KARAR SİZİN

Uzun yıllardır hata yapanların,yaptıkları hataların sonucu olarak bu sezon TFF 2’de başlayacağız…

Acı ama gerçek…

Bildiğimiz/bilmediğimiz yığınla sorunumuz var, transfer yapamıyoruz kabus gibi ancak hayat devam ediyor ve yaşamak, ayakta kalmak, başarmak zorundayız..

Ama hepimiz biliyoruz ve farkındayız ki; misafir ettiğimiz rakipleri, misafir olduğumuz kulüpleri, ayak bastığımız sahaları küçümser de, geçmişten ders almadan bu sene de Pavarotti gibi üst perdeden okumaya kalkarsak emin olun bu ligdeki tüm takımlar bir olup piranha gibi bizi yerler.

Süper Lig’deki takımlar, İstanbul takımlarına karşı çok büyük bir konsantrasyonla oynuyorlarsa, bu ligde de her takım doğaldır ki en güçlü konsantrasyonla karşımıza çıkacak..

Neticede biz Süper Lig Şampiyonuyuz..

Oysa ki çoğunluğu gençlerden oluşan kadromuz; muhtelif hava koşulları ve çoğu olumsuz saha koşullarında her maç yüksek konsantrasyonu-odaklanmayı sağlayabilirler mi, fiziksel olarak yeterli midirler, bu uzun ve sert maratonu arkalarında kan kusarken kızılcık şerbeti içiyorum diyecek kadar metaneti koruyacak ve onları sahiplenen bir güç olmadan nasıl kaldırabilirler biraz düşünmemiz lazım..

Şunu da ilave etmek isterim; gerek tribünlerin, gerek yöneticilerin, gerek basın mensuplarının ve özellikle de futbolcuların mütevazi, centilmen,  tahrik etmeyen tavırları hedefe ulaşmak için işimizi kolaylaştıracağı gibi, bu lig’e de anlamlı ve olumlu bir hava katabilir..

Bu Lig’deki her takımın Başkanından, taraftarına kadar herkes biliyorlar ki Bursaspor burada 1 yıldan fazla soluklanmaya razı değildir ve TFF 1’e çıkmaya namzet en güçlü adaydır..

Yani bu Lig’in lokomotofi biziz..

Bu Lig’in lokomotifi; taraftarıyla-yöneticisiyle-basınıyla BURSA’dır…

Ama hiçbir şekilde rakipleri küçük görmemek, küçümsememek, üst perdeden sallamamak, hep adil olmak, mütevazi ve centilmen olmamız kaydıyla bu apolet yakamızda asılı olabilir..

Biz böyle olursak sinerji tüm lig’e yayılır..

Olmayan paramızdan TFF’ye ceza ödemek yerine üç beş açık kapatacak yöneticilerimize, gencecik futbolcularımıza göstereceğimiz sabırla yardımcı olalım..

Üstelik biz göç alan bir şehriz...

Hemşehrilerimizi kırmamamız lazım, misafir ettiğimiz camiaların da konuk ettiğimiz camiaların da gönlünde taht kurmalıyız ve hatırlamamız gereken de bir gerçek var ki, şampiyon olduğumuzda neredeyse tüm Anadolu kutlama yapmıştı zincirler kırıldı diye…Aynı şeyi tekrar yapabiliriz ve o yolda yalnız kalmayalım..

Bırakalım artık biz buralara layık mıyız demeyi..

Uyanalım ve farkında olalım maraton başlıyor ve sistemi değiştirmek bile bizim elimizde..

Büyük Emevi kumandanı Tarık Bin Ziyad’ın İspanya kuşatması ve askerine hitabı aklıma geldi..

7000 kişilik ordusuyla Kuzey Afrika’dan gelip İspanya’ya fetih için ayak basınca gemileri yaktırmış ve ordusuna hitaben “Arkanızda düşman gibi bir derya(Deniz), önünüzde ise derya gibi bir düşman…Karar sizin” diyerek tek seçenekli bir varoluş yolu göstermişti..(Cebelitarık boğazı, ismini Tarık Bin Ziyad’dan almıştır)..

Bizim de arkamızda düşman gibi bir borç sarmalı, önümüzde ise derya gibi rakipler var..

Karar bizim..

Yazımın buraya kadar olan bölümünü geçen hafta yazmıştım..

Ancak Vakıfköy’de oynanan Kütahya maçı yukarıda yazdıklarımın çok anlamsız olduğunu gösterdi bana ve çok üzüldüm işin açıkçası..

Karar bizim diye yazdığım bölümü değiştirmek istiyorum..

KARAR SİZİN..

İster sahiplenirsiniz, ister fişini çekersiniz..