden taraftarın en büyük beklentisi takımın sezonu ligde kalmış bir şekilde tamamlaması.
“Bizleri aleme rezil ettiniz” tezahüratı da bunun en büyük göstergesi oldu.
Tribünde taraftarın, saha içinde futbolcuların ölüp ölüm dirildiği oyunun son bölümünde Aziz ile Yusuf’un birer şutunun direkte patlaması maçın diğer ayrıntıları oldu.
33 puana ulaşmak Bursaspor’un korkulu rüya görmemesi açısından önemliydi. Yine taraftar desteğiybe içerideki Kasımpaşa ve Konya maçlarıyla Karabük deplasmanından çıkarılacak galibiyetle 40 puan barajı aşılır düşüncesindeyim.
Sonrası mayıs kongresinde bakalım neler olacak hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Erdal Akçay
****
Sinirler tavan yaptı!
Çok şükür Sivasspor maçı galibiyet ile sonuçlandı da milli maçlar nedeniyle lige verilen ara öncesi biraz olsun nefes aldık…
Dünkü karşılaşmada sinirler çok ama çok gergindi…
Haftalardır sahada camiayı mutlu edecek futbol sergilenememesi, buna bağlı olarak skorların gelmemesi, alttaki rakiplerin kazanması ve ateş hattının hemen üzerinde bulunmamız herkesi yay gibi gerdi…
Bursaspor’un kötü futbolunun fotoğrafı çok açık bir şekilde ortada.
Fransız Teknik Direktör Paul Le Guen, kadro istikrarını bir türlü yakalayamıyor. Hemen hemen her maç farklı 11 sahaya sürüyor.
Deneyimli teknik adam, Türk futboluna çok uzak. Bu bir gerçek. Sivasspor karşısında da Grozav’ı sahaya ilk 11’de sürerek ne yapmak istediğini kimse anlamadı.
Adamın oynadığı mevki veya değil bilemem ama maç umrunda değildi.
Hırs istek yoktu. Bu da tribünleri gerdi.
Bursaspor gibi bir takımın şut atacak hali olmamasının açıklanır bir izahı yok.
Oyuncular sahada yorgun gibiler.
Top kimin ayağına gelse ellerini iki yana açıp “Pası kime atacağım” diyor ve isyan ediyor. Ondan sonra da top kaybı.
Oyunda üstünlük kuramıyorsanız maçı kazanmanız çok zor.
Şu bir gerçek oyuncular da çok büyük stres altında.
Zaten maç bitiminde kimi direkt soyunma odasına gitti, kimi de yere yatıp ağladı.
Kimse takımın bu durumda olmasını istemez.
Onlara da hak veriyorum.
Anlayacağınız dün stadyumda herkes isyandaydı ve 3 puan ilaç gibi geldi diyebiliriz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kaos kapıdaydı!
Olay Medya yazarlarından Sivasspor karşılaşmasının değerlendirmeleri.
Kritik haftalara girdiğimiz şu günlerde iyi futbol zaten beklemiyorduk…
Önemli olan tek şey, Bursaspor adına 3 puandı… O da zor da olsa alındı… Sinirler yine gergindi… Gol 84. dakika gibi çok sancılı bir anda geldi… Çünkü, protesto seslerinin sahaya yansıması kaçınılmazdı… Şu maçta bir kere daha gördük ki, taraftarla yönetim arasında ciddi bir duygusal kopuş var… Başkan öfkeli, taraftarlar öfkeli… Bu kopuş Mayıs ayına kadar önlebilir mi, zor gözüküyor…
Gol dakikasında hava, kaosa çok müsaitti. Stancu’nun golü ve alınan galibiyet, takımın geleceği açısından hayati değerdeydi…
İlk 20 dakika iştahlı olan taraf Bursaspor’du ama sıkıntı yeşil beyazlıların gol atmayı unutmuş olmalarıydı. Aziz, Kembo, Barış ve Grozav kanat akınlarında topu biraz olumlu kulllanabilselerdi maç çok erken kopabilirdi. Sivas’ta çok önemli poizsyonları değerlendiremedi… Zaten Bursaspor yenik duruma düşseydi bu maçı döndürme şansı hiç yoktu.
Le Guen, basın toplantısında “Bana güvenin” diyor. Ama oyuncuların ona, onun da oyunculara ne kadar güveni var tartışılır… Velhasıl, camianın hiçbir yerinde tat, tuz kalmadı. Şu sezon sağ salim bitse de herkes işine baksa…
Cevdet Altınel
****
Hangisi kazanır?
Bursaspor, Sivasspor’u nasıl yendi hala şaşkınım…
Yanlış anlaşılmasın tabii ki seviniyorum ama hemen hemen sıfır pozisyona 3 puan, hakikaten şaşırtıcı değil mi?
Sahada ruhen iflas etmiş bir Bursaspor, kenarda sözü geçmeyen bir teknik heyet, tribünde hocasına, futbolcusuna, yönetime inancı kalmadığını haykıran bir taraftar ile o taraftarla atışan bir başkan görünce siz ne düşünürsünüz ki?
