Hava Durumu

Operasyonun ayak sesleri mi?

Olay gazetesi köşe yazarlarının maç sonu değerlendirmeleri.

Haber Giriş Tarihi: 25.02.2017 07:46
Haber Güncellenme Tarihi: 25.02.2017 07:46
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursasporum.com
Operasyonun ayak sesleri mi?

Operasyonun ayak sesleri mi?

Paraşütsüz inişin resmidir bu…

İster hakem deyin ister yönetim, isterse de futbolcular… Ortada sadece bir gerçek var; o da bu takımın bağıra bağıra yere çakıldığıdır

Doğru kadroyu 3 maç sonra bulsan da, sezonun en güzel futbolunu yansıtsan da, anla artık bir el senin kazanmanı istemiyor

Çünkü, hatalarının bedelini ödüyorsun…

Personelin 2 aylık maaşı dururken, para içinde yüzen oyuncularına Fenerbahçe ile berabere kaldıkları için prim verirsen, “İstifalarını isteyeceğim” deyip bir gün sonra ekibine “barışın” mesajı gönderirsen, içinizde hain olduğunu iddia edip bunları temizlemezsen, sosyal medyadaki yorumlara bakarak yaşarsan ve en önemlisi bunları yaparken önceliklerini yani takımın ihtiyaçlarını unutursan olacağı budur…

Kadro dışı komedisine değinmiyorum bile…

Daha önce yazdım; yola çıktınlarını, yolda bulduklarına tercih ettin diye. Demek ki, yolda buldukların sana hata yaptırıyor… Artık yola çıktıklarına dönme vakti gelmedi mi?

İstediğiniz kadar “Yapmayacağım” deseniz de, sezon sonu genel kurul şart gibi duruyor… Keşke olmasa ama camia ile aranızdaki güven ortamı büyük yara almıştır…

Mutlu Topçu’nun kendisini kanıtlama çabasına da saygı duyuyorum fakat, kamuoyu baskısıyla kadro dışı kararı alması, daha ilk maçta yapması gereken değişiklikleri yine kamuoyu baskısıyla 3 maç sonra uygulaması cesaret konusunda sıkıntı yaşadığını gösterir…

Şunu da belirtmekte fayda var; üst üste 3 maçı da 10 kişi tamamlamak kaderin cilvesi mi yoksa Bursaspor’a yapılan bir operasyonun ayak sesleri mi?

MHK, TFF başkanlarını aramakla bu işler çözülmez…

Bu arada unutmadan yazayım; sözde Bursaspor’u çok seven futbolcu eskisinin birinin, oğlunu sessiz sedasız İstanbul’a götürmesi sizce de çok “manidar!” değil mi? Ayrıca, bu futbolcu eskisini sürekli koruyup, kollayan “akilimiz”, acaba ne düşünüyor bir telefon açıp söyler mi?

Orhan GÜNEY

---------------------

Telleri yakmaya az kaldı!

Bursaspor’da ligin ikinci yarısında da aynı senaryo devam ediyor…

Penaltı, kırmızı kart, Bursaspor 10 kişi ve gol, sahadan boynu bükük ayrılan yeşil beyazlı oyuncular, tribünlerde ve evlerinde kalp krizi geçirecek kadar sinirli taraftar…

Bursaspor camiası bu sezon telleri yakmazsa hiç bir zaman yakmaz…

Bunda emeği olanları Kayserispor maçından sonra Allah’a havale etmiştim.

Yavaş yavaş değil, koşa koşa dibe gidiyoruz.

Bu kez acaba olacak mı? dedik. İlk dakikalarda Bursaspor sol kanadı özellikle iyi kullandı.

Aziz Eraltay ve Onur Atasayar ilk 45 dakikada sol kanatta olumlu işler yaptı.

Orta sahada Faty-Jorquera ikilisi iyi pas yaparken hücuma iyi katkı koydular. Ama baştan da dediğim gibi takım 35 dakikada yoruluyor.

Kasımpaşa bunu ilk yarıda bir iki kontra atakla iyi değerlendirdi.

Maçın hakemi Özgür Yankaya, penaltı verdin Ertuğrul Ersoy’u niye oyundan atıyorsun.

Bu kuralın açılımı nedir?

Penaltıyı veriyorsan tehlikeli de bir hareket yoksa kırmızı çıkarmaman lazım.

Vallahi biz öyle biliyoruz.

Mutlu Hoca'ya gelecek olursak…

Hocam İkinci yarıya Onur’u kenara alıp İsmail Konuk verken Şamil Çinaz’ı stopere çekmenin bir anlamı olması lazım.

Bu kadar kötü oyuncu değişikliği olmaz.

Herkesin sağ kanatta 11’de beklediği Mert Örnek’i maç 3-0’ken oyuna alarak çocuğu ödüllendirdin her halde.

