Hava Durumu

Ne rakam kaldı, ne istatistik…

Bursa Hakimiyet köşe yazarlarının maç sonu değerlendirmeleri.

Haber Giriş Tarihi: 12.09.2016 09:13
Haber Güncellenme Tarihi: 12.09.2016 09:13
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursasporum.com
Ne rakam kaldı, ne istatistik…

Ne rakam kaldı, ne istatistik…

Tarihi maçlar vardır, bu da öyle oldu…
Batalla şampiyonluk sezonundaki gibi golünü attı…
Önce organize etti, sonra içeri girdi, soldan orta geldi, kısacık boyuyla yükseldi, kafayı vurdu, Volkan Demirel’in sağından topu filelere gönderdi…
O maçtaki gibi bir başka benzer durum daha vardı dün akşam sahada…
O da takımın inancıydı…
Aziz Behich’in çizgi üzerinde çıkardığı toptan sonraki hırsı belki de gecenin özetiydi…
Ya Harun’un her kademeye giren arkadaşına sarılmasına, onları tebrik etmesine ne demeli…
Başakşehir maçından sonra darağacına çıkan takımın bu sürede toparlanması alkışa değerdi…
Ve Hamza Hamzaoğlu…
Gitti, geldi…
Bir önceki maçta soyunma odasında istifasını verdi…
Bir sonraki maçta soyunma odasına zafere ulaşmış komutan edasıyla girdi…
Futbol böyle bir şey işte…
Ama takımın inancıyla birlikte onun yaptığı hamleler maçı getirdi…

Topla oynama: Fenerbahçe yüzde 72, Bursaspor yüzde 28…İsabetli pas: Fenerbahçe 454, Bursaspor 128…Batalla Kadıköy’de bir attı…


O kadar formsuz ve sakat futbolcudan sonra sahaya sürdüğü 11 işini müthiş yaptı…
Bilal ve Merter’in kızağa çekilip Faty ve Şamil’le güçlenen orta saha direnciyle dikkat çekti…
Bu ikili ilerleyen haftalarda da iş yapar…
Formsuz Tomas Necid’in yerine Sinan Bakış’ı Bursa’da bırakıp Kubilay Kanatsızkuş’la maça başlaması sadece genç golcüyü kazanması için değil, diğer gençlere verilen bir mesajdı…
Mert Örnek girdi, kırk yıllık A Takım oyuncusu gibi mücadele etti…
Bir küçük özetle yazıyı bitirelim…
Metin Türel Hoca zamanında demişti…
Futboldaki istatistikle ilgili…
O Hagi’yi örnek vermişti…
‘Hagi bir atar, istatistik falan kalmaz’ diye…
Ben Batallla’yı örnek göstereyim…
Topla oynama: Fenerbahçe yüzde 72, Bursaspor yüzde 28…
İsabetli pas: Fenerbahçe 454, Bursaspor 128…
Batalla Kadıköy’de bir attı…
Ne rakam kaldı, ne istatistik…

Süha GÜRSOY

-----------------------------

Bursa bayram Fener kurban

Takıma ve Hamza Hoca’ya olan tepkiden de, Kadıköy’deki  vitrinden de olabilir.
Veya her ikisinden.
Özel ateşleme ve kendine gelmedir bunun adı.
Bursaspor’un takım olarak fazla gücü yok ama, biraz diri oynamak, pres yapmak ve yardımlaşmak için illaki tepki veya vitrine mi ihtiyaç var?
İşte bunları yapınca Fenerbahçe bile bayat kurabiye gibi dağıldı.
Bir tarafta forvette Sow, Emenike, Van Persie bombaları birbirine takviye oluyor. Neredeyse ocakta gelecekleri de çağıracaklar.
Diğer tarafta ise sadece gariban Kubilay.

“Hızır gibi yetişti” sözünün yerini herhalde bundan sonra “Aziz gibi yetişti” alacaktır. 

Arada bu kadar dengesizlik var ama, diri oynamak pres yapmak bu farkı kapattığı gibi, öteye bile geçiyor.
Büyük paralar, şan şöhret hikaye.
Sahanın her yerinde coşan Faty, Fenerbahçe’nin nefes borusuna takılan balık kılçığı gibiydi. Fener orta sahası ve savunması neredeyse nefessizlikten gidecekti.
Bilhassa Ozan Tufan ve Alper, Faty’nin gölgesinde tam bir boğulma korkusuna girdiler. Oyun kurmayı bırakıp mecburen yaşam mücadelesi verdiler.
Finali yapan ise Batalla.
Bir karış boyu ile 6 senelik farkı kapatan koca bir gol çıkardı. Hem de Volkan’ı bile kıpırdatmadan.
Bir çıkaran daha var.
2.yarıda geriye çekilmenin avantajı ile yüklenen Volkan Şen’in şutunda içeri girmekte olan topu çizgiden çıkaran Aziz’in yaptığı iş ve zamanlama gerçekten çok müthiş.
“Hızır gibi yetişti” sözünün yerini herhalde bundan sonra “Aziz gibi yetişti” alacaktır. 
Evet, Bursa böyle mücadele eden bir takım istiyor.
Asıl dava bu.  