Hatta hatta, o kavganın içinde golün gelmesi de enteresan değil mi?
Çok garip şeyler oluyor doğrudur fakat iş dönüp dolaşıp tabelaya bakmaya gelince; yine de insanın içi biraz rahatlıyor…
Yani, rahatlama derken, kâbus görmemek için…
Yoksa, Antalya kazanmış, Osmanlı kazanmış, sen kaybetsen uykusuz geceler, stresli günler bekliyordu hepimizi…
Neyse; Paul Le Guen yine ucuz yırttı… Bu sezon anlaşılan böyle gidecek…
Fakat, şu ligde kalma işi umarım 1-2 maç sonra garantilenirse değerli hocamızdan rica etsin başkanımız, yerli ve genç oyuncularımız oynasın kalan haftalarda… Ben şimdiden söyleyeyim, yarın öbür gün “Hatırlatmadınız” olmasın… Sow, Badu, Agu gibi kiralıklar ile sözleşmesi biten yabancıların yerine kendi çocuklarımız forma giysin iyi değil mi? İşte Furkan’ı gördünüz… Hiç sırıtmadı aksine kendini parçaladı…
Ayrıca kusura bakmasınlar ama ben şu Bursaspor’u izledikten sonra Milli Takım hocası olsam, hiçbirini Dünya Kupası’na götürmem… Paul Le Guen’in de zorlamasına gerek yok diyorum…
Bu arada, kongre havasına da yavaş yavaş giriliyor… İlk resmi aday kendini gösterdi… Ali Ay’ın da yeni yönetim oluşturmak için ufak ufak temaslar kurduğunu duyoruz…
Şimdi size kritik bir soru;
Genel Kurul’da Ali Ay ile Ahmet Bozdemir yarışsa, hangisi kazanır?
Cevaplarınızı bekliyorum…
Orhan Güney
****
Grozav mı, Yusuf mu?
Krizde sahneye çıkıyor, yaraya merhem oluyor ve Bursaspor’u ipten alarak rahat bir nefes almamıza sağlıyor.
Bogdan Stancu, Kayserispor’un ardından Sivasspor’u da yıktı... Yeşil beyazlılar, alt sıralardaki takımların kazandığı haftayı kayıpsız geçerek puanını 33’e çıkardı ve ‘oh’ çekti.
Rakipler kazanmış, gerginlik tavan yapmışken ve tehlike sinyalleri iyiden iyiye artmışken bu tarz maçları oynamak her zaman zordur.
Böyle bir tabloya rağmen iyi olmamalarına rağmen Bursasporlu futbolcuların isteği yerindeydi.
Ancak şu ayrıntıyı da verelim; Öncesinde Kayserispor, dün de Sivasspor tam istediğimiz gibiydi.
Bulundukları konumun verdiği rahatlık bizim çok ama çok işimize yaradı.
Çünkü daha önce birçok maçını izlediğimiz bu iki takım o performanslarını sahaya yansıtsaydı işimiz çok ama çok zordu.
Böyle iyi kıvamda yakaladığımız rakipler karşısında bile Paul Le Guen bizi yine şaşırtmadı, garip garip işler yapmayı sürdürdü.
FUTBOLA İHANET ETMİŞLER
Grozav nereden çıktı bilmiyorum. Nasıl bir futbolcu hiç anlayamıyorum. Paul Le Guen, ondan ne bekliyor onu hiç kestiremiyorum.
Benim bildiğim Romanya Milli Takımın yıllarca 10 numarası Hagi’ydi.
Hagi’nin o formasını bu Grozav’a verenler hakikaten futbola ihanet etmiş. Sırf bundan dolayı Bursaspor’un bu futbolcuyu transfer etmesine ne diyelim peki?
İstediği kadar istikrarı yakalayamasın, istediği kadar zaman zaman saç baş yoldursun bu kadro içersinde kanatta Yusuf Erdoğan oynar.
Hiç değilse çabası var.
Aziz’le birlikte kanattan yüklendiler, hareket getirdiler.
Bursaspor’un etkili kısımları belliyken bunlarla fazla oynamamak gerekir.
TOPU YERE İNDİRECEKSİN!
Bir de Bursaspor’un havadan oynama isteğini bir türlü anlamıyorum.
Stoperler uzun oynuyor, kanatlardan orta yapılıyor, içeride sadece Stancu ve Batalla var.
Bu şekilde 100 tane pozisyon yakalasan ne yazar?
Her ne kadar bireysel hatalar çok yapsak da topu yere indirmediğimiz sürece bu problemleri yaşamaya devam ederiz.
Bakın Kayserispor maçındaki gole, bakın dünkü gole, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Her türlü olumsuzluğa rağmen bu 3 puan ilacında ötesinde.
Çünkü yaşanacak kayıp da daha zor günler yaşardık.
Hoca maç sonrası ‘Kone, Robinho gibi isimlerle mücadele ettik’ demiş.
Yöneticilere şunu sormak isterim; Bu isimler Bursaspor’a önerildi mi, önerilmedi mi?