Ya antrenmanlarda Mert kötüymüş. Stancu, Del Valle kötü olacağına bırak o kötü olsun Allah aşkına.

Son olarak işler kötü gitti mi, kötü olan herşey göze batar.

Haftalardır mağlubiyetten kafayı kaldıramıyoruz, kaleye şut yok, düşme potasına doğru gidiyoruz, millet delirmek üzere, Kayserispor hezimetinin ardından dönüşte Yenişehir Havaalanı’nda taraftarla futbolcularla kafa kafaya gelmiş, sen kimseyi düşünmeyip havaalanından arabaya atlayıp Eskişehir’e gece alemine akarsan, seni yerler gülüm, haberin olsun…

Erkan SAĞLIK

---------

Buyrun cenaze namazına: 0-4

Kasımpaşaspor'dan fark yiyen Bursaspor, delirtmeye devam ediyor.
İlk 40 dakikada iyi savaşan ancak penaltı ve kırmızı kart sonrası dağılan yeşil beyazlılar, Titi, Koita (2) ve Tunay'ın gollerine engel olamayınca farklı kaybetti. Karşılaşmada Ali Ay yönetimi istifaya davet edildi.
İlk kez adam akıllı bir Bursaspor izliyoruz derken yine bir kırmızı kart bütün işi berbat etti.
Öncellikle şunu belirtelim tabii ki. Ertuğrul'un eline değen topu gören komedi dans üçlüsü o pozisyonda Koita'nın bir karateci gibi kalkan ayağını nedense göremedi.
Ey Özgür Yankaya ve İsmail Şencan.
Tekme kalkıyorsa illa ki rakip oyuncunun kafasını mı dağıtması gerekiyor.
Hakikaten nefret ediyorum bu ve bunlar gibi hakemlerden.
MHK Başkanı Yusuf Namoğlu; televizyonlara çıkacağına al hakemlerini de pozisyonları süzmeyi, gözlerini dört açmayı öğret.
Farklı skorun çıkmasında penaltı ve kırmızı kartın büyük etkisi vardı.

SANA TAVSİYEM MUTLU HOCA

Maçtan önce Mutlu Hoca nihayet doğruyu buldu demiştik.
40 dakikalık görüntüye göre bir Onur bir Jorquera tercihi takımın bütün kimyasını değiştirdi. Haftalardır görmediğimiz paslaşmaları, kanat varyasyonları gördük.
Sana tavsiyem Mutlu Hoca. Bundan sonra sakın ola ki, Jorquera'dan, Onur'dan vazgeçeyim falan deme.
Garip garip işler yapıp da, millete iyice telleri yaktırma.
Farklı mağlubiyet değil takıldığım konu.

KENDİNİZİ SAKIN ES GEÇMEYİN

Fenerbahçe maçında da bu takım 10 kişi kaldı. Taraftarın da etkisiyle savaştılar, puanı aldılar.
İyi de şimdi ne oldu?
Savaşmamayı, mücadele etmemeyi bana kimse anlatamaz. Bu takımın neden hemen gardı düştü Mutlu Hoca?
Bursaspor forması giyen bir futbolcunun aklında kabullenmişlik olamaz.
Bir avuç Kasımpaşaspor taraftarı 'Bursa kümeye' şeklinde tezahürat yaptı. Kusura bakmayın ama bunu bu camiaya yaşatmanın kimsenin hakkı yok.
Sayın Ali Ay... Futbolcuya, teknik kadroya bir ceza kesin.
Sahanın içini eline yüzüne bulaştıranlar olarak kendinizi ise sakın ama sakın es geçmeyin. Kongre yapmam diyorsunuz fakat kulübün Mayıs ayında bunu gerçekleştirmekten başka hiçbir çaresi yoktur...

Beytullah SÜAT

---------

Bu gidiş nereye?

Bu sezon sağ salim bitsin diye dua ediyoruz. Artık her maçını büyük bir stersle bekleyip, izlediğimiz bir takım oldu Bursaspor. Neden?

-Sakatlıklar

-Protestolar

-Kırmızı kartlar

-Oyun ve oyuncu kalitesi

-Teknik Direktör değişikliği

-Birkaç oyuncu ile kat edilen bir devre

-Cezalar ve aflar

-Yetersiz transferler

Bunları alt alta topladığımızda 7 haftada 3 puan alamayan bir takım ortaya çıkıyor. Suçlu kim? Yukarıda yazdıklarım biraz derinden irdelendiğinde suçlu/suçlular ortaya çıkar...

Bu saaten sonra artık suçluyu aramanın kimseye bir faydası yok. Ligin ilk yarısında iyi futbol aranıyordu, artık futbol falan istemiyoruz. Yeter ki galibiyet gelsin; durum her hafta daha kötüye gidiyor.