Mustafa TUNÇAKIN

-----------------------------

Çifte bayram

Dün akşamki maça birkaç köşe yazısı yazabilirim.
Öncelikle Fenerbahçe’den İstanbul’da alınan galibiyet bayramdır.
Bu nedenle hem Kurban Bayramınızı hem de futbol bayramınızı kutluyorum.
Hepimiz seyrettik.
Soruyorum size bu maçın adamı kim?
Volkan Şen mi?
Bir şutu direkten döndü.
Bir şutunu da Aziz Behich kale çizgisinden çıkardı ve sayısız hücum organizasyonunda başrol oynayan oyuncuydu.
Harun Tekin olağanüstü başarılı oynadı.
Aziz Behich müthiş oynadı.
Maçın tek golünü atan Pablo Batalla mıydı..?
Siz yazıyı okurken bunu da düşünün?
Van Persie, Emenice, Moussa Sow ve Jeremain Lens’e karşı Bursaspor genç oyuncusu Kubilay Kanatsızkuş’la  oynadı.
Futbol sonucu önceden kestirilemeyen bir oyun!
Düşünün;
33 dakika top iki kaleye doğru gidip geldi. Golden sonra maç bitinceye kadar Fenerbahçe tek kale oynadı.
Ama savunmada İsmail, Ertuğrul ve Sivok çok dikkatli oynadılar. Şamil ve Faty de uyumlu oynayınca rakiplerine fırsat vermediler. Burada iki oyuncuya ayrı parentez açmak istiyorum: Pablo Batalla ve Aziz Behich.
Hep söylerim bazı maçlar vardır; Bir iki oyuncu maçı çok ister ve takım arkadaşlarına sinerji verirler. Birden ortaya topyekün mücadele eden bir takım çıkar. Dün Bursaspor aynen böyleydi. O nedenle Aziz Behich’i iki kere kutluyorum.

Evinde 35 bin seyirciyle kaybediyorsun. Sonra İstanbul’da Fenerbahçe’yi yeniyorsun. 
Madem kazanacaktın. Niye kaybettin kardeşim...

Bursaspor’dan giden iki oyuncu Volkan Şen ve Ozan Tufan 90 dakika oynadılar.
Fenerbahçe’nin en iyi oyuncusu Volkan Şen’di.
Biz Bursaspor olarak alt yapıdan yetişen bir oyuncumuz olarak dün akşamki oyununa sevinecek miyiz? Yoksa oyun içinde vücut dili, jest ve mimikleriyle yaptığı agresif hareketlere üzülecek miyiz?.
Ben doğrusu hiç yakıştıramadım. İnanın bir ara film şeridi gibi gözlerimin önünden eskiler öyle akıverdi...
Mesut Şen; efsane oyuncumuz Beşiktaş’a transfer olmuştu. Sezonun ilk maçı Atatürk Stadı’nda 1-0 kaybetmiştik. Golü de Mesut abi atmıştı. Profesyonellik tabii ama attığı gole üzülmüş ve gözlerinden yaş gelmişti...
Siz şimdi hem Volkan Şen’in sahada yaptıklarına bakın bir de karakter, ahlak, beyefendilik futboldaki abilik adına Mesut abiyi de hatırlayın...
Bu arada maçın adamını da bulmuşsunuzdur umarım.
Bana göre Bursaspor’un her oyuncusu maçın adamı olabilecek bir oyun ortaya koydular. Bunu birine verirsek diğerlerine haksızlık etmiş oluruz.
İyi ki varsın Pablo.
Aziz Behich sen bu oyunla Bursaspor’a çok şey katıyorsun ve her takımın iştahını kabartıyorsun....
Sevgili Hamza Hoca seni neden Başakşehir maçında çok eleştirdiğimizi şimdi anladın mı?
Evinde 35 bin seyirciyle kaybediyorsun.
Sonra İstanbul’da Fenerbahçe’yi yeniyorsun.
Madem kazanacaktın.
Niye kaybettin kardeşim...
İyi bayramlar....

Adem VURAL

------------------------

Araştırılsın..!

Oyuna baktığımda ilk 30 dakika geçince maçı şöyle bir analiz etmek istedim. Aslında içimde de Bursaspor adına pozitif bir düşünce hakim oldu. Fenerbahçe için kaleci Volkan ve Hasan Ali haricinde savunmayı tamamen değiştirmiş, bir takım için büyük bir handikap olduğu her pozisyonda belli olan bu durumu Timsah avantaja dönüştürmezse çok ayıp olurdu.