Önerildilerse, siz ne cevap verdiniz çok merak ediyorum.
Beytullah Süat
****
Bu stres kalpten götürür
Şampiyonluk yaşamış Bursaspor’un 2 senedir ligde kalma mücadelesi vermesi gerçekten insanın içini acıtıyor...
Koskoca şehrin düştüğü duruma bakın...
Rakiplere dua eder hale geldik...
Deplasmanda puanı zaten unuttuk, evimizdeki maçları bile kazanırken ölüp ölüm diriliyoruz...
Kayserispor maçının ardından dün de Sivasspor’u Bogdan Stancu’nun golüyle yenip soluklandık.
Ikına sıkına da olsa evde kazanmak hayati önem taşıyor.
Aksi sonucu düşünmek bile inanın insanın kalbini zorluyor.
Paul Le Guen ile taraftarın bağı zaten kopmuştu, dün itibariyle yönetim de bu listeye eklendi.
İnsanlara hak vermemek mümkün mü?
Bursaspor’un dünkü oyunuyla Sivas’ı yenmesi mucizeye eş değer oldu.
İlk 30 dakikada yeşil beyazlı takımı tartan ardından net fırsatlar yakalayan Sivas’ın kaçırdıkları tribünlerin de şalterini attırdı.
Maç öncesi futbolcuları tribüne çağırıp, “Vur, kır parçala bu maçı kazan” diye bağıran taraftar her dakika tezahüratlarıyla oyunun içine girip takımı diri tutmaya çalıştı. Bostock’u kızağa çekme inadından vazgeçen Paul Le Guen’in kanatta görevlendirdiği Grozav’ın etkisizliği, ardından 75’te Batalla-Furkan değişikliği gerilimi iyice tırmandırdı. Tepkilerden Başkan Ali Ay ve yönetim de nasibini alırken, 84’te Kembo, Aziz, Stancu üçlüsüyle gelen hayata dönüş golüne rağmen “istifa” sözcüğü daha gür şekilde haykırılmasından herkes gereken dersi çıkaracaktır.
Her zaman saldıran, rakibini boğan, pozisyonlar üreten, goller atan bir Bursaspor hayal eden taraftarın en büyük beklentisi takımın sezonu ligde kalmış bir şekilde tamamlaması.
“Bizleri aleme rezil ettiniz” tezahüratı da bunun en büyük göstergesi oldu.
Tribünde taraftarın, saha içinde futbolcuların ölüp ölüm dirildiği oyunun son bölümünde Aziz ile Yusuf’un birer şutunun direkte patlaması maçın diğer ayrıntıları oldu.
33 puana ulaşmak Bursaspor’un korkulu rüya görmemesi açısından önemliydi. Yine taraftar desteğiybe içerideki Kasımpaşa ve Konya maçlarıyla Karabük deplasmanından çıkarılacak galibiyetle 40 puan barajı aşılır düşüncesindeyim.
Sonrası mayıs kongresinde bakalım neler olacak hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Erdal Akçay
****
Sinirler tavan yaptı!
Çok şükür Sivasspor maçı galibiyet ile sonuçlandı da milli maçlar nedeniyle lige verilen ara öncesi biraz olsun nefes aldık…
Dünkü karşılaşmada sinirler çok ama çok gergindi…
Haftalardır sahada camiayı mutlu edecek futbol sergilenememesi, buna bağlı olarak skorların gelmemesi, alttaki rakiplerin kazanması ve ateş hattının hemen üzerinde bulunmamız herkesi yay gibi gerdi…
Bursaspor’un kötü futbolunun fotoğrafı çok açık bir şekilde ortada.
Fransız Teknik Direktör Paul Le Guen, kadro istikrarını bir türlü yakalayamıyor. Hemen hemen her maç farklı 11 sahaya sürüyor.
Deneyimli teknik adam, Türk futboluna çok uzak. Bu bir gerçek. Sivasspor karşısında da Grozav’ı sahaya ilk 11’de sürerek ne yapmak istediğini kimse anlamadı.
Adamın oynadığı mevki veya değil bilemem ama maç umrunda değildi.
Hırs istek yoktu. Bu da tribünleri gerdi.
Bursaspor gibi bir takımın şut atacak hali olmamasının açıklanır bir izahı yok.
Oyuncular sahada yorgun gibiler.
Top kimin ayağına gelse ellerini iki yana açıp “Pası kime atacağım” diyor ve isyan ediyor. Ondan sonra da top kaybı.
Oyunda üstünlük kuramıyorsanız maçı kazanmanız çok zor.
Şu bir gerçek oyuncular da çok büyük stres altında.
Zaten maç bitiminde kimi direkt soyunma odasına gitti, kimi de yere yatıp ağladı.
Kimse takımın bu durumda olmasını istemez.
Onlara da hak veriyorum.
Anlayacağınız dün stadyumda herkes isyandaydı ve 3 puan ilaç gibi geldi diyebiliriz.
Erkan Sağlık
Kaynak: Olay.com.tr
En Çok Okunan Haberler