Kasımpaşa maçı iyi bir fırsattı. Mutlu Topçu takıma gereken dokunuşları yapmış. Elindeki mevcut kadrodan en iyi kumaşı ortaya çıkarmaya çalışmış. Ama onun yakasını da kırmızı kartlar bırakmıyor.

Batalla ve Harun durdu takım durdu... Penaltı kırmızı kart poziyonda Harun, ikinci gol de maestro hata yaptı. Hata lüksleri yok mu? Var tabiki.. Ama hüzün ve acı veren; ayağa kalkma maçında bu talihsizliklerin yaşanmasıydı. 43. dakikaya kadar özlenen, oyun kontrolünü elinde tutan, pozizyon bulan, topu direkten dönen bir Bursaspor vardı. O dakikada Ertuğrul'un gördüğü kırmızı kart ve penaltı takımın ipini çekti... Bu dakikadan sonra üst üste 3. maçında 10 kişi kalmanın piskolojisi ile mental olarak biten bir takım ve ardından gelen 4-0'lık mağlubiyet... Gaziantep maçı 8 kişi mi 9 kişi ile tamamlanır onu bilmem, bildiğim tek şey var ne pahasına olursa olsun bu maçın kazanılması gerektiği.

Cevdet ALTINEL

----------------

Gemiyi batıran kaptanlar!

Ligin ilk devresi boyunca Bursaspor'un kaleci Harun'un kurtarışları, Pablo Batalla'nın gol ve asistleriyle galibiyetlere imza attığını dillendirdi yeşil beyazlı camia. Taraftarın tepkileri ve desteğiyle alınan galibiyetlerle toplanan 27 puan ve 5.'liğe burun kıvırıyorduk.

Kaptanların isteği üzerine iki kez istifanın eşiğine gelen Hamza Hamzaoğlu ile zoraki devam ediliş, teknik adam değişiminde yaşanan gecikme, üst üste gelen yenilgiler, özgüven kaybıyla birlikte üflesen devrilecek bir futbol takımı ortaya çıkardı.

Kayseri maçı sonrası kadro dışı bırakılan Deniz ve Sercan'ın yine kaptanların devreye girmesiyle 5 gün sonra ilginç bir şekilde affedilmelerine tanıklık ettik.

Dün akşam da ne yazıkkı ağır yenilgiye kendisini hakem zanneden Özgür Yankaya ile birlikte kaptanlar Harun ve Batalla çanak tuttu.

Oysa ki Bursaspor haftalar sonra ne istediğini bilerek oynuyor Onur ve Stancu ile iki önemli fırsatı değerlendiremiyordu. Ta ki 42'de Harun'un boşa çıkıp Koita ile Ertuğrul'u burun buruna bırakana kadar. Burnunun dibindeki bozisyonda Ertuğrul'a tabanla giren Koita için faul düdüğü çalması gerekirken 40 metre ötedeki 2 numaralı yardımcı hakemi İsmail Şencan'a bakıp penaltı ve kırmızı kart veriyorsan sen hakem falan değilsin. Bunu da zaten 48'de Şamil'in ceza sahası içinde gole giden Koita'ya yaptığı faulü bu kez birinci yardımcın Baki Tuncay Akkın'a bakarak devam kararı vererek gösterdin.

62'de Batalla'nın kaptırdığı topla Koita'nın ayağından gelen golle birlikte Bursaspor adeta fişi çekti.

Bu nasıl bir takım ki tarihinin en fazla kırmızı kartının gördüğü sezonu yaşıyor? Bu nasıl takım ki üst üste 3 maçtır 10 kişi oynamak zorunda kalıyor?

Bu nasıl takım ki kaptanları kötü gidişatı göremeyip bir türlü ilk devrede dillerinden düşürmedikleri “Biz tam bir aileyiz. Birlik beraberlik içindeyiz” söylemlerini boşa çıkarıyor.

Uyanın ve silkelenin beyler bu gidiş hiç iyi değil...

Kapıdaki tehlikenin farkını göremiyorsanız bir zahmet alın elinize bir puan cetveli de eserinize bakın.

Tabiki bu tablonun tek sorumlusu sadece iki kaptan değil.

TFF'yi, onların eyyalcı hakemlerini unutmadık.

Elbette bir nevi kulübün kaptanı Başkan Ali Ay ve yönetimiyle, teknik adamların da Bursaspor'un bu hale gelmesinde rolü hayli fazla.

Bir kısım taraftarda verdiği tepkilerle bu çözülmeyi hızlandırmıştır.

Yine de gün hesap sorma değil, Bursaspor'un selameti için takımına sahip çıkma günü olmalı.

İsimler geçicidir, zamanı gelince herkes giden Bursaspor kalır.

Tek dileğimiz artık sezonu ateş hattının uzağında bir noktada bitirip bu kâbusa son vermek olmalı.

Ondan sonra herkes eteğindeki taşı döker zaten...

Erdal AKÇAY

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.