Orta alanı Joseph, Ozan ve Alper’den oluşmuş ama üçü de benzer karakterde 6 ve 8 numaralar. Yaratıcı bir oyuncuları yani bizde olan onlarda olmayan 10 numaraları yok. Bizde ise merkezde Faty ve Şamil istekli, daha agresif ve bir tık yukarıya koşunca Fenerbahçe’nin geçişleri tıkandı. Hücum bölgesinde daha önce denenmiş duygusal Sow ile sağa kiralık Lens. Sola da Volkan Şen’le hücum planlayan anlayışın bir tek Volkan’la üretimde olması garip değil mi? Yeşil Beyazlılar’da ise Kubilay’ın merkez hücumcu olarak sahada yer alması, havadan ve yerden topa sahip çıkması takım arkadaşlarını rahatlattığı gibi onların öne çıkmasına da yardımcı oldu.

İlk yarım saatte yaptığım analizin maçın sonunda gerçeğe dönüşmesi beni mutlu etse de devamlılık adına birlikteliği koruyarak toplamda başarıya ulaşmak önemli. 

Bu anlayışın getirdiği pozitif düşünce topu da kenarlara aktarınca beklenen gol gecikmedi. Büyücü yine yapacağını yaptı. Tabii ki hem bu gole hem de takım savunmasına destek veren Joshua John ve Del Valle’yi unutmamak gerekir. İkinci devre Advocaat’ın kulübe zenginliği rakip için avantaj gibi gözükse de oyuncular bazen aynı şeyi düşünmüyor. Van Persie, Stoch ve Emenike bunun en güzel örneği.

Bursaspor’da ise Hamza Hoca’nın Joshua / Sercan hamlesi bence erken oldu. Kubilay da oyunda kalmalıydı. Çünkü 3. bölgede topu tutacak tek oyuncu oydu. Sonuçta ilk yarım saatte yaptığım analizin maçın sonunda gerçeğe dönüşmesi beni mutlu etse de devamlılık adına birlikteliği koruyarak toplamda başarıya ulaşmak önemli. 

Dipnot:  Ben Fenerbahçe başkanı olsam transfer komitesini araştırır 10 numarasız nasıl takım yaratıldı inceler ve savunmada da 3 oyuncuyu birden değiştirmenin sebeplerini sorgulardım. 

Erkan ÖNCEL

---------------------

Kadro kurgusu

Saraçoğlu’nda şampiyonlukla biten sezondan bu yana alamadığımız galibiyet, son derece kritik bir süreçte müthiş mücadeleyle geldi. İstanbul deplasmanlarında ilk yarım saati gol yemeden geçirmek her zaman çok önemli. Hamza Hoca’nın başlangıçta rakibi önce tutup hamleleri sonraya bırakmak üzere kurduğu senaryo tuttu. 

Statik oynayan, yavaş oynayan, dikine oynama sorunu yaşayan, bloklar arası geçişkenlikte problem yaşayan rakibe karşı Yeşil Beyazlı takım sürekli topun arkasında oldu. Çok iyi alan daralttı, takım boyunu kısa tuttu, disiplinli oynadı ve müthiş yardımlaştı. İlk yarı oyunu planladığı gibi, ikinci bölgede tuttu. Joshua John’un ortasında 1.90’lık Neustaedter’e rağmen attığı kafa golüyle ‘özel adam Batalla’ 33’te maçın skorunu belirledi.

Bursaspor, bu kez doğru planlanmış oyun stratejisi ve kadro kurgusuyla elindeki kadroya uygun şablonuyla neler yapabileceği konusunda ümit verdi. 3 puan bayram keyfimizi artırdı. 

İkinci yarı ofansif Van Persie, Stoch ve Emenike hamleleri Advocaat’tan geldi. Hamza hoca, Sercan, Mert Örnek uzatmada Necid ile karşılık verdi. Takımdaki iki sağbekin sakatlığı sonucu iyi niyetle bu bölgede mücadele eden  Ertuğrul Ersoy’a karşı Volkan Şen’in sağladığı üstünlükle maç boyunca rakibe verilen dört pozisyonun üçünde Volkan vardı. İlk yarı Harun, ikinci yarı direk ve maçın yıldızlarından Aziz Behich’in ters ayağıyla çizgiden çıkardığı o müthiş top galibiyetin nirengi noktaları oldu. Joseph’in uzaktan bir şutunu da çıkaran Harun gecenin kahramanlarındandı.

Sivok iyi döndü, yerinde hamleleriyle savunmayı ayakta tuttu. Merkezde savunma özellikleri yüksek Faty-Şamil ikilisinin özverili oyunu takım direncinin kırılmamasını sağladı. John ve Del Valle iki yönlü oyunda hem ofansta hem defansta ciddi katkı koydular. Bursaspor’un ağırlıklı savunmada kaldığı oyunda Kubilay elinden geleni yaptı.

Geçtiğimiz hafta silik oyun ve bazı oyuncuların ortaya koyduğu performansla tribünlerden eleştiri alan Bursaspor, bu kez doğru planlanmış oyun stratejisi ve kadro kurgusuyla elindeki kadroya uygun şablonuyla neler yapabileceği konusunda ümit verdi. 3 puan bayram keyfimizi artırdı. 

Levent BATUR

